Günlük yaşamımızın kalitesini belirleyen en önemli faktörlerden biri uyku düzenimizdir. Yeterli ve kaliteli uyku, ruh halimizden fiziksel sağlığımıza kadar birçok alanda hayati bir rol oynar. Ancak, uykusuzluk yani insomnia, bu dengeyi bozarak çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir.
Uyku, bedenimizin ve zihnimizin dinlenmesini, kendini onarmasını ve enerji depolamasını sağlar. Ayrıca, beynimizin gün boyunca aldığı bilgileri işlemesine yardımcı olur. Uykusuzluk ise bu işlevlerin aksamasına neden olarak sağlığımızı olumsuz etkiler. Son yıllarda, yeterli ve kaliteli uyku alamama durumu sıkça karşılaşılan bir sorun haline gelmiştir. Uykuya dalmakta güçlük çekme, gece sık sık uyanma veya erken uyanma gibi belirtilerle kendini gösteren uykusuzluk, birçok farklı nedene dayanabilir ve mutlaka üzerine gidilmesi gereken bir sorundur.
Uykusuzluğun başlıca nedenleri arasında stres, bilgisayar ve telefon ekranlarından yayılan mavi ışığa maruz kalma, düzensiz yaşam alışkanlıkları, gürültü ve çevre kirliliği, uyku apnesi, genetik yatkınlık, huzursuz bacak sendromu, sigara ve alkol kullanımı yer alır.
Sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için iyi uyku şarttır. Uyku, vücudumuzda hormon dengesinin sağlanmasından hafızanın güçlendirilmesine kadar birçok önemli işlevi yerine getirir. Uyku sorunları tedavi edilmediğinde, kardiyovasküler hastalıklar, yüksek tansiyon, kalp hastalıkları ve felç riski artabilir. Ayrıca, uykusuzluk kilo kontrolünü zorlaştırarak metabolizmayı bozabilir ve insülin direncine yol açarak obezite ve tip 2 diyabet riskini artırabilir. Bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olarak vücudu enfeksiyonlara ve hastalıklara karşı daha savunmasız hale getirebilir. Depresyon, anksiyete ve diğer ruhsal sağlık sorunlarını tetikleyerek beyin kimyasallarını etkileyebilir ve duygusal dengesizliklere yol açabilir. Koordinasyonu ve reaksiyon süresini bozarak trafik kazaları, iş kazaları ve diğer tehlikeli durumlarda artışa neden olabilir. Ayrıca, sindirim sistemini etkileyerek bağırsak sorunlarına yol açabilir ve kadınlarda hormon dengesini bozarak adet döngüsünde düzensizlikler ve libido değişiklikleri gibi sorunlara neden olabilir.