Kurban kesimi sırasında gerekli önlemler alınmazsa hayvanlarda bulunan kenelerden
insanlara KKKA (Kırım Kongo Kanamalı Ateşi), riketsiya, tularemi, Lyme hastalığı, kist
hidatik, şarbon ve çeşitli bakteriyel hastalıkların bulaşabildiğini belirten Enfeksiyon
Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, "Kurban Bayramı
dönemlerinde hayvanlarla temasın ve kesimin artması, bu tür hastalıkların yayılma
riskini artırmaktadır" dedi.
VM Medical Park Samsun Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Prof.
Dr. Hakan Leblebicioğlu, Kurban Bayramı'nda kene ısırmalarına dikkat edilmesi gerektiğini
söyledi.
Hayvancılık ve hayvan kesimiyle uğraşan celepler, kasaplar, mezbaha çalışanları ve
veterinerlerin KKKA (Kırım Kongo Kanamalı Ateşi) açısından yüksek risk altında olduğunu
söyleyen Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, "Virüs hayvanlarda belirti göstermese de yeterli
önlem alınmadan yapılan hayvan bakımı veya kurban kesimi sırasında insanlara bulaşabilir.
Kurban kesimi, belirlenen yerlerde veya mezbahanelerde işin ehli kişiler tarafından
yapılmalıdır. Kesim yapacak kişilere enfeksiyonların bulaşmasını önlemek konusunda eğitim
verilmesi büyük önem taşır" şeklinde konuştu.
"Kurbanlıkların sevki"
Yurtiçi hayvan hareketlerinin Kurban Bayramı öncesinde arttığını vurgulayan Prof. Dr.
Leblebicioğlu, "KKKA hastalığının sık görüldüğü bölgelerden başka bölgelere hayvanlar
aracılığıyla KKKA virüsü taşınabilmektedir. Hayvanlar sevk öncesinde 30 gün süre ile izole
edilmelidir. Özellikle ilaçlanması gereken hayvan grubu büyük baş hayvanlardır, veteriner
hekim kontrolünde büyük baş hayvanların keneye karşı ilaçlanmaları KKKA virüsü taşıyan
kene popülasyonunu azaltacaktır. Hayvan pazarlarına getirilen kurbanlıklar kene riskine karşı
veteriner hekimler tarafından kontrol edilmelidir. Belirlenen yerler dışında kurbanlık alım
satımı yapılmamalıdır" ifadelerini kullandı.
"Kesim sırasında alınması gereken önlemler"
Kesim sırasında kan ve hayvanın vücut sıvılarından bulaşmayı önlemek için sıvı geçirmez
önlükler ve kalın eldivenler kullanılmasını öneren Prof. Dr. Leblebicioğlu, "Kesim sırasında
yaralanmamaya dikkat edilmelidir. Derinin hayvandan ayrılması sonucunda beslenme
olanağı kaybolan keneler yeni bir konak arayışına girecektir. Bu yüzden hayvan derisine
çıplak elle dokunulmamalıdır. Kesim sonrası enfekte olduğu düşünülen atıklar derine
gömülerek imha edilebilir. Deriler usulüne uygun olarak tuzlanmalıdır" dedi.
"Yol kenarlarında ve bahçelerde kesim yapılmamalı"
Kesim işlemlerinin uygunsuz olarak yol kenarlarında veya bahçelerde yapılabildiğine dikkat
çeken Prof. Dr. Leblebicioğlu, "Bu durum hayvanlardan insanlara enfeksiyonların
bulaşmasını kolaylaştırmaktadır. Atıklar açık alanda bırakılmamalı, derine gömülerek imha
edilmelidir. Bu atıkların evcil ve yabani hayvanlar tarafından tüketilmesi önlenmelidir. Bu
amaçla kesim alanı ve çevresinde, evcil ya da sokak hayvanlarının girmesi engellenmelidir.
Alınan bu önlemler, hayvanlardan insanlara bulaşan diğer hastalıkların da geçişini
önleyecektir" şeklinde konuştu.
"Kenelerden korunma yolları"
Kenelerin vücutta kaldığı süre arttıkça hastalanma riskinin de arttığına değinen Prof. Dr.
Leblebicioğlu, "Bu nedenle keneler mümkün olduğunca erken çıkarılmalıdır. Vücuda
tutunmuş kenelere çıplak elle dokunulmamalı, kopartılmaya veya ezilmeye çalışılmamalıdır.
Keneler, bir pens veya bu amaçla kullanılan benzeri aletlerle çıkarılabilir. Eğer kişi bu şekilde
keneyi çıkaramazsa, vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmalı ve kene
çıkarılmalıdır" dedi.
"Ateş, halsizlik, kas ağrısı ve kanama varsa sağlık kuruluşuna başvurulmalı"
Kene tutunması veya hayvan teması sonrasında yapılabileceklere dikkat çeken Prof. Dr.
Leblebicioğlu, "Ateş, halsizlik, kırgınlık, kas ağrısı ve kanama gibi şikâyetler varsa, mutlaka
bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır" ifadelerini kullandı.
"Kenelere çıplak elle dokunulmamalıdır"
Kenelerle mücadelede parkların ilaçlanması yaygın bir yöntem olarak düşünülse de bu
uygulamanın çevre dengesini bozabileceğini belirten Prof. Dr. Leblebicioğlu, "Parklarda
görülen keneler genellikle köpek kenesi olup, KKKA taşımazlar ancak başka
mikroorganizmaları taşıyabilirler. Şehirlerde sokak köpeklerinin kontrolsüz olması bu tür kene
popülasyonunun artışına neden olmaktadır. Geniş park alanlarının ilaçlanması ile kene
eradikasyonu sağlanamamaktadır. Bu yüzden şehirlerdeki park ve bahçelerin ilaçlanması
önerilmemektedir. Parklarda dolaşan evcil köpekler eve dönüşte kene yönünden kontrol
edilmelidir ve hayvanlardaki kenelere çıplak elle dokunulmamalıdır" dedi.