HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 14 KASIM 2024, PERŞEMBE

TEK KOLLU İNSANLAR

11.11.2024 00:00
Değerli bir büyüğümüz televizyon programında tahsili sorulduğunda "Ben Halkın Enderun'unda yetiştim." demişti.
Ne demek istediğini anlayamadım, ancak zaman içinde bunu yaşayarak öğrenecektim. Çalıştığım Gökçe Kanat Köyü'nde komşular öğrencilerimle sürekli evlerinde olan yağ, peynir, çökelek, süt gibi yiyecekler gönderiyorlardı.
Ben parasını vermeye kalkınca, almıyorlardı.
Arada bir de bana "Hoca sen garipsin." diyorlardı. Bu garipsin kelimesi o kadar çok zoruma, gücüme gidiyordu ki anlatamam. Oysa onların ekonomik durumları  benimkinden çok kötüydü.
Benim sabit bir maaşım vardı. Onlarsa çok zor şartlarda çalışıp para kazanıyordu. Eşim şubat tatilinde 6 aylık erken doğum; prematüre bir bebek dünyaya getirdi. Ben köye yalnız geldim.
Ramazan ayı gelmiş, oruç tutuyordum. Ev sahibimiz Ahmet amca ile Ayşe yenge gece sahurda öğrencilerim Saadet ve Gülbahar'ı ellerinde bir tepsi içinde ekmek, peynir, çökelek, zeytin, bal ile bana gönderiyorlardı. Kapımı çalıyor, "Hocam kalk, sahur oldu." diyorlardı. Bende ihtiyacım olanı alıyor, onları geri gönderiyordum. Akşamleyin köylüler çağırmadı ise beni yukarı evlerine iftara çağırıyorlardı.
O yıl gurbetimin gurbetindeki acı yalnızlığımı paylaştılar. Bütün Ramazan bu böyle sürdü, unutulmaz anılarla hafızama kazındı.
Nihayet eşimi köye getirdim. Oğlumuzu bakıp, beslemek Erken Doğum olduğu için çok zordu.
On beş günde bir hasta oluyor, doktora götürmek mecburiyetinde kalıyorduk. Ben sabahleyin 4. ve 5. sınıfları öğleden sonra da üçleri okutuyordum. Yakın komşumuz Mehmet amca ile Pakize ablanın kızı Arife sabah 5. sınıfta okuyor, öğleden sonraları zaman zaman bizim eve gelip eşime yardım ediyordu. Biz de karşılığında aileye para vermek istediğimizde kabul etmediler.
 "Biz komşuyuz Hoca! Böyle şey olur mu?" dediler. Eşim hastalandı, oğlumu Pakize ablama bıraktık, şehire hastaneye gittik.
Akşam ancak dönebilmiştik. Ali çok ağlamış, hiç susmamış. Pakize ablam oğlumu da emzirip kendi oğlu Mehmet'e süt kardeşi yapmış.
Bir gün "Akşam bize gelin." diye çağırdılar. Biz akşam batıdaki bildiğimize göre yemeğimizi yemiş, gitmiştik.
Biraz oturunca sofra kurdular. Biz yemek yediğimizi söyleyince "Hocam biz sizi davet ettik, neden yemek yediniz?" diye darıldılar.
Biz de oturup yeniden yemek zorunda kaldık. Eşim Mehmet amcaya  "Arife sürekli bana yardım ediyor.
Ama siz de bunun karşılığında para almıyorsunuz, biz buna çok üzülüyoruz."dedi. Mehmet amca "Yenge Fatma annemiz Peygamberimize insanlara nasıl yardım edeyim?" diye sormuş.
Peygamberimiz de "Tek kollulara yardım et." demiş. Fatma annemiz gezip gelince "Babacığım hiç tek kollu insan yok. Herkesin iki kolu var. Tek kollu insan bulamadım." demiş.
Peygamberimiz de "Fatma bebeği olup bir eliyle bebeğini tutup diğer eliyle evinin işlerini yapan Anneler demi görmedin?" demiş.


 
Bahadır ÖZALPER / diğer yazıları
•TEK KOLLU İNSANLAR 11 00:00:00.11.2024
•ANADOLU YİĞİDİ 14 00:00:00.10.2024
•OHH! OFF! 07 00:00:00.10.2024
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--











logo

   E-posta: bilgi(@)eskisehirdenhaber.net
Tüm hakları Eskişehirden Haber adına saklıdır: ©2019-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr