Adam diyeceğim ama bunu sadece bir kavram olarak kabul edin, yoksa bu tarif
ettiklerimizin adamlıkla, insanlıkla alakası yok…
Adam, çaresiz, ağzı dili olmayan bir sokak köpeğini ya da bir kediyi ya da bir başka
sokak hayvanını almış bacaklarının arasına eziyet ediyor, öldüresiye işkence ediyor,
yetmiyor çekiyor silahını canını alıyor,
Adam, almış eline bir sopa çocuklarının gözü önünde boşanmış ya da boşanma
aşamasında olan eşini, nişanlısını, sözlüsünü, sevgilisini, ya da eski deyimle
yavuklusunu, sokak ortasında evire çevire dövüp hastanelik ediyor, yetmiyor çekiyor
silahını canını alıyor,
Adam, trafikte yol vermedin ya da korna bastın diye arkasındaki ya da önündeki
vasıtanın önüne geçip elindeki sopa ile arabaya vuruyor, araca hasar veriyor, sürücüye
vuruyor yaralıyor ya da çekiyor silahını karşısındakinin canını alıyor,
Adam, görevli olduğu barınakta ona emanet edilen canlara eziyet ediyor, işkence ediyor,
yetmiyor zehirleyerek canlarını alıyor, hayatlarına son veriyor,
Adam, görevli bulunduğu ya da çalıştığı yerde mevkiinden, makamından, aldığı güçle,
birlikte çalıştığı yol arkadaşlarına her türlü tacizi, baskıyı yapıyor,
Adam yapılmaması gereken, her ne varsa yapıyor, haberlerde, sosyal medyada şüpheli
sıfatıyla sadece adının ve soyadının baş harfleriyle görüntüleri de buzlanarak bir iki
dakikalık haber oluyor, birkaç gün sonra da unutuluyor,
Adam diye bildiklerimizin çoğu da toplum içinde adam sıfatıyla, dolaşmaya devam
ediyor.
Bizlere de fiziksel engelin dışında, öğrenme güçlüğü, otizm, dil ve konuşma güçlüğü,
down sendromu, dikkat eksikliği gibi konulmuş bir sürü tanı ile özel gereksinimli birey
olarak özel eğitim ve rehabilite hizmeti alıyoruz, şikayetimiz yok, tanımız konulmuş,
buna göre de hayatımızı devam ettiriyoruz.
Gerçekten biz mi engelliyiz ya da bir başka deyimle özel gereksinimliyiz, yoksa toplum
içinde tanısı konulmamış adam sıfatıyla dolaşan onlar mı?
Yeni yıla girerken bütün umudumuz, daha iyi, daha güzele giden yolda tanısı
konulmayıp da adam sıfatıyla dolaşanların da kendilerini tanıyarak topluma zarar yerine
faydalı birer olmaları.
2026 yılına girerken de bu temennileri bir daha tekrar etmeme duasıyla, 2025 yılının
önce Milletimize, Ülkemize, Dünyaya iyilik, huzur, barış getirmesi dileğiyle…