HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 08 KASIM 2024, CUMA

KADINDA ÇOCUKTA YARAYA MERHEMDİR

08.11.2024 00:00
Son zamanlarda gün geçmiyor ki kadına karşı şiddet ve kadın ve çocuk cinayeti haberleri olmayan bir haber programı yok.
Toplumumuzun bu son derece hassas olan konuya bağışıklık mı gösterdi acaba?
Toplumun tüm kesimlerinin adeta çaresiz kalıp, izlediği ve hatta gözünün önünde olan şiddet ve cinayet olaylarını da kendince telefonunu açıp kaydetmesinin psiko-sosyal etkisi nedir acaba?
Boşanna aşamasında olduğu eşini yada boşandığı eşini yada kız arkadaşını yada çocuğa uzanan o kirli ellerin bu duruma getirdiği toplumsal sorunumuzun çözümü nedir? Hukukun dahi çaresiz kaldığı (bir çoğu uzaklaştırma kararı olduğu halde maalesef katledilen çocuklarımız yada kadınlarımız) tarihimiz boyunca ananevi örf ve adetlerimize tamamen ters düşen bu sosyolojik vakıalar niye bu kadar çoğaldı.
Acaba Eskiden de böyleydi de bizim mi haberimiz yoktu. Törelerimizde "kadına ve çocuğa asla el kalkmaz kadınlarımız baş tacıdır" diyen bir gelenekten geliyoruz. Tuğbalar, Ayşeler Fatmalar, Yaseminler Narinler, Şirinler daha niceleri yakın zamanda hayattan koparılan kadınlarımız ve çocuklarımız.  
Evet isterseniz şöyle bir hafıza yoklaması yaparak çok güncel olan Türkiye gündeminin sıcak olayı Narin'imizin durumu ve kaybolan çocuklarla ilgili şu anekdotu okumanızı isterim.
Benim fikirlerine göre daha İlk günden beri bir ritüele kurban gittiğini düşünüyorum… 
Kaybolan çocuklarla ahır ile bağına birlikte bakalım isteseniz;
1945 yılında Robert Lawson'un kaleme aldığı çocuk kitabı "Tavşan Tepe", 1954'te Amerikan Çocuk Edebiyatı'nda "Mükemmellik Ödülü" alan kitabı paylaştı.  Bu kitapta "tavşan" üzerinden; şüphe, korku ve nefret konu ediliyor. (Kitap, İbranice metniyle dolaşımda)
"Tavşan Tepe" adlı kitap, yüzeysel bir hikayenin ötesinde, derin mitolojik ve sembolik anlamlar taşıyan bir anlatıya sahiptir. Bu eserde, tavşanlar (çocuklar) ahırda kilitlenmiş ve bir kurtuluş mücadelesi vermektedirler. Kitap, bu tavşanların kaderlerini belirleyen bir gemiyi ve bu gemiye ulaşma mücadelesini detaylandırarak, fedakârlık ve kurtuluş temalarını işler.
Tavşanlar, bu kitapta, Yahudi mitolojisinde 19'u temsil eden, yani bir tür kutsal anlam taşıyan sembollerdir. Ayrıca, tavşan kelimesinin asıl anlamının "fedakâr tepe" olması, bu mitolojik bağlamı daha da derinleştirir. Kitap, tavşanları kız çocukları ile ilişkilendirerek, bu sembolizmi toplumsal ve kültürel bir bağlamda ele alır. Tavşanların (Narin'in kahverengi bir battaniye içerisinde, amca Salim'in aracının ön koltuğunda gördüğünü söyleyen benzinlikteki çalışanın ifadesi var) battaniyeli olanları, yani dayanıklı ve güçlü tavşanlar, su kenarına yanaşan bir geminin varlığıyla kurtuluş umudu taşır.
Kitapta, tavşanların bir ahırda kitlenmiş olması, onların zor bir durumdan kurtulma çabasını temsil eder. Bu tavşanlardan bazıları battaniyeli olarak tasvir edilir, bu da onların dayanıklılığını ve zorluklara karşı koyabilme yetilerini simgeler. Su kenarına yanaşan gemi ise, bu tavşanların kurtuluşu için bir umut kaynağıdır. Ancak, gemiye ulaşmak her zaman kolay değildir; tavşanlar, arka bacaklarından yakalanarak tepe taklak edilirler. Bu, zorlu bir mücadeleyi ve fedakarlığı temsil eder. Ve sol arka bacak kopana kadar bu devam eder. Narin'in adli tıpta yapılan incelemede sol bacağının koptuğu tespit edilmişti. Sosyal medyada paylaşılan, Narin'in annesine sarıldığı bir fotoğrafta, sol bacağını arkaya doğru çevirerek kaldırdığını görebilirsiniz. Bunların hepsi tesadüf olabilir mi?
Tavşanın arka bacağından yakalanması ve tepe taklak edilmesi, onun karşılaştığı engelleri ve zorlukları sembolize eder. Ancak, bu zorluklardan kurtulup bacağındaki ipten kurtulabilen tavşanlar, gemiye ulaşarak tamamen kurtulmuş olurlar. Bu süreç, kişisel mücadele ve fedakarlığın sonucunda elde edilen özgürlüğü ve kurtuluşu anlatır.
Sonuç olarak, "Tavşan Tepe" kitabı, derin mitolojik ve sembolik anlamlarla dolu bir anlatı sunar. Tavşanlar, fedakarlık ve kurtuluşun temsilcileri olarak, hem bireysel hem de toplumsal mücadelelerin sembolleri olarak karşımıza çıkar. Kitap, bu sembolleri kullanarak, zorlukların üstesinden gelme ve kurtuluş mücadelesinin önemini vurgular…
Tavşantepe köyünün Zerzevan Kalesi'ne 30 km uzaklıkta olması da akıllardaki şüpheleri daha artırıyor.Zerzevan kalesinin altında Mitras tapınağı var.
Kitapta anlatılanlarla ne kadar ilgilidir bilinmez ancak Narin de bırakıldığı çuvalda bulunduğunda bacağı kopuk bir halde çuvaldan çıkarılmıştı.
Yine Kur'an'ı Kerim'de Müddessir Sûresi 28-31 ayeti kerimelerinde şöyle der: "Ben onu "Sekar"a (cehenneme) sokacağım. Sekar'ın ne olduğunu sen ne bileceksin?  Derileri kavurur. Üzerinde on dokuz (görevli melek) vardır. Biz, cehennemin görevlilerini ancak meleklerden kıldık. Onların sayısını inkâr edenler için bir imtihan vesilesi yaptık ki kendilerine kitap verilenler kesin olarak bilsinler, iman edenlerin imanı artsın, kendilerine kitap verilenler ve mü'minler şüpheye düşmesin, kalplerinde bir hastalık bulunanlar ile kâfirler, "Allah, örnek olarak bununla neyi anlatmak istedi" desinler. İşte böyle. Allah, dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola iletir. Rabbinin ordularını ancak kendisi bilir. Bu, insanlar için ancak bir uyarıdır."
Narin'imizin,tişörtü  tavşanlı ve  sol  bacağı  kıvrık..!
Aşağıdaki şiirle kadına ve çocuğa şiddet son bulsun dileğimdir.

YARAMA MERHEMİ SÜR NARİN NARİN
Düşürdüler seni gülün dalından
Toprağın bağrında yat Narin Narin
Susturdular seni neden dir bilmem
Cennet bağlarında, öt Narin Narin

Kim incitti senin, narin tenini
Bacağın kırılmış, çek Narin Narin
Tabutuna konmuş, beyaz gelinlik
Sen zaten meleksin, git Narin Narin

Sulara karışmış, kan ile yaşın
Çuvalın içinde, bükülmüş başın
Kirpiğe dökülmüş, o hilal kaşın
Ceylan gözlerinle, bak Narin Narin

Cennete yolculuk, ölümle başlar
Üzerine konmuş, çok ağır taşlar
Milletin gözünden, süzülür yaşlar
Gözlerden yaşları sil Narin Narin

Melekler doyurmuş, bilirim toksun
Okullar açıldı sınıfta yoksun
Yürekler inciten narin bir oksun
Okunu sinem den, çek Narin Narin

Niğmetullah der ki, ey güzel melek
Cenneti verdiler, etmeden emek
Canımı yaktın sen, dayanmaz yürek
Yarama merhemi, sür Narin Narin.
Muharrem AKAYDIN / diğer yazıları
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--










logo

   E-posta: bilgi(@)eskisehirdenhaber.net
Tüm hakları Eskişehirden Haber adına saklıdır: ©2019-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr