Kıyaslama, çocuğun kendini yetersiz hissetmesine neden olabilir. Diğer çocuklara kıyasla yetersiz olduğu düşünülen alanlarda, çocuk kendi değerini sorgulamaya başlayabilir, bu da özgüven kaybına yol açar. Özgüven eksikliği, çocuğun sosyal ilişkilerini ve başarıya olan inancını da olumsuz etkiler.
Kendi potansiyelini kaybeder
Sürekli olarak başkalarıyla kıyaslanan çocuklarda, başarıya karşı yoğun bir baskı oluşur. Kendi potansiyeline odaklanmak yerine, başkalarının beklentilerini karşılamaya çalışır. Bu durum, çocukta stres ve kaygıyı artırabilir ve duygusal sağlığını olumsuz etkileyebilir.
Kardeşler veya arkadaşlar arasında kıyaslama yapılması, çocukların birbirlerine olan ilişkisini zedeleyebilir. Kıskançlık, rekabet ve olumsuz duygulara yol açabilir. Çocuk, kendini diğer çocuklarla kıyaslayarak değersiz hissedebilir ve yakın ilişkiler kurmakta zorlanabilir.
Bireysel gelişimlerini etkiler
Çocuklar kıyaslandıklarında, başkalarını memnun etmek için çaba gösterirler ve içsel motivasyonları azalır. Oysa sağlıklı gelişim için çocukların kendi ilgi alanlarına göre motive olmaları önemlidir.
Her çocuğun kendine özgü güçlü ve zayıf yönleri vardır. Kıyaslandığında, çocuk kendi yeteneklerini ve ilgi alanlarını keşfetmek yerine, başkalarının üstün olduğu alanlara yönelmeye zorlanabilir. Bu durum, bireysel gelişimini ve özgünlüğünü engelleyebilir.
Çocuğunuza başkalarıyla kıyaslama yapmadan yaklaşmak, onun kendini tanıması, geliştirmesi ve kendine olan güvenini sağlam bir temel üzerine kurması için çok önemlidir. Çocuğunuzu olduğu gibi kabul edip desteklemek, sağlıklı gelişimine en büyük katkıyı sağlar.(Haber:R.Sarı)