Merhaba değerli okurlar!
7-10 Nisan tarihleri arasında, organizasyonunu Kıbrıs'lı Hüsniye Okray Hanımefendinin üstlendiği ,Kıbrıs Laç Belediyesi'nin davetlisi olarak, "6. Şiir ve Müzik Festivali" etkinliğindeydim.
Katılımcılara her yönüyle çok güzel bir üç gün yaşatan değerli Laç Belediye Başkanı ve ekibine, kıymetli şair dost Hüsniye Okray Hanımefendiye gönül dolusu şükranlarımı sunarım.
Kıbrıs'ın Girne ilçesinde bulunan Laç Belediyesi 2022 yılına kadar Lapta, Alsancak ve Çamlıbel Belediyesi olarak hizmet verirken, 2022 yılından sonra bu üç yerleşim yerinin birleşimiyle "Laç Belediyesi" olarak hizmet vermeye başlamıştır. Genç ve dinamik Belediye Başkanı Fırat Ataser , bağımsız ilk Laç Belediye Başkanı olarak görevini sürdürüyor. Daha önceleri Alsancak bağımsız Belediye Başkanlığı yapan Fırat Ataser, mütevaziliği ,yardımseverliği ve kültüre verdiği katkılarıyla bölgenin sevilen bir siması ki, üçüncü dönemdir bu görevini sürdürüyor.
Şiirin, müziğin birleştirici gücünü böyle etkinliklerde çok daha fazla hissediyor insan. Türkiye'nin çeşitli şehirlerinden gelen kültür elçileriyle arkadaş çevremiz daha da genişliyor. Güzel dostluklar ediniyoruz.
Elbette etkinliğe dair anlatacaklarım olacak, fakat ikinci vatanımız Kıbrıs'ta beni etkileyen yerlerden bahsetmemek de olmaz.
İlk uğrak yerimiz tahmin edeceğiniz üzere Kıbrıs şehitlerimiz oldu. Onun öncesinde ilk çıkartma harekatının başladığı "Çıkarma Plajı" na gittik. Burada çıkarmadaki geminin bire bir aynısını yapıp sahile koymuşlar. İçindeki görevli asker geminin duvarlarını süsleyen savaşla ilgili resimler eşliğinde bize çıkarmayla ilgili bilgiler verdi.
Daha sonra Girne'de bulunan "Boğaz Şehitliği" ni ziyaret ettik. Türk olup da duygulanmamak mümkün mü? Tam 326 şehidimiz burda yatıyor. Cennet vatanımın çeşitli şehirlerinden ,yavru vatanımızı kurtarmaya gelen yiğitler bu vatan için canlarından geçmişler. Girne' de boğaz şehitliğinden başka "Deniz Şehitliği (68 şehit) ve İbrahim Karaoğlanoğlu Şehitliği" ( 70 şehit ) adıyla iki şehitlik daha var ama oraları zaman darlığı yüzünden ziyaret edemedik. Toplamda 464 şehitle en büyük kayıp Girne'de verilmiş. Gazimağusa, liman yolu ve birkaç yerde daha şehit anıtları var ama sayıları burdaki kadar çok değil. Onların bastığı topraklara basmak, soludukları havayı solumak anlatılamaz bir duygu.
Bu savaşın sonucunda zaferle taçlanmış bir son olduğunu düşününce minnettarlığımıza sınır koyamadım.
Gönlümde şehitlerimize olan minnet borcu, rûhumda onlara layık olamamanın verdiği eziklikle , Kıbrıs'ın Gazimağusa şehrinde bulunan Maraş Bölgesine geldik. Harekat öncesi Akdeniz'in en ünlü tatil beldesi olan Maraş, harekat sırasında Türk Silahlı Kuvvetleri' nin eline geçmiş. Nüfusunun tamamı Rum olan Maraş'daki halk savaş sırasında burayı tamamen terk etmiş. Yönetim TSK' nın eline geçmiş. Bazı bölgelerine Türk göçmenler yerleştirilmişse de 1981 yılından sonra bölge birinci derece askeri yasaklı bölge ilan edilmiş. TSK mensupları ve bölgede bulunan öğrenci yurdunda kalanlar dışında hiçbir sivilin ve aracın girmesi yasaklanmış. "Hayalet Şehir" olarak adlandırılan Maraş , ortak alınan bir kararla KKTC Başbakanı Ersin Tatar ve Türkiye Cumhuriyeti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla 8 Ekim 2022 yılında 1,5 km lik kıyı şeridi ve denizi ile turizme açılmış.
Terkedilmiş metruk binalar, oteller, yalılar, villalar insanın içini acıtıyor.Bu kadar güzel bir yer neden yarım asra yakın bir zaman kullanımdan men edilir anlamak hiç de zor değil.
Aynı durum karşı taraf için olsa Birleşmiş Milletler devreye girer yerleşime açılırdı. Sonuçta savaşta alınan,dolayısıyla bizim olan bu muhteşem beldenin tamamının turizme açılmasını canı gönülden diliyorum.
Etkinliğimizin son gününde değerli Belediye Başkanı Fırat Ataser'in katılımcılara yaptığı jest takdir topladı. Denize sıfır sayılacak bir mekanda muhteşem bir öğle yemeği ziyafeti vermek ancak böyle değerli bir başkana yakışır bir hareketti.
Gökay Boğaçhan Kültür Merkezi'nde Belediye Başkanı'nın da katılımıyla saat 19' da başlayan program , şairlerin şiirlerini okuması ve ozanların sazlarını çalıp söylemesiyle gece 01' e kadar devam etti.
Ertesi gün yine belediyenin araçlarıyla güzel bir etkinliğin ardından uçağımıza binmek üzere arkamızda güzel dostlar ve dostluklar bırakarak yaklaşık bir saat sürecek olan Ercan Hava alanına doğru yola revan olduk. Yol boyunca yavru vatandan ayrılmanın burukluğu ve ana vatana kavuşacak olmanın sevinciyle kafamda tek bir düşüncem vardı. KEŞKE BU SAVAŞLAR HİÇ OLMASAYDI.
Vatanı için canlarını seve seve veren aziz şehitlerimizin mekanları cennet,ruhları şad olsun.
En içten sevgilerimle.
NECİBE TAŞKIN ÇETİNKAYA
