Merhaba değerli okurlar!
"Gurbet o kadar acı ki,ne varsa içimde
Hepsi bana yabancı,hepsi başka biçimde"
Bu şarkı gurbeti ne güzel anlatıyor değil mi? İnsanoğlu doğduğu andan itibaren gurbetin içindedir. Ve doğup büyüdüğü topraklardan ,ana -baba ve sevdiklerinden ayrılmak, ruhunun en büyük handikabıdır. Ama bütün bunlara bir de vatan hasreti eklenince gurbet acısı artık çekilmez olur. İşte böyle bir gurbetin acı-tatlı anılarıyla gâh güldüğümüz,gâh hüzünlendiğimiz dolu dolu iki gün yaşadık gönül dostlarıyla.
Hafta sonu "Emirdağ-Belçika Gurbet Yolculuğunun 60. Yılı" dolayısıyla Köprübaşı Edebiyat ,Kent Konseyi ve sivil toplum kuruluşlarının düzenlediği etkinlikdeydik. Cuma günü Eskişehir'de , Cumartesi günü Ankara İlesam'da gerçekleşen iki aşamalı bu etkinlik, kelimenin tam manasıyla "muhteşem" di.
Değerli Büyük Şehir Belediye Başkanımız Ayşe Ünlüce'nin ,gurbetçi şair ve ressam Nergis Şahin'in resim segisinin açılışını yapmasıyla program başlamış oldu.
Belçika'dan gelen gurbetçi şair yazar dostlar hem yaşadıkları zorlukları anlattılar, hem de şiirlerini okudular . Vatan topraklarında bulunmanın mutluluğu yüzlerinden okunuyordu. Cumartesi günü buluşmak üzere vedalaştık.
Ertesi gün Büyükşehir Belediyesi'nin tahsis ettiği minübüsle Ankara'ya doğru yola çıktık. Şarkılar, türküler ,ağıtlar ve anılar eşliğinde yolun nasıl bittiğini anlamadık. İlesam'a geldiğimizde bizleri Deniz Garipcan, Banu Sancak ve Gonca Yılmaz Hatunoğlu kardeşlerimiz karşıladı. Güleryüzleri , yaptıkları ikramlar , içten ve samimi yaklaşımlarıyla gönlümüzü bir kere daha fethettiler. Yine ağırlıklı olarak gurbet şiirleri okundu. Akabinde Anıtkabir'e gitmek için yola koyulduk. Ata'mızı ziyaretimizin ardından Emirdağlı avukat Yaşar Karahasanoğlu'nun davetiyle çok şık bir restoranda mükellef bir ziyafet bizi bekliyordu. Hem karnımızı ,hem gönlümüzü ,hem rûhumuzu doyurmanın huzuruyla geldiğimiz yere, Eskişehir'e doğru revan olduk.
Bu etkinliği düzenleyen ve büyük emek sarfeden, başta değerli eğitimci, araştırmacı,şair, gazeteci ,yazar Ahmet Urfalı ve Köprübaşı Edebiyat Dergisi'nin sahibi Rukiye Özdemir olmak üzere , Avukat Yaşar Karahasanoğlu ve emeği geçenlere gönül dolusu teşekkürler. Bir gurbet şiiriyle yazıyı sonlandıralım.
GURBET
Yüreğimde ateş derin mi derin
Savurdun dağlara külümü gurbet
Bir pula değmezmiş bütün ederin
Baharda soldurdun gülümü gurbet
Canımı canımdan aldın götürdün
Bütün umudumu çaldın yitirdin
Beni dertten derde saldın bitirdin
Bağladın elimi kolumu gurbet
İçimde yanarken sıla hasreti
Neyleyim parayı malı serveti
Yıllarca içirdin acı şerbeti
Dikenle çevirdin yolumu gurbet
Türlü türlü dertler sardın başıma
Zehir kattın benim tatlı aşıma
Hasret ettin ana hem kardaşıma
Acımadan büktün belimi gurbet
NECİBE TAŞKIN ÇETİNKAYA