Merhaba değerli okurlar!
Ahîlik Anadolu'da kurulan ve bütün esnafları kapsayan bir teşkilattır. Osmanlı Devleti'nin kuruluşunda da önemli rol üstlenmiştir. Ahîliğin kurucusu Ahî Evran'dır.
Hem bilim,hem tıp,hem fıkıh hem de tasavvuf alanlarında büyük bir âlimdir. Anadolu'nun birçok şehir ve kasabasında bulunmuş,son olarak Kırşehir'e yerleşmis ve ömrünün sonuna kadar burada kalmıştır.
Ahîlik Anadolu ve Balkan'ların birçok yerlerine yayılarak teşkilatlanmıştır. Gayesi; hem dünya hem de ahiret hayatında insanların mutluluğunu amaç edinmiştir. Ahilikte; "hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalış" Hadis-i Şerifi esas alınmıştır. Özünde, vefa, doğruluk, emniyet, cömertlik, tevazû insanları doğru yola sevk etmek, tövbe ve affetmek vardır.
Ahiler, helal kazancı, alın terini, dayanışmayı, kul hakkını, ahlâkı, kanaatkârlığı, çalışmayı , üretmeyi ve böylelikle Allah'ın rızasını kazanmayı esas almışlardır.
Ahîlik iki satırla anlatılacak bir teşkilat değildir. Kısaca gayesinin ne olduğunu yazmaya çalıştım. Amacım şimdiki esnaflarla , o zaman ki esnaflar arasındaki uçurumu dile getirmek.
Ahîlerde her meslek erbabı bir Ahî Evran'dır. Helâl kazanç, güven ve kul hakkı vazgeçilmez düsturdur. Peki bu hasletleri şimdiki esnaflarda görebiliyor muyuz? Hangi helâl kazançtan söz edebiliriz? Daha çalışanın ve emeklinin maaş artışı cebine girmeden esnafın kasasına girmesi mi helâl kazanç. Güven konusu ise içler acısı. Aldığımız malları kendimiz seçmiyorsak, mutlaka el çabukluğu ile çürük çarıklar da poşete girip tartılıyor. Aynı marka,aynı malın fiyatı her markette farklı. Hem de öyle üç beş kuruş değil bu farklar.
Söyleyin şimdi sevgili okurlar bu durumda hangi güvenden,hangi dürüstlükten, hangi kul hakkından bahsedebiliriz. Aralarında bir elin parmaklarını geçmeyecek dürüst esnaflar da vardır mutlaka. Ama bunlar çoğu esnafın dürüst olmadığı gerçeğini değiştirmiyor malesef. Helâl kazanç, cömertlik, dürüstlük , enâyilikle eş değer olduğu günümüzde bırakın Ahî Evrân'ın öğretilerini uygulamayı , bu gidişle Ahî Evran'nın öğretilerini ancak okumakla yetineceğiz .
AHÎ EVRÂN
Ehl-i güller hârı sensen
Bir Ahî Evran olursun
Kardeşin gülzârı sensen
Bir Ahî Evran olursun
Aynı tastan yer içersen
Rab'be âşık dost seçersen
Hak ekersen şer biçersen
Bir Ahî Evran olursun
Hakka hizmet halka hizmet
İşte düstûr işte himmet
Gösterirsen câna hürmet
Bir Ahî Evran olursun
Al icâzet ustasından
Kaç harâmın yaftasından
Yersen iffet pastasından
Bir Ahî Evran olursun
Yoksa işret yoksa rüşvet
Yoksa benlik kin ve nefret
Etmediysen kulla nispet
Bir Ahî Evran olursun
İlle âdap ille erkân
Varsa sağlar türlü imkân
Eylediysen nefse kalkan
Bir Ahî Evran olursun
Hem cömertlik hem adâlet
Çok çalışmak bir ibâdet
Sabredersen bil ki cennet
Bir Ahî Evran olursun
Doğrunun git arkasından
Yardım umma başkasından
Giy fütüvvet hırkasından
Bir Ahî Evran olursun
fâilâtün / fâilâtün
NECİBE TAŞKIN ÇETİNKAYA