Merhaba değerli okurlar!
Işık hızıyla ahlâki çöküntü yaşıyoruz farkında mısınız? Televizyon kanallarındaki sözde insanlara yardım etmeyi amaçlayan programlar başta olmak üzere, sosyal medyadaki edebe ve ahlaka aykırı paylaşımlar sonumuzu hazırlıyor.
Bu ahlak dışı programlara kim "dur!" diyecek. Sözde özgürlük adı altında milletimizin ahlâki değerleri yok ediliyor. Batılılaşmadan kasıt bu mu acaba? Yerin dibine batsın böyle batılılaşma.
Anlatmaya bile edebimin elvermediği programlar ,çoluk çocuk ailece izleniyor. Bunları izleyen gençler ve çocuklar her türlü kabul edilemez ahlak dışı ilişkileri mübah görüyorlar. Ahlak çökerse devlet de çöker. Bunu devletin başındakiler bilmiyorlar mı? Neden kayıtsız kalınıyor ? Neden Bir önlem alınmıyor? Bir iki yazılı kınama ile bu durum geçiştirilemez.
"Tüfek icad oldu mertlik bozuldu" diyen Köroğlu ne kadar haklıymış. Televizyon ve akıllı telefonlar çıktı ahlak bozuldu malesef. Bu iletişim araçlarını kaç kişi amacı doğrultusunda kullanıyor ki? Daha reşit bile olmayan küçücük çocukların elinde son model telefonlar. İnternet sayesinde istediği siteye girebiliyor. Anne babanın denetleme şansı yok. Tramvayda, otobüste, kafede kime bakarsanız bakın elde telefonlar, ortamla bağlar kesilmiş herkes kendi dünyâsında. Elinde kitap olan bir tane genç göremezsiniz.
Güzelim dilimiz ise içler acısı .Çocuklarımız ile aynı dili konuşuyor olmamıza rağmen, ne yazıkki iletişim kurmakta zorluk çekiyoruz. Çünki güzel Türkçe'miz katledilmiş durumda. Kendilerine göre "argo" bir dil icat etmişler ki anlayana aşk olsun. Ne estetik var, ne zerafet var, ne de saygı sözcükleri. Kelime hazneleri sığ. Genel kültür yerlerde.
Kontrolsüz ve ahlak kurallarını hiçe sayan bir gençlikte dîni değerler zayıfsa kötü alışkanlıkların ( içki ,kumar, zîna, hırsızlık, sapık ilişkiler v.s, ) olması kaçınılmazdır . Bunun neticesinde de yaratılış gayesinden uzaktaki gençlik "ateizm, deizm" gibi din dışı farklı arayışlar içine sürüklenmektedir.
Toplumdaki tüketim çılgınlığı, televizyondaki gündüz kuşağı proğramları, Türk örfüne ve ahlakına aykırı diziler, ekonomideki kötü gidişat, maddiyatın ön planda olması, rüşvet ,dolandırıcılık , eğitimsizlik, bencillik gibi bir çok neden ahlâki çöküşü hızlandıran etkenler olarak karşımıza çıkıyor.
Biz büyükler olarak nefsimize hakim olamayıp, arzûlarımıza gem vurmadan televizyondaki ahlak dışı proğramları ve dizileri yeni yetme çağındaki yavrularımızın karşısında izlediğimiz sürece, çocuklarımızı şikayet etmeye hakkımız yoktur. Eğitim ailede başlar. Ahlakî yozlaşmanın olduğu bir toplumda kavgalar, hırsızlıklar, kaos, kargaşa, iftiralar, kumpaslar eksik olmaz. Kısacası hiç kimseye, hiç bir kuruma ve de devlete güven olmaz.
Nasıl güzel bir toplumduk. 30-40 sene gibi kısa sayılabilecek bir zaman dilimi içerisinde kimler tarafından nasıl bu hâle geldik (getirildik)? Bu soruları soran çok ,ama tatmin edici bir cevap veren yok. Sözlü ve yazılı akıl veren çok, ama icraat yok.
Bizler kendi ailemizle ,devlet de milletiyle ilgilense sorunlar büyük ölçüde halledilir sanıyorum. Tabii ki bu süreç uzun yıllar gerektirir. Yazacak o kadar çok şey var ki. Bir toplumdaki yozlaşmayı hazırlayan etmenleri yazmaya kalkarsak en az bir kitap eder.
Değerli okurlar, yazımı Kur'anın şu ayetleriyle bitirmek istiyorum .
"Bu cezalandırmanın sebebi şudur: Bir toplum, kendisinde bulunan güzel ahlâk ve meziyetleri değiştirmedikçe Allah da onlara verdiği nimetleri değiştirmez. Hiç şüphe yok ki Allah hakkıyla işiten ve kemâliyle bilendir." Enfal Suresi 53. Ayet
"Nefsini maddî ve mânevî kirlerden temizleyen kesinlikle kurtuluşa erecektir." Şems Suresi 9. Ayet
"Nihayet onların peşinden öyle bir nesil geldi ki, bunlar namazı bıraktılar; nefislerinin (kötü) arzularına uydular. Bu yüzden ileride azgınlıklarının cezasını çekecekler." Meryem Suresi 19/58 Ayet.
Rabbim sonumuzu hayr eylesin. Selam ve sevgilerimle.
NECİBE TAŞKIN ÇETİNKAYA