Evrensel insani değerlerin yaşanmadığı, hatta hiçe sayıldığı toplumların nasıl bir ruh çürümesine ve
ahlaki erozyona sürüklendiğini hepimiz gündelik hayatta yaşayarak görüyoruz…Maalesef çağımızın en
zor işi de, hakkı-hukuku, adaleti, hakkaniyeti, insaniyeti sahiplenmek, yanında olmak…
Ancak bu durum zor olsa da, insani değerler bakımından onurlu bir tavır, vicdanlı bir tutumdur…
Çünkü, güçlü olanın haklı olması ve şiddetle problem çözme yöntemi hayvanlar alemine ait bir
davranış şeklidir. Oysa biz, Eşref-i mahlukat olan insanlarız…Bizler anlaşarak, anlayarak, dinleyerek,
adaletle, empatiyle problemlerimizi çözmeliyiz…''İnsan'' olana bu yakışır…
Keşke öncelikle gücü/iktidarı elinde bulunduranlar olmak üzere, tüm insanlık alemi bu değerlere
sahip çıksa…Yaşanan tüm zorbalıklara, zulümlere karşı dursa!
Görüyorsunuz…7 Ekim'den beri Gazze'de olanları…
Vicdanları sızlatan, yürekleri yakan, insanlık dramını…Güya uygar dünyanın gözleri önünde
yaşanıyor…Okullar, camiler, kiliseler, hastaneler bombalanıyor…Bebekler, kadınlar, yaşlılar,
gazeteciler vuruluyor…
Hani '' Bu acıya yürek dayanmaz'' der atalarımız ya, öyle bir acı…
İnsanlık dışı katliamlar yaşanıyor…
Şimdi de saldırılardan kaçıp, Mısır sınırındaki-güya güvenli bölge diye- Refah kentine sığınan
Filistinlilere saldırıya hazırlanıyor İsrail…Üstelik de mübarek Ramazan ayında…
Otuz bine yakın Filistinliyi öldürdüler, hala kana doymadılar…Yetmiş bin de yaralı…
Savaş esirlerine karşı yapılan şiddet, tehdit ve aşağılama görüntüleri, insanlığımızdan utandırıyor…
Tüm bu olup bitenleri seyretmekle yetinen Dünya'da, insanlık ölüyor…
Aslında İsrail askerleri bu tavırlarıyla tüm insanlığa, insani değerlere ateş ediyor…
Kanlı elleriyle dünyamızı kirletiyor…Tüm terör örgütleri gibi…
Filistin sorunu tüm insanlığın ''insanlık'' sorunu haline geldi.
Zalimin karşısında -ırkı, dini ne olursa olsun- mazlumun yanında yer alma insanlığı…
Güçlü olanın değil, haklı olanın kazandığı insanlık…
Tabi vicdan sahibi, insanlıktan nasibini alanlar içindir, bu insanlık…
Nasıl bir nefret, intikam duygusudur ki bu … Bizleri insanlığımızdan utandırıyor…
Yirmi birinci yüzyılda bütün dünya insanlık sınavından geçiyor…Daha doğrusu geçemiyor…İnsanlık
kendi ölümünü seyrediyor… Yaşananlar insaniyet sınırını çoktan aştı.
Vicdanını yitirmiş dünya! Nerede insanlık?
Maalesef Gazze'de yaşanan insanlık dramı karşısında, batı dünyasının sergilediği sadece, gayri
insani ve ırkçı tutum…
Avrupa ve ABD'nin çifte standartçı ve ikiyüzlü uygulamaları…
Dillerinden düşürmedikleri, demokrasi, insan hakları ve özgürlüklerinin de sahteliğini gösteriyor…
Demek ki, evrensel insani değerleri sadece kendileri için istiyorlar…
İşlerine gelmeyince hiçbir değer tanımıyorlar…
İlkesizlik, tutarsızlık, utanmazlık sergiliyorlar…
Şunu da belirtelim;
İsrail'in arkasında sıralanan batılı yönetimlere rağmen, bazı batılı sivil toplum örgütleri ortaya
koydukları tepki yöntemleriyle, hiç olmazsa insanlığın ölmediğini göstermeye çalışıyorlar…Yürüyüşler,
eylemler, bildiriler, protestolar devam ediyor…
Ortadoğu toplumlarında maalesef bu da yok…Ya da anti demokratik uygulamalar nedeniyle tepki
gösterecek mecalleri kalmamış…Sıradan kınama mesajları bile azaldı.
Hamaset ve sloganlara da zalimlerin karnı tok…Hiçbir etkisi yok…
Hele son günlerde …
Duymadık görmedik, bilmiyoruz sarmalında iyice sessizliğe büründüler…
ABD'li barış gönüllüsü aktivist Rachel Corrie 20 yıl önce daha 23 yaşında iken, Filistinlilerin
evlerinin yıkılmasını engellemeye çalışırken, İsrail buldozeri tarafından ezilerek öldürülmüştü...
İşte O!
''Zulüm bizdense ben bizden değilim'' diye Dünya'ya haykırdı… O en doğru, en vicdanlı en veciz
sözünü insanlığa armağan etti…Bütün dünyanın sustuğu anda Rachel'e bu sözü söyleten vicdanıydı,
merhametiydi… Ona göre vicdan, empatik bir yaklaşım ve bir ahlak pusulasıydı…
Demek ki, vicdan tek bir millete, dine, ideolojiye, siyasete ait olamazdı…Vicdan sahibi olmak,
tarafgirliği kabul etmezdi…
Bakalım insanlık vicdanı zulmü yenecek mi? Yoksa göz mü yumacak…
''Bir insan, acı duyabiliyorsa canlıdır. Başkasının acısını duyabiliyorsa insandır.'' diyor Tolstoy…
Sadece güçlünün haklı olduğu vicdansız, adaletsiz dünya batsın yerin dibine…
İnsan olmanın ne demek olduğunu ger geçen gün, daha çok unutuyoruz…
Ancak şunu unutmayalım!
Ülkemizi de, dünyamızı da kalbi güzel, vicdanlı insanların iyiliği, merhameti kurtaracak…
Kötülere bakıp, insanlıktan vazgeçmeyelim…
Kötülük er ya da geç pisliğini akıtamaz hale gelecek, karanlığa gömülecek...
İnsanlığın selameti ve yeryüzündeki tüm zulümlerin sana ermesi dileğiyle…