Mehmet Hilmi Eren, babalığın doğumla birlikte değil, daha hamilelik sürecinde başlayan kapsamlı bir sorumluluk olduğunu vurguluyor. Çocuk için güçlü bir baba figürünün; hem dil gelişiminde hem de karakter oluşumunda önemli bir paya sahip olduğunu söylüyor. Ancak Eren'in özellikle dikkat çektiği kavramlar, "tutarlılık" ve "dürüstlük."
Eren, çocukların gözünde "sürekli haklı veya her konuda uzman" görünen bir baba yerine, eksiklerini ve duygularını saklamadan paylaşabilen, empati yapabilen bir baba imajının çok daha sağlıklı olduğunu belirtiyor.
"Babanın varlığı çocuğun dil gelişimi için önemlidir. Babalar oyun sırasında çocuklarını yakından tanır. Babalar 'her şeyi bilen' bir baba figürü olma hatasına düşmemeliler. Çocuğun gözünde dürüst, olduğu gibi görünen bir baba figürü önemlidir. Çocukta hayal kırıklığı olmaması için babanın dürüst olması önemli."
Ülkemizde çeşitli baba figürlerinin mevcut olduğunu ifade eden Eren, bu konuda Doğan Cüceloğlu'nun tanımlamalarını hatırlatıyor ve ekliyor:
"Toplumumuzdaki babalık türlerini Doğan Cüceloğlu da tanımlamıştır. Buradan yola çıkarak baba türlerini şu şekilde ifade edebiliriz. Yok baba: Fiziken var ama kendisi yok. Var baba ya da can baba: Demokratik ve ihtiyaç duyulduğunda orada olan babalar... Serbest babalar: Çocuğa her şeyi makul gören ve sınır koymayan babalar…"
Eren, "demokratik ve ihtiyaç duyulduğunda orada olan" babanın en sağlıklı model olduğunu belirterek, çocukların tüm gelişim evrelerinde güven duygusunu pekiştiren bu tutumun önemini vurguluyor.
Zaman zaman kimi babaların, iş yükü veya çeşitli sebeplerle çocuktan uzak kalabildiğini hatırlatan Eren, bunun yaratabileceği sonuçları şöyle dile getiriyor:
"Çocuğun babayla kurduğu ilişki zayıflığı bazı sorunlara neden olabilir. Zorunlu sebeplerden dolayı çocukta uzak kalan babalar, çocukla nitelikli zaman geçirmeye önem vermelidir. Babaların her zaman sevgilerini ifade etmeleri de çok kıymetlidir."
Aile yapısındaki değişimlerin çocukları etkilediği bilinse de, Eren bu süreçte babanın öneminin asla azalmaması gerektiğini söylüyor:
"Boşanma aşamasında babanın yeri ve önemi aynen devam eder. Boşanma sürecinde baba kendine ayrılan zaman sürecinde, çocuklarıyla görüşürken rutini bozmamalı. Görüşme rutininin bozulması çocuğun güven duygusunu zedeler. Mecburi durumlar çocuğa net olarak anlatmalı."