YILA BAŞLARKEN

02.02.2025 00:00

Her takvim yılının başında hayatımızda yeni bir sayfa açıldığı düşüncesiyle ve bu yeni sayfada hep iyi, güzel şeylerle karşılaşmamız için birbirimize iyi dilekler içeren kutlama mesajları, tebrikler yazarız. Elbette ki, yeni bir dönem için yeni umutlar, yeni planlar ve olumlu yenilikler arzulanır. Hayat denen zamanın tekdüze hep iyi şeylerle geçmeyeceği malum olsa da güzelliklerin ağırlık kazanması beklenir.

Bu yıl da 2025'e girerken her zamanki olduğu gibi güzelliklerle geçmesi dileğiyle yıla başlarken hemen karşılaştığımız iki olay toplumumuzu etkilemiştir. Bunlardan birincisi olarak insanlarımızın gönüllerine girmiş sanatçı ruh Ferdi TAYFUR diyebiliriz. Ülkemizin değerleri olarak kabul edilebilecek sanatçı ruhları burada tek tek söyleyemesem de geniş insan topluluklarına duygudaşlık etmiş Müslüm GÜRSES ve insanlık yararına eser vermiş Barış MANÇO, Neşet ERTAŞ gibi ozanlar ilk akla gelenler… Tüm bu gönül insanları toplumda olumsuz farklı anlayışlara neden olacak faaliyet ve davranışlar içerisinde olmamış, sadece insanlara farklı boyutlar kazandıracak sanat eserleri vererek mutluluk yoluna iz bırakmışlardır. Bu millet bu insanları her zaman iyilikle anacaktır. Bu vesileyle özlem duygusu ile tüm gönül insanlarının ruhu şad olsun…

Yıla başlarken ikinci olarak toplumumuzu etkileyen olay; Bolu'da yaşanan ve insanların hayatlarını kaybetmesine neden olan otel yangınını söyleyebiliriz. Gidenlere Tanrı'dan rahmet ve yakınlarına başsağlığı diliyorum. Bu konuda incelemeler sürüyor, sonuçta nedenleri belirlenecektir, ama bu konularda ülkemiz ve insanlarımız konusunda söylenecek bazı şeylerimiz var. Söyleyeceklerimizi kısaca özetlersek;

İnsanlarımızda kural tanımamazlığın çok fazla olduğunu ve üzüm üzüme bakarak çürümenin olduğunu üzülerek görmekteyiz. Bu konudaki kontrol ve yaptırımların süreklilik göstermemesi, kötü örneklerin hak gibi algılanması, çevremizdeki kötü bir örneği sorgulayıp işlem yapılmaması gibi nedenlerle insanlarımızda sorumsuzluk duygusu gelişmektedir. Bu anlayışın gelişmesi, yaygınlaşmasının uzun vadede toplum düzeni bakımından da sakıncalar yaratacağını düşünenlerdenim.

Yangın algılama-söndürme sistemlerinin tüm yapılarda zorunlu olması ve kurtarma ekipmanları-senaryolarının da aynı şekilde zorunlu olması gerektiğini idrak ediyoruz. Binalarda yangın söndürme amaçlı olarak; seyyar yangın söndürme tüpleri, hidrant sistemleri, algılama-söndürme sistemleri yer almakta olup, bu malzemeler yangın çıktıktan sonra söndürme amaçlı ekipmanlardır. Bu ekipmanların doğru bir şekilde kullanılması gerektiğinden kullanıcıların eğitimleri ve zaman zaman tatbikatlarla deneyim kazanmaları da önemlidir. Bu nedenle belli sayıda insanın barındığı yapılarda "acil durum personeli" istihdamı da düşünülmelidir. Yüksek yapılarda insanları kurtarmak için tahliye planı-aksiyonları yapılarak bunlara ait yeterli düzeyde malzemeleri hazır bulundurulmalı ve kullanımı konusunda insanlar eğitilmelidir.

Yangın konusunda kişisel çekişmelerden uzak, insan odaklı bir anlayış ile gerekli düzenlemelerle önlemler alınması ve uygulanmasını bekliyor, insanlarımızın bir daha benzer üzüntülere muhatap olmamasını diliyorum. Ayrıca; insanlarımızın duygularına tercüman olan, huzur ve mutluluk aşılayan gönül insanlarının çoğalmasını diliyorum.

Unutmayalım ki; hepimiz bu dünyanın vatandaşı ve bir ağacın meyveleri, bir dalın yapraklarıyız.

Sevgiyle kalın