GÜZ MEVSİMİ

05.12.2024 00:00

Ağaçların yaprakları sararmaya ve dökülmeye başlar, çiçekler azalır, otlar ve çimenler kurur. Gündüzler kısalır, geceler uzarken güneş de erken batar ve daha az ısı verdiğinden dolayı serin, yağmurlu ve rüzgârlı günlerin sayısı artar. Bu haliyle sonbahar; kış mevsiminin habercisi, yaz ile kış mevsimleri arasındaki bir mevsimdir. Dilimizde Sonbahar kavramı yerine; güz, hazan ve bağ bozumu isimlerinin de kullanılmakta olduğunu biliyoruz.

Anadolu'da benim atalarım da ben bildim bileli hep "Güz" kelimesini kullanmışlardır. Bu mevsimde işlevsel olarak bağlar bozulduğu için bağ bozumu da denilse de genellikle güz mevsimi olarak konuşula gelmiştir. Zaten 800 yıl önce kökeni "küz" olarak Uygurca'da olduğu, eski Türkçede kü kökünden türemiş Türkçe bir kelime olduğunu kaynaklardan okuyoruz.

Söz (beyan) ustası yazarlarımız, sanat erbabı ustalarımız güz mevsimini işlerken genellikle hüzün duygusuna yer vermiş olduklarından hafızalarımızda hep hüznü çağrıştırmıştır. Oysa güz mevsimini fotoğraflarsak sarı ve kahverengi tonlarının o muhteşem ahengi ruhlarımıza farklı bir huzur vermektedir. Ayrıca maddi anlamda da büyük bir huzur kaynağı olarak, üretim mevsiminin kazanca dönüştüğü bir dönemdir.

Orta Anadolu diyarında yaklaşık Temmuz-Ağustos aylarında bağlarda yetişen çeşit çeşit lezzetlerdeki üzümler hem sofralarda yer alır, hem çevreye ikram edilir, hem de çarşı pazarda satılmaktadır. Bu şekilde bitirilemeyen üzümler ise güz gelince, bağ bozumu olarak ifade edilen bağdaki tüm üzümler toplanarak hasatı yapılmaktadır. Üzümler toplandıktan sonra her bağda bulunan taş oyma tekne (şırana) içerisinde ezilerek üzüm şırası çıkartılır. Yine hemen orda taşlardan yapılan ocaklara yerleştirilen büyük geniş ağızlı kazanlara (teştlere) şıralar konularak pekmez yapmak üzere kaynatılmaktadır. Hakikaten bu işlemler büyük bir şölen havasında geçer. Kaynama esnasında pekmezin köpüğünü izlemek ve kepçe ile bir tasa dökülen pekmezin tadına bakmak da ayrı bir zevktir. Yaprağın sarararak yere düşmesinden, mevsim yağmurundan hüzünlenmek yerine, güz mevsiminin üretim, bereket ve şenliği ile mutlu olmak gerekir.

Eskişehir'de de güz mevsiminde her tarafta renk cümbüşü çok güzel manzaralı mekânlar vardır. Ve köylerinde genellikle pancardan yapılan pekmezler kaynatılmaktadır. Bu kültürü tanıtma ve yaşatma adına şenliğe dönüştüren, bu yıl ikincisini gerçekleştiren Seyitgazi Belediyesini kutluyor, daha da geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesini istiyorum. Taşlık Çiftlikköy'de gerçekleştirilen bu şenliğe katılımın bundan sonra daha da fazla olacağını düşünüyorum. Ayrıca, üzüm şırasından pekmezin yapılması dışında değişik ürünlerin yapımı konusunda da Belediyemizin öncü ve yönlendirici olması ile bölge ekonomisine de katkı sağlayacağını umuyorum.

Unutmayalım ki; hepimiz bu dünyanın vatandaşı ve bir ağacın meyveleri, bir dalın yapraklarıyız.

Sevgiyle kalın