HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 21 KASIM 2024, PERŞEMBE

ESKİŞEHİR’E RÖTUŞ

02.06.2024 00:00
Türkçe tercihli birisi olarak yazı başlığımda Fransızca "retouche" sözcüğünden gelen ve
yeniden dokunma, elle düzeltme, düzeltmek amacıyla yapılan değiştirme anlamında
dilimizde kullanılan bir kelime olan "rötuş", özet bir ifade gibi geldiğinden belki, dilimize de
yerleşmiş bir kelime olmasından belki yazıda kullandım. Hata işledimse af ola diyerek söze
başlayalım.
Şehrimizin çehresi zamanımıza kadar epey gelişmiş ve değişmiş olduğu, ülkemizde
övgüye değer mekânlardan olduğu, yaşanacak şehirlerden olduğu söylenmekte ve
dünyada da aynı şekilde ifade edilir olmuştur. Ancak; ne kadar güzel çehresi olsa da
şehrimizin marka olabilmesi için özgün görünüşlere ihtiyacının olduğunu, iyi bir planlamaya
ihtiyacının olduğunu söyler dururum. Bunların da gerçekleşmesinden sonra; "İstanbul'u
dinliyorum, gözlerim kapalı, Serin serin Kapalıçarşı, Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa, Güvercin dolu
avlular, Çekiç sesleri geliyor doklardan, Güzelim bahar rüzgârında ter kokuları, İstanbul'u
dinliyorum, gözlerim kapalı…" diyor ya Orhan Veli, işte biz de aynı hazdan o noktaya
gelerek bir gün "Eskişehir'i dinliyorum" şiirine kadir olacağız.
Şimdi bir üst mertebeye ulaşmak için dinleme değil, Eskişehir'i görme ve düzeltme zamanı,
tam da bir hanım elinin değmiş olduğu bu günlerden başlanarak. Toplu taşımada gece
seferlerine başlanmış olması, Üniversite öğrenci ve çalışanlarına hizmetler sunulmuş
olması, kaldırımları işgal etmiş esnafların uyarılmış olması ilk günlerde görülen olumlu
adımlardır. Bundan sonrası için de neler olması gerektiğini kendi ekibine ilave olarak
benim gibi duyarlı insanların görüşlerini de derleyerek insan odaklı bir anlayışla bir şeyler
yaparak gelişim sağlanmalıdır. Hemen neler yapılabilir dersek;
Otobüs şoförlerine iletişim, nezaket, nasıl olmalıyız gibi konuları içeren eğitimler aldırmalı,
şoförlerin sürat kaynaklı sert fren-viraj yapmalarına engel olmalı, otobüslerin üzerindeki
yanıp sönen-kayan yazı sistemi kaldırılarak rahat okunabilecek güzergâhın tamamını
gösteren levhalar yapılmalı, otobüs hat numaralarında renklere son verilerek
sadeleştirilmelidir.
Şehir merkezindeki kalabalıklar azaltılırsa herkes sürekli çarşıya inmeyeceği için otobüs-
tramvaydaki sıkışıklık olmadığı gibi belki fazla seferlere de ihtiyaç kalmayacağından dolayı
ulaşım sorunu çözülür, ulaşım maliyetleri düşer. Merkezdeki kalabalıkları önlemek için
semtlerde oturanların ağırlıklı olarak çarşıya gitmelerini önlemenin yolu semt çarşıları
kurmak veya semtlerde halkın ihtiyacını karşılayacağı dükkânların açılmasını teşvik
etmelidir. Semtinde giyim mağazası, ayakkabıcı, muhtelif tamirciler gibi dükkânların olması
halinde çoğunlukla buralar tercih edilecektir. Bir de, çarşıya gidemeyecek durumda olanlar
mahallelerinde ihtiyacını gidereceğinden, hasta ve yaşlıların en makbul duaları alınacaktır.
Kalabak su Eskişehirlilerin olması nedeni ile halk benimseyip sahip çıkıyor ama dağıtım
işlerinde bazı sorunlar var. Sokaktan geçen dağıtım araçlarına inerek damacanayı alıp
evine çıkartamayacak durumda olanlar için bir düzenleme yapılmalıdır. Mevcut abone
sistemi sağlıklı yürümediğinden pek tercih edildiği söylenemez.
Evlerdeki su sayaçları kartlı olduğundan, olmadık zamanda suyun tükenmesi halinde
insanın mağdur olmasına neden olmaktadır. Eskişehir'de kaçak su kullanımı veya
faturaların ödenmeme durumunun yoğun olabileceğini pek sanmıyorum. O nedenle, kartlı
sayacın insan odaklı bir uygulama olmadığını düşünenlerdenim.

İnsanlarımızın zaman geçirmek için tercih ettikleri çay ocakları ve kahvehanelerin
önündeki kaldırımlar işgal altında olduğundan kaldırımlardaki yoğun insan kümeleri
seviyesiz argo konuşmalarla oralardan geçen bilhassa çocuk ve kadınlarımızı rahatsız
etmektedir. Etkin bir kontrol ve düzenleme ile çok daha güzel mekânların olması
sağlanacaktır.
Odunpazarı evleri bölgesi hafta sonları tur otobüsleri ile dolup taşmaktadır. Uygun park
alanları tahsis edilmeli, gerekirse iki gün bu bölgedeki yol trafiğe kapatılabilmelidir. Şehir
içerisinde park etmiş hafriyat kamyonlarının da iyi bir görüntü verdiğini söyleyemem.
Belediyenin ekmek satış kulübeleri derhal özgün bir tasarıma kavuşmalıdır. Örneğin
rengârenk tarihi konak görünümüne kavuşması şehir kimliğine uygun olacaktır.
Pazar yerlerinde zabıta görmek istiyoruz, pazarcılara eğitim verilmesini istiyoruz, terazilerin
kontrol edilmesini istiyoruz, terazilerin tezgâhın önünde herkesin görebileceği yerde
durmasını istiyoruz ve satılan ürünlerin tezgâha dizilmesini istemiyoruz.
Böylece; hanım elinin bir dokunuşu ile nelerin olabileceğini görerek, daha yaşanabilir bir
şehir yaratılmasını bekliyor bu insanlar… Daha örnekleri çoğaltmak elbette mümkündür.
Unutmayalım ki; hepimiz bu dünyanın vatandaşı ve bir ağacın meyveleri, bir dalın
yapraklarıyız.
Sevgiyle kalın…

Neyyir ARIBAŞ
Neyyir ARIBAŞ / diğer yazıları
•CUMHURİYET 01 00:00:00.11.2024
•DÜNYADA BARIŞ 08 00:00:00.10.2024
•TÖRE 04 00:00:00.09.2024
•HADDİNİ BİLMEK 03 00:00:00.08.2024
•BELEDİYE OTOBÜSÜ 01 00:00:00.07.2024
•ESKİŞEHİR’E RÖTUŞ 02 00:00:00.06.2024
•ÖLMEZ 20 00:00:00.04.2024
•KADINLAR 09 00:00:00.03.2024
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--











logo

   E-posta: bilgi(@)eskisehirdenhaber.net
Tüm hakları Eskişehirden Haber adına saklıdır: ©2019-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr