EĞİTİM VE ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ

28.09.2024 00:00

Kıymetli okurlar, bu haftaki köşe yazımda canımız geleceğimiz olan çocuklarımızın okula başlamaları ve yaşanacak süreci yazmak istiyorum.
Hepinize iyi okumalar diliyorum. Milli Eğitim Bakanlığı müfredatı sürekli değişiyor.
Her yeni bakan gelmesinde çocuklarımız bir önceki müfredata alışmadan yeni bir müfredata geçiliyor.
Aynı şekilde kıymetli öğretmenlerimiz de müfredat bütünlüğünü tamamlayamadan yeni bir müfredata geçiyorlar. Tabii ki bunların alt yapıları öğretmenlerin eğitimleri muhakkak yapılması gerekiyor.Ama öğretmenlerimiz bile eğitilmeden çocuklarımıza yeni müfredatlar sunuluyor.
Sonuç mu? Sonuç ise hepinizin malum olduğu başarısızlıklar. Üniversitelerde başarısızlıklar ve yozlaşmış bir okul sistemi.
Bilmiyorum meslek liselerinin olmaması ve her ailenin çocuğunun doktor, mühendis gibi üstdüzey meslek sahibi olmaları istediklerinden dolayı sadece bu birkaç bölümde aşırı yığılmalar oluyor.
Diğer fakülteler neredeyse öğrenci bulamayacak ya da üniversite sınavlarına girdiklerinde almış oldukları az puanlarla o bölümlere yönlendirme sonucunda oralara yerleştirmeler yapılıyor. Aslında dünyada bunun bir çok örneği var. Dünyada bu kadar başarılı olan ülkeler var. Bunların eğitim sistemleri incelenerek ülkemize kanalize edilebilir, ülkemiz ve geleceğimiz için cocuklarımızı daha iyi yetiştirebiliriz.
Dünyada ilk 100 içerisinde hiçbir üniversitemiz maalesef yoktur. Bu bir eğitimci olarak gerçekten beni çok üzüyor.
Meslek liselerinin olmaması şu anda sanayide çırak, kalfa yetişmiyor ve kalifiye usta bulunmuyor!
Peki ne olacak... Bu ülkenin hep doktora, mühendise mi ihtiyacı var. Bu ülkenin temizlikçiye de ihtiyacı var, garsona da ihtiyacı var, mobilyacıya, berbere, tamirciye, beyaz eşya tamircisine, elektrikçiye kısaca her mesleğe ihtiyacı var.
Ama maalesef bilinçsiz bir toplum yaratıldı. Bu toplum da onların istediği şekilde hareket etmeye devam ediyor maalesef.
Ülkemizin eğitim sistemi hiç iyiye gitmiyor. Sporda başarısızız, eğitimde başarısızız, yaşları 40 üstü olanlar bilecekler eskiden Milli Eğitim ve Gençlik Spor Bakanlığı birlikte çalışırdı birlikte hareket ederlerdi.
Okullarda beden eğitimi dersleri vardı ki beden eğitimi dersleri gerçek anlamda beden eğitimi olarak geçerdi. Çocuklarımızın hal hareket, yürüyüş, davranış komut verme, komut alma, emre uyma gibi özelliklerini ortaya çıkartırlardı.
Törenlerde nasıl görünür törenlerde nasıl durulur bunları öğretilirdi. Ama maalesef şu an onlar yapılmıyor okullarda sadece ezbere dayalı sistemler gelişti! Çocuklar spor yapmadan obez bir şekilde hantal bir gençlik hantal bir çocukluk dönemi yaşayarak büyüyorlar.
Maalesef okullarını tamamlamaya çalışıyorlar. Dolayısıyla sporda da eğitimde de kalıcı bir reforma ihtiyacımız var ama maalesef istikrar olmadığı için bir bakan gidiyor diğer bakan geliyor ve olan çocuklarımıza oluyor.
Eğer çocuklarımız ve gençlerimiz sağlıklı bilinçli büyümesi bundan 20 - 30 yıl sonra olacaksa vah halimize diyeceğiz.
İnşallah vah halimize değil helal olsun çocuklarımıza diyecegimiz günler diliyorum.
Milli eğitim okuma ve yazma kampanyaları başlatıyor bu kampanyalar oku ve yaz kampanyaları olursa daha başarılı olur diye düşünüyorum.
Siz kampanya yaparken insanlara okuma diyorsunuz yazma diyorsunuz oku ve yaz diye başlarsanız inanın daha başarılı olursunuz. Hepinize hayırlı günler diliyorum.