Değerli Okurlar,
İnsanlık tarihine baktığımızda, sağlık her zaman en büyük önceliklerden biri olmuştur. Hastalıkların pençesinden kurtulmak, yaşam kalitesini artırmak ve daha uzun bir ömre sahip olmak, tarihin her döneminde insanlığın en büyük arzularından biri olmuştur. İşte bu yolculukta, sağlık çalışanları her zaman başroldedir.
14 Mart, sadece bir bayram değil, aynı zamanda fedakârlık ve özveriyle görev yapan sağlık çalışanlarının emeklerini onurlandırdığımız özel bir gündür. 1827 yılında modern tıp eğitiminin başladığı gün olarak kabul edilen bu tarih, bugün sağlık hizmetlerinin gelişimini ve sağlık çalışanlarının değerini daha iyi anlama fırsatı sunmaktadır.
Bir sağlık çalışanı için mesai kavramı genellikle geçerli değildir. Günün her saati, bir hastanın hayatını kurtarmak, acısını dindirmek ya da ona umut olmak için çaba gösterirler. Pandemi sürecinde tüm dünyanın şahit olduğu gibi, sağlık çalışanları gerektiğinde kendi yaşamlarını riske atarak insanlık için savaşmışlardır. Maskelerin ardındaki yorgun yüzler, belki de insanlığa sunulan en kutsal fedakârlığın simgesiydi.
Sağlık çalışanları sadece hastanelerde değil, savaş alanlarında, afet bölgelerinde ve en ücra köylerde bile insan sağlığı için mücadele eder. Onlar, bilgi ve deneyimlerini, merhamet ve sabırla harmanlayarak insanların hayatlarına dokunan gerçek kahramanlardır.
Bir toplumun refahı, bireylerinin sağlığıyla doğrudan ilişkilidir. Sağlık çalışanları, yalnızca hastaları tedavi etmekle kalmaz; aynı zamanda toplum sağlığını korumak için farkındalık yaratır, önleyici tedbirler alır ve bir ülkenin geleceğini şekillendiren en önemli kahramanlarımızdan biri olurlar.
Bugün modern tıbbın geldiği noktaya baktığımızda, her bir buluşun ve her bir tedavi yönteminin ardında sağlık çalışanlarının sonsuz çabaları olduğunu görürüz. Onlar, insanlık adına bilimde çığır açan yeniliklere imza atarak, sadece bugünü değil, geleceği de aydınlatırlar.
Sağlığın Sessiz Kahramanlarına…
Sizler, bir insanın hayata tutunmasına vesile olan, kimi zaman bir gülümseme, kimi zaman bir dokunuşla şifa veren gönül insanlarısınız. Uykusuz geceleriniz, yorulmak bilmeyen elleriniz ve tükenmeyen sabrınızla insanlığa hizmet ediyorsunuz.
Pandemi sürecinde maskelerin ardında gizlenen yorgun yüzlerinizi, gözlerinizdeki umudu ve yüreğinizde taşıdığınız fedakârlığı unutmadık, unutmayacağız. Hastanelerde, ameliyathanelerde, acil servislerde, laboratuvarlarda, köylerde, şehirlerde, afet bölgelerinde… Nerede olursa olsun, sizler her zaman insanlığa ışık oldunuz.
Bugün, size olan minnettarlığımızı ifade etmek için sadece bir vesile. Ama bilin ki, dualarımızdasınız, kalbimizdesiniz. Her an bizim için mücadele eden siz kıymetli sağlık çalışanlarına sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
İyi ki varsınız…
Sağlık Çalışanlarına Şiddet: Vicdanları Kanatan Gerçek
Bugün sağlık çalışanlarına minnettarlığımızı ifade ederken, ne yazık ki onların maruz kaldığı şiddeti de görmezden gelemeyiz. Şifa vermek için gece gündüz demeden çalışan hekimlerimizin, hemşirelerimizin, sağlık personelimizin hak etmediği saldırılara uğraması yüreğimizi dağlıyor. Bir insanın hayatını kurtarmak için emek veren ellerin, şiddetin hedefi olması, vicdanlarımızı kanatan bir yaradır.
Unutulmamalıdır ki sağlık çalışanları, bizim için varlar; biz yaşama tutunalım diye çaba gösteriyorlar. Onlara yöneltilen her saldırı, insanlığa vurulmuş bir darbedir. Toplum olarak bu bilinçle hareket etmeli, şiddetin değil, sevgi ve saygının egemen olduğu bir ortam oluşturmalıyız.
Bu vesileyle, sağlık çalışanlarına yönelik her türlü şiddeti kınıyor, onların her zaman yanlarında olduğumu belirtmek istiyorum. Onlar bizlere umut olurken, biz de onlara sahip çıkmalıyız!
Sağlık çalışanlarımız yalnız değildir!
Sevgi ve Saygılarımla,
Şerife Gündoğdu
11.03.2025
DOKTOR
Dinle doktor, dinle derdimi benim,
İyi mi? Kötü mü? Hele bir söyle?
Ağrıyor her yanım, sızlıyor tenim,
İyi mi? Kötü mü? Hele bir söyle?
Epeydir dadandı bir bel fıtığı,
Astımım'dan yükselttiler yastığı,
Mide ağrısından kestim katığı,
İyi mi? Kötü mü? Hele bir söyle?
Anamdan doğalı dünya bana dar,
Kilolardan çektim nice ahı-zar,
Kolesterol, şeker, tansiyon da var,
İyi mi? Kötü mü? Hele bir söyle?
Ağzımda açıldı onlarca gedik,
Ciğerlerim sanki çalıyor düdük,
Zencefili, balı, turpu denedik,
İyi mi? Kötü mü? Hele bir söyle?
Büyük tansiyon çıkar on dörde,
Küçük de durmuyor durduğu yerde,
Hipotiroidi var idi birde,
İyi mi? Kötü mü? Hele bir söyle?
Menisküs yırtılmış, dürter derinden,
Kalbimde çırpınır, hoplar yerinden,
Bari kurtar bu dertlerin birinden,
İyi mi? Kötü mü? Hele bir söyle?
Sayısı belirsiz yuttuğum hapın,
Sinemi dağlayan ateşten topun,
Enini, boyunu ölçüp de çapın,
İyi mi? Kötü mü? Hele bir söyle?
Bir de unutkanlık vardır başımda,
Ne tat kaldı ne tuz kaldı aşımda,
Bu ne alamettir altmış yaşımda,
İyi mi? Kötü mü? Hele bir söyle?
Ellerimin şekli birden bozuldu,
Gözlerimde yaş kalmadı süzüldü,
Bilmem ki sıraya neler dizildi,
İyi mi? Kötü mü? Hele bir söyle?
Uzağı, yakını görmez gözlerim,
İtmeyinen gider yorgun dizlerim,
Yalan değil doktor, gerçek sözlerim,
İyi mi? Kötü mü? Hele bir söyle?
Bıktırmak istemem bu bir serisi,
Bir dahaya kalsın biraz gerisi,
Bu benim derdimin onda birisi,
İyi mi? Kötü mü? Hele bir söyle.
Şerife Gündoğdu
