HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 21 NİSAN 2025, PAZARTESİ


ESKİŞEHİR TÜRK OCAĞI'NDA “SAVAŞ, İNSAN VE TEKNOLOJİ: ASKERÎ SEKTÖRÜN BUGÜNÜ VE GELECEĞİ ÜZERİNE”KONFERANS VERİLDİ

Eskişehir Türk Ocağının düzenlediği Perşembe sohbetinde bu hafta "Savaş, İnsan ve Teknoloji: Askerî Sektörün Bugünü ve Geleceği Üzerine"  Prof. Dr. Gültekin YILDIZ bir konferans verdi.
 
18.04.2025 16:30
ESKİŞEHİR TÜRK OCAĞI'NDA “SAVAŞ, İNSAN VE TEKNOLOJİ: ASKERÎ SEKTÖRÜN BUGÜNÜ VE GELECEĞİ ÜZERİNE”KONFERANS VERİLDİ
ESKİŞEHİR TÜRK OCAĞI'NDA “SAVAŞ, İNSAN VE TEKNOLOJİ: ASKERÎ SEKTÖRÜN BUGÜNÜ VE GELECEĞİ ÜZERİNE”KONFERANS VERİLDİ
Konferansı önceki dönem Kara Harp Okulu dekanlarından ve halen İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gültekin YILDIZ verdi.
Prof. Dr. Gültekin Yıldız, Eskişehir Türk Ocağı'ndaki konuşmasında özetle;

 Osmanlı'dan günümüze uzanan askerî gelenekleri, Türkiye'nin jeopolitik konumunu, toplum-ordu ilişkisini ve modern savaşın insani ve teknolojik boyutlarını tarihî bir süzgeçten geçirerek değerlendirmiştir. Konuşmasının merkezinde, Türkiye'nin askerî gücünü yalnızca teknolojiyle değil, insan kaynağı ve toplumsal yapısıyla birlikte değerlendirme gereği vurgulanmıştır.

Türkiye'nin NATO'daki ikinci büyük kara gücü olduğu belirtilmiş; ancak sivil toplumun askerî konulara uzak kalmasının, demokratik denetim ve stratejik bilinç açısından ciddi bir zafiyet oluşturduğuna işaret edilmiştir. Modern toplumlarda refah artışı ve şehirleşmenin, genç nüfusta askerî mesleğe ilgiyi azalttığı; askerlik bilincinin zayıfladığı ifade edilmiştir.

Konuşmanın önemli bir bölümü, "teknolojinin savaşı belirleyemeyeceği" fikri üzerine kuruludur. Tarihsel örneklerle (makinalı tüfek, top, İHA, yapay zekâ vb.) teknolojinin savaşların süresini kısaltmak bir yana, çoğu zaman daha yıkıcı hale getirdiği belirtilmiştir. Bu bağlamda, Türkiye'nin savunma sanayii hamleleri övülse de, teknolojinin "insan kalitesiyle" desteklenmedikçe yeterli olamayacağı vurgulanmıştır. Askerî kapasitenin sürdürülebilirliği için sadece nitelikli mühendis değil, aynı zamanda nitelikli ve şuurlu askerî insan kaynağına ihtiyaç olduğu dile getirilmiştir.

Yıldız, Türkiye'nin sınır ötesi askerî varlığını, tarihsel derinlik ve stratejik savunma mantığıyla açıklamış; Musul'un kaybının Basra'dan, İstanbul'un kaybının Edirne'den başladığına dikkat çekerek, savunma hattının ileriye kurulması gerektiğini savunmuştur. Libya, Somali ve Kafkasya'daki askerî angajmanlar da bu kapsamda değerlendirilmiştir.

Toplum yapısındaki çözülmelere de değinen Yıldız, aile kurumunun zayıflaması, şehirleşme, dijitalleşme ve suç oranlarındaki artışın askerî değerlere zarar verdiğini belirtmiştir. Sosyal medya üzerinden yürütülen bilgi kirliliğine karşı uyanık olunması gerektiğini, millî duruşun ancak gerçek bilgiyle korunabileceğini ifade etmiştir.

Konuşma, önümüzdeki 10 yılın daha fazla çatışma ve sınama içereceğini, Türkiye'nin ise bu süreçte teknoloji, insan gücü ve tarihî şuur bakımından denge kurabilirse bölgesel süper güç olabileceğini savunarak son bulmuştur.

         Büyük bir ilgili topluluğun takip ettiği toplantının sonunda sorulan çok sayıdaki soru ve cevaplardan sonra Şube Başkanımız Prof. Dr. Nedim Ünal'ın şükran beratı ve Orhun Anıtı Kitabesi takdimi ile gece sona erdi.
 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--





logo

   E-posta: bilgi(@)eskisehirdenhaber.net
Tüm hakları Eskişehirden Haber adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr