Şirkete ilk ayak bastığınızda büyük bir Türkiye haritası ve üzerinde 81 ilden getirilen topraklar sergilendiğini gördük. Çanakkale savaşlarının yıl dönümü anısına böyle anlamlı bir görselin tasarlanmış olduğunu görünce duygulandık.
Kurtuluş savaşında tüm vilayetlerden vatan evlatları bu topraklar için kan akıttı. Mesleğimiz görevimiz ne olursa olsun bizlere emanet edilen ve şehit kanları ile yoğrulan Anadolu topraklarını sonsuza dek korumak ve kollamak her tük evladının asli görevi. Bizlere bu duyguları yaşatan Özbesin'e teşekkürler.
Evet…Yapılan ziyarette köşe yazarımız Hüseyin Bey sektöre ait önemli sorular sordu Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Bey içtenlikle cevapladı.
Bu güzel röportajı okuyucularımızın dikkatlerinize sunuyoruz.
HÜSEYİN TURHAN: Gökhan Bey öncelikle bize vakit ayırdığınız için çok teşekkür ediyoruz. Eskişehirdenhaber.com olarak sitemizin ziyaretçilerine kentimizde iş hayatında başarılı ve rol model olmuş iş adamlarımızı, akademisyenlerimizi, tüccarımızı, esnafımızı tanıtmaya devam ediyoruz. Bugün Özbesin firmasındayız ve siz firmanın yönetim kurulu başkanlığını yürütüyorsunuz. Sizi tanıyabilir miyiz?
GÖKHAN DURAN: Çok teşekkür ediyorum. Firmamıza hoş geldiniz diyerek sözlerime başlamak istiyorum. 1976 Yılında Artvin ilimizin Yusufeli İlçesinde dünyaya geldim. Bir yaşında iken ailemle birlikte Kars Sarıkamış'a gittik.1977 yılında babam burada Lokanta açtı. O hep anlatır. Çorba sabahtan akşama kadar kaynıyor kaynıyor ve bitiyor diye. Evimiz yok. Şartlar zordu. Baktı ki para kazanamıyor 1986 Yılında babam Hüseyin Duran market ve kasap işine giriyor. 5 Yıl Sarıkamış'ta kaldık. 1991 yılında Eskişehir'e taşındık. Bu tarihten beri iş hayatının içerisinde hiç durmadan gece gündüz çalışıyorum. Üç kardeşiz. Evliyim ve iki çocuk babasıyım.
HÜSEYİN TURHAN: Neden Eskişehir?
GÖKHAN DURAN: Evet gidebileceğimiz şehirler vardı. Bursa vardı aklımızda Mersin vardı. Ancak nasip burasıymış. Eskişehir'de çok güzel ve merkezi bir şehir. Burada yaşamayı yatırım yapmayı ben ve ailem çok seviyoruz. Aile büyüklerimiz 1989 yılında gelmişler burada önce bir arsa almışlar. Ben o zamanlar 19 yaşındaydım. Daha sonra 1995-1996 yıllarında vatani görevim için askere gittim. Asker dönüşünden sonra hiç ara vermeden babam ve kardeşlerimle birlikte aile şirketimizde iş hayatına devam ettim.
Biraz geriye doğru gittiğimizde babam ve amcalarım o zaman Kars Sarıkamış'ta iş hayatına başlıyor ve kardeşlerini yanına alıyor. Kardeşleriyle ortak aile şirketi kuruyorlar. Babam dört kardeşin içinde yaşça ikinci sırada. Sonra buraya geldiler İlk işletmenin adı Besler Marketti. Bu ismi koyan babamdır. Ondan sonra Eskişehir'de de aynı isimde başka iş yeri olunca bu sefer babam şirketin ismini değiştirerek Özbesin yapıyor. Bu işletmede kardeşler uzun süre bir arada ticarete devam ediyorlar. Ta ki 2007 yılına kadar.
HÜSEYİN TURHAN: Eskişehir'de ilk marketi ne zaman açtınız?
GÖKHAN DURAN: Eskişehir'de ilk marketimizi 1991 yılında açtık.1993 yılında ikinci marketimizi açtık. Belirttiğim gibi 2007 yılında babam ve kardeşleri aile şirketinde ayrılarak her kardeş kendi bireysel ticari hayatına başladı. Babamın amcalarımdan ayrılmaları sonucu o anda mevcut olan iki adet market bize düşüyor. Altı çiftlik amcalara kalıyor. Bu tarihten sonra babam ve kardeşlerimle bu iki marketle birlikte çalışmaya başladık. Halen de aile şirketimizde devam ediyoruz.
3 KİLO KARKAS ET 1 ÇUVAL YEM EDİYOR?
HÜSEYİN TURHAN: Eskişehir'de Özbesin isim olarak bir marka olmuş durumda. Özellikle 450 Dönüm üzerine kurulu sahasında tek olan "Doğal Yaşam Alanı" olarak bilinen tesislerde besi ve süt üzerine hayvancılık sektörünün öncü firmalarındasınız. Eskişehir'de hayvancılık sektörü ile ilgili düşüncelerinizi ve beklentilerinizi alabilir miyiz?
GÖKHAN DURAN: Hayvancılık Sektörü şöyle. Eğer işin başında durup çiftliğin her türlü ihtiyaçlarıyla bizzat ilgilenirseniz para kazanıyorsunuz. Ama kravat takıp uzaktan takip edilirse olmaz. Şu anda sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. Yemin çuvalı 100 lirayı geçmiş durumda.1 kilo karkas et 1 çuval yeme denk geliyordu, şimdi 3 kilo karkas et 1 çuval yemi zor alıyor. Şartlar bu kadar ağır iken besici nasıl para kazanıyor diye haklı bir soru gelebilir aklınıza. Biz önceden hayvana yedirdiğimiz 1 çuval yem 35 liraydı. Karkas etin fiyatı 25 liraydı. Durum çok değişti.
HÜSEYİN TURHAN: Tarım ve hayvancılık önemli sektörler. Devletimiz bu noktada hayvancılığı teşvik ediyor mu? Destek alabiliyor musunuz?
GÖKHAN DURAN: Devlet teşvik ediyor ama ne yazık ki teşvikleri alamıyoruz. Biz büyük bir işletme olduğumuz halde zorlanıyoruz. Bizzat babam Hüseyin Duran adına teşvik başvurusunda bulunduk. Bana dediler ki örneğin 1500 liralık yatırım yapacaksın yarısını 750 lirasını biz devlet olarak size ödeyeceğiz. Ben tesis için 3 milyon para harcadım. Sonuçta bize ödedikleri 648 Bin TL. Hani yarısını teşvik verecektiniz. Ödedikleri bu 648 bin liranın %20 sini gelir vergisi olarak geri ödedim. Bana kalan rakam 530 bin TL. Keşke teşvik almasaydık dedik. Denildiği gibi olmuyor maalesef. Benim gücüm olmasaydı zarar ederdim. Ayrıca teşvik verirken sıfır faizli diyorlar. Masrafını harcını vergisini alıyorlar. Bunu vatandaş alırken bilmediği için hesabını yapamıyor. Devlet hayvanları yetiştirmek için ahır yapımına teşvik veriyor. Ahırlar yapılıyor ancak gidip görüyoruz ki tüm ahırlar boş. Paralar bana göre boşa gidiyor. Yazıktır bu hepimizin cebinden çıkan vergilerle yapılıyor. Planlama iyi yapılmıyor. Takibi ve denetimi yapılmıyor. Yem pahalı diğer girdiler pahalandı özellikle bu pandemi sürecinde ancak et fiyatları bu dönemde yeterli primi yapmadı. Dört yıldır karkas etin kesim fiyatı 36 ya da 37 TL arası değişiyor. Ancak hayvanın yediği yem fiyatı 50 lira iken bugün 100 TL oldu. Şimdi ben 37 TL Karkası satarken 50 TL yem alıyordum Şimdi yemin çuvalı 100 TL olmuşken karkas et hala 37 lira. Bu şartlarda ayakta kalmak çok zor.
YEMEDİĞİMİ BAŞKASINA YEDİRMEM!
HÜSEYİN TURHAN: Ticarette temel ilkeleriniz nelerdir?
GÖKHAN DURAN: Biz amcalarımızla ayrıldığımızda o zamanlar Türkiye'ye ithal hayvan çok ucuz fiyata geliyordu. Buna karşılık biz bunu tercih etmedik. Yerli hayvan yetiştiriciliğini temel prensip kabul ettik. Hatta babama bir ara dedim ki "baba bak ithal hayvan çok uygun alalım. Yılda yüksek karımız olur. Bana o zamanalar verdiği şu cevap kulağımıza küpe olmuştur." "Oğlum! Ben yemediğim eti başkasına yedirmem. Hayvanın dışardan nasıl geldiğini ne ile beslendiğini bilmiyoruz." O sebeple biz şirket olarak kaliteden asla taviz vermedik. Dışarıdan bizi arayın. Satın alma birimimizi arayın. Deyin ki et var elimizde. Fiyatı mesela 10 lira deyin. Asla almayız dönüp bakmayız. Üzerine para dahi verseler. O sebeple biz hayvanın nasıl kesildiğini, nasıl beslendiğini de bilmek zorundayız. Bu bizim Özbesin'deki kırmızı çizgilerimizden bir tanesidir. İnsan hangi işi yapıyorsa dürüst olmalı. Doğru olmalı. Müşteriyi aldatmamalı. Ramazan ayında kendi imalatımız olan pastırmamızı yetiştiremiyoruz. Durum böyle iken dışarıdan et asla almıyoruz. Özbesin marketlerinde %99 kendi yetiştirdiğimiz hayvanı kesip etini işleyip satıyoruz. Yaklaşık 2 Bine yakın hayvanımız var. Büyük kapasite de de üretim yapıyoruz. Babamın bize vasiyetidir.
"Dürüstlükten ödün vermeyin." Biz babamızdan bunu öğrendik. Hayvan alırken sıkı pazarlık yaparız ama çizgimizi bozmuyoruz.
Burada bir hususun da altını çizmek istiyorum. Tarım hayvancılık çok önemli alanlar. Bakın iddia ediyorum Tarım Bakanlığı şu anda Türkiye'de kaç tane hayvan var sayısını bilmiyor. Küpeleme yapıyorlar ancak hepsi yanlış. Bunu yetkililere Tarım Bakanlığı çalışanlarına söyledim. Doğu illerimizden gelen hayvanların yarısında küpeler birbirini tutmuyor. Eskişehir'de bütün çiftlikleri gezsinler problemi görecekler.
HAYVANIN YEDİĞİ İNSANIN YEDİĞİNİ GEÇTİ!
HÜSEYİN TURHAN: Pandemi sürecinin de etkisiyle vatandaşlardan bazıları köylerine geri dönerek tarım ve hayvancılıkla geçimlerini sağlamaya çalışıyorlar. Bu anlamda küçük ve orta ölçekte hayvan çiftlikleri kuran insanlar var. Yatırımcılar var. Bu sektöre yeni başlamak isteyen kişilere tavsiyeleriniz nelerdir?
GÖKHAN DURAN: İlk söyleyeceğim kendisi işin bizzat başında olmalı. Bakın bizim işletmede görevlilerimiz çalışanlarımız olsa bile babam sabah, öğle, akşam hayvanın yemini kontrol ediyor. Temizliğine bakar. O yapmazsa ben yaparım. Bankadan kredi alarak bu işe girmesinler. Çünkü kredi faizi kadar kar var bu işte. Oda faize gidince elde bir şey kalmıyor. Öz sermayeleri ile gücü nispetinde işe başlasınlar. Şu anda ekonomik şartlar zor. Hayvanın yediği insanın yediğini geçti. Bir örnek vereyim. Toz şekerin kilosunu 3,60 TL +KDV ödeyerek alıyoruz. Tavuk yeminin kilosu 3,50 TL.
O sebeple bu işe girecek vatandaşlarımıza araştırıp iyi düşünüp hareket etmelerini tavsiye ediyorum.
HÜSEYİN TURHAN: Sektörde sizin diğerlerinden farkınız nedir? Müşteri Özbesin'i neden tercih etsin?
GÖKHAN DURAN: Bu soru çok önemli teşekkür ediyorum. Biz yaptığımız iş aynı zamanda insanların sağlığı ile doğrudan ilgili. İnsanımızın doğru ve sağlıklı besinlerle beslenmesi çok önemli. Şimdi doğal beslenme diyorlar. Organik diyorlar. Türkiye'de tam organik ürün yok. Bunu net söylüyorum. Para ile organik belgesi sattıkları kulağımıza geliyor. Bunları duyunca çok üzülüyorum. Bakın biz hayvanımızı beslerken hiçbir zaman fenni yem küspe vermiyoruz. Aslında küspe şeker pancarından yapılıyor. Ama biz vermiyoruz. Küspe ile beslenen hayvanın etinden 1 kg tavaya atın pişince 800 Grama düşer. Ama bizim eti tavaya atın 900 Grama düşer. Farkı bu kadar net. Biz hayvanları 6 ya da 7 aylık iken gidip yerinden alıp getiriyor ve büyütüyoruz. Erzurum, Kars, Ardahan gibi şehirlerimizi ve doğu Anadolu bölgesini bütünü ile geziyoruz. Her yıl Ağustos ve Ekim aylarında hayvanları gider satın alırız. Çiftliğimizde besleriz ve kilosu geldikçe keseriz. Bizim et işleme tesisimizde tamamen hijyenik şartlarda sucuk, pastırma, kavurma, kuru et, gibi temel tüketim ürünlerini üretiyoruz. Kendi inek çiftliğimiz var. Kesinlikle küspe verilmeyen ineklerimizin sütünden her türlü süt ürünlerini mandıramızda üretiyoruz. Küspe yemiş hayvanın sütü kokar. Küspe yemeyen hayvanın sütü kokmaz, yağ oranı daha yüksektir. Yılda 300 Adet buzağıyı kendi çiftliğimizden alıyor ve büyütüyoruz. Dolayısıyla sütü kendi mandıramızda işliyoruz. Bütün peynir çeşitlerini kendimiz yapıyoruz. Yoğurt ve türevleri dahil. Ayrıca tavuk çiftliğimiz var. Doğal ve gezen tavuk yumurtası üretip marketlerimizde satışa sunuyoruz. Et tavuğuna başladık. Şu anda denemeler yapıyoruz. 20 dönümlük alanı tavuk çiftliğimize ayırdık. Tavuklar hep dışarıda besleniyor. İşte bütün bu ürünlerimiz doğala en yakın ürünler olarak tüketiciler Özbesin marketlerinde gönül rahatlığı ile alıp tüketebilirler. Biz Özbesin olarak örnek bir çiftlik olma yönünde ilerliyoruz. Yurt dışına gittiğinizde örnek çiftlikler görebiliyoruz. Aynısı neden ülkemizde olmasın. Hedefimiz sektörde örnek olmak.
KURU ET SADECE ÖZBESİNDE ÜRETİLİYOR
Hüseyin TURHAN: Et ürünleri içerisinde Eskişehir'de sadece sizin ürettiğiniz bir ürün var. Kuru et. Bunun özelliği nedir?
Gökhan DURAN: Kuru et üretimini sadece Özbesin olarak Eskişehir'de biz üretiyoruz. Ancak bundan önce pastırma ile ilgili kısa bir bilgi vermek istiyorum. Bizim pastırmamızın da diğerlerinden çok farkı var. Şöyle ki, bizim hayvanımızı kendi çiftliğimizde besleyip büyütüp kestiğimiz için hayvanın etini iyi biliyoruz. Ancak bu durum diğer firmalarda böyle değil. İki dana bir yerden, üç dana başka bir yerden alıyor. Aynı kaliteyi tutturamıyorlar. Etler farklı. Ama bizimki standart. Bizim hayvanımızın yediği yemden içtiği sudan bilgimiz var. Et kalitesi için bunlar son derece önemli detaylar. Kuru ete gelince. Kuru et sadece bizde var. Bu kuru et Boşnak tarzı olarak 30 gün bir sürede meydana geliyor. Önce 15-20 gün tuzda bekletiyoruz. Elma ve kayın ağacından tütsü vererek üretiyoruz. Başka hiçbir Hiçbir katkı maddesi bulunmuyor. Doğal yollardan elde ediyoruz. Tarım İl Müdürlüğünden "içinde katkı maddesi bulunmamaktadır" diye onaylı bir ürünümüz. Kahvaltıda ve meze olarak tüketilen bir ürünümüz. Bazı aileler tostunu bile yaptığını söylüyorlar.
KALİTELİ VE DOĞAL ÜRÜNLER ERKEN BOZULUR
HÜSEYİN TURHAN: Dünyada bütün sektörler pandemi sürecinden olumsuz etkileniyor. Doğal olarak sizin sektörde bu durumdan nasibini almış durumda. Neler söyleyeceksiniz bu hususta?
GÖKHAN DURAN: Her işin başı sağlık. Önce hepimiz sağılığımızı düşünmek iyi beslenmek zorundayız. Bazı şeylerden fedakârlık yapılabilir ancak beslenmeden yapılamaz. İnsanlar sağlıklı gıdalar tüketmek zorunda. Bu dönemde topluma hizmet veren başta lokantalar, restoranlar oteller aylardır kapalı. Dolayısıyla et tüketimi minimum seviyede. Etin para etmemesinin sebeplerinden birisi bu. Sektörümüz pandemiden çok olumsuz etkilendi diyebilirim. Bakın aklıma gelmişken önemli bir hususun altını çizmek istiyorum. Bizim ürünler çabuk bozulur. Bu ürünün doğal ve içerisinde katkı maddesi olmadığını gösterir. Kaliteli ürünler, besin değeri yüksek gıdalar erken bozulur. Örnek bizim yoğurdumuz ortalama 15 gün sonra ekşir. Peynirimiz 10 gün sonra sararır. Katkı maddesi yok. İnsanlarımız bu hususlara çok dikkat etsinler. Bizim tek hedefimiz var. Her şey para değil bu hayatta. Amacımız insanımıza doğala en yakın ürünü yedirebilirsek bizim için önemli. Organik üretimle alakalı olarak bundan tam üç yıl önce Eskişehir'den gidip Kars Kağızman'da Allahuekber dağlarında tarlalara doğal buğday ektik. Asırlık kırmızı buğdayı bulduk birinden onu toprağa ektik.2 Ton. Ancak verim alamadık. Hatta o dönem TRT televizyonuna haber konusu dahi olduk."
Asırlık buğday toprakla buluştu diye". O kadar emek verdik ama başarılı olamadık. Tohumda sorun yoktu. Hiçbir gübre de atmadık. Sadece doğal yağmur suyu ile sulandı. Mevsimde o sene kurak geçince biraz verim alamadık. Bu örneği şunun için verdim biz bu memlekete ve insanımıza sevdalı insanlarız. Doğal ve organik olan her projeye destek olduk ve olmaya devam edeceğiz. Her şeye para kazanmak mantığı ile bakmıyoruz. Yiyecek konusunda hiçbir zaman taviz vermiyoruz.
HÜSEYİN TURHAN: Bu kadar iş yoğunluğunuz arasında bize zaman ayırdınız. Çok teşekkür ederiz. Son olarak pandemi sürecinde müşteriler genelde online internet üzerinden alışveriş yapıyorlar. Siz Özbesin olarak bu imkânı müşterilerinize sunuyor musunuz?
GÖKHAN DURAN: Evet sunuyoruz. Online alışveriş mağazamız meyveden sebzeye, şarküteriden kozmetik ürünlerine,temizlik malzemeleri varıncaya kadar zengin ürün çeşidi ile uygun fiyatları ve güler yüzlü personelimizle alışverişlerini adreslerine kadar götürüp teslim ediyoruz. Ayrıntılı bilgileri ürünlerimiz hakkında merak ettikleri tüm detayları özbesin internet sitemize girerek elde edebilirler.
HÜSEYİN TURHAN: Röportajımızın sonuna geldik. Eskişehirdenhaber.com sitesi ziyaretçilerine son sözleriniz nelerdir?
GÖKHAN DURAN: Hüseyin Bey başta size ve haber sitenizin yetkililerine bize bu imkânı verdiğiniz için Özbesin ailesi adına çok teşekkür ederim.
Eskişehirdenhaber.net sitesine fırsat buldukça bakıyorum. Haberlerinizi sizin köşe yazılarınızı her hafta okuyor ve takip ediyorum. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.