Cumhuriyet.
O, yalnızca bir yönetim değil, bir milletin yeniden doğuşu,bir halkın kendi kaderini elleriyle yoğurduğu kelimenin adıdır.
Cumhuriyet, kırık aynaların birleşimidir.
Her parça ayrı bir acıyı hatırlatır.
Her çizik, geçmişin gölgesini taşır.
Ama birleştiğinde, ışığı yansıtır.
O ışık, gözle değil, yürekle görülür.
Her nefes, her adım birer yıldız tohumudur.
Cumhuriyet, rüzgârın yönünü değiştiren bir nehirdir.
Sessiz, derin, ama kudretli.
Bir zamanlar korku ve suskunluk altında ezilen halk,artık kendi şarkısını yazıyor.
O şarkı, dağlarda yankılanıyor,
ovalarda taşıyor, nehirlerde dans ediyor, yıldızlar onu dinliyor.
Cumhuriyet, geçmişle gelecek arasında bir köprüdür.
O köprüde yürürken düşebiliriz, tökezleyebiliriz,ama her adım, toprağa işleyen bir ışık gibi göğe yükselebilir.l
Her düşüş, gökyüzüne fısıldanan bir dua,her tökezleme, cesaretin yeniden doğuşudur.
Cumhuriyet, sessiz bir denizdir.
Dalgaları görünmez, ama derinlikleri hayatın kendisidir.
Orada cesaret, sabır, dayanışma ve inanç yaşar.
Her fırtınadan sonra deniz parlar.
Her damla, halkın kudretiyle birleşir ve yeni bir ufuk yaratır.
Cumhuriyet, biziz.
Yorulduğunda bile ayağa kalkan,
düştüğünde bile umudunu kaybetmeyen insanlar.
Ve o yürek attığı sürece,
Hiçbir karanlık bu ülkenin ışığını söndüremez.
Cumhuriyet, geçmişin yükünü taşımak değil, o yükten ışık üretmektir.
Her nefeste, her adımda, kendi ışığımızı toprağa, göğe, zamanın ruhuna bırakırız.
Ve işte bu yüzden Cumhuriyet, bir kelime değil, bir ruh hâli, bir düş, bir akan nehir, bir doğan güneştir.
O nehir, bir gün tüm bozkırları, dağları, vadileri aşacak,
göğe ulaşacak, yıldızlarla dans edecek ve milletin kalbinde sonsuz bir umut bırakacaktır.
Bugün bizlere düşen görev, Cumhuriyet'in ilan edildiği günün coşkusunu hatırlamak kadar, onun yüklediği sorumluluğu taşımaktır. Demokrasi, hak ve özgürlük yolunda atılan her adım, Cumhuriyet'in gerçek varlığıdır. Ve unutulmamalıdır ki, Cumhuriyet sadece devrimle gelmez, onu yaşatan, gönüllerde yeşerten halktır.
CUMHURİYETİM
Bayrağı kanlarıyla, çizerken milletimiz
Esaret zincirini kırdı cumhuriyetim
Şerefiyle şanıyla yaşarken devletimiz
Ne mutlu yüz yaşını gördü cumhuriyetim
İzinden git daima dinle yüce atanı
Bu vatanın uğruna can verenleri tanı
Saygı ile anarak topraklarda yatanı
Göklere yıldızları serdi cumhuriyetim
Genç, ihtiyar demeden aşkla cepheye koştuk
Seyit Onbaşı ile Çanakkale'de coştuk
Nene Hatun'umuzla dağlar tepeler aştık
İşte böyle yüzyıla erdi cumhuriyet'im
Düşmana korku saldık yazdığımız destanla
Ne zaferler kazandık göğsümüzde imanla Bağımsızlık uğrunda bedel öderken kanla
Çağlara damgasını vurdu Cumhuriyet'im
Özgür bir ülke için, kağnısı çarığıyla
İçli ağıtlar yakan, ozanı aşığıyla
İlim irfan yolunda parlayan ışığıyla
Aydınlık yarınları kurdu cumhuriyetim
Tanrı Dağı'ndan başlar Anadolu öyküsü
Tüm dünyada bir olmak Türk'ün milli ülküsü
Çalarken dört bir yanda egemenlik türküsü
Bu coşkuyu bizlere verdi cumhuriyetim
Kutlu olsun yüzyıla girdi cumhuriyetim
NECİBE TAŞKIN ÇETİNKAYA