HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 19 EYLÜL 2024, PERŞEMBE

BU BİR SİYASET DIŞI SEÇİM YAZISIDIR

03.04.2024 00:00
Değerli dostlar,
Nihayet bir seçimi daha geride bıraktık. Bu yazıyı hazırlarken son durum henüz
netleşmemişti. Öyle olsa bile seçimlerin sonuçlarıyla ilgili yazmayacağım. Şu anda her
televizyon kanalında gece yarılarına kadar yorumlar yapılıyor ve yapılmaya devam edilecek.
Seçimi kazanan adayları şimdiden tebrik ediyorum. Hayırlı ve hayırlara vesile olsun. Allah
güzel hizmetler yapmalarını nasip eylesin. Seçim öncesi dönem rüya gibi gelir geçer.
Sonuçlar açıklanınca uyanırsın ve gerçeklerle baş başa kalırsın. İşte bundan sonrası önemlidir.
Çünkü verdiğin sözler, vaatler, plânlar, projeler vardır… Neyse bu konuya girersek
çıkamayız. Şimdilik burada noktalayayım. Biraz nostaljiye ne dersiniz?...
Mesleğimiz öğretmenlik olduğu ve on altı yıl da okul müdürlüğü yaptığımızdan pek
çok seçimde sandık kurulu başkanlığı görevini üstlendim. Dışarıdan kolay gibi görünen bu
görev bulunduğunuz yere ve sandık kurulu üyelerinin durumuna göre farklılık arzeder.
Görevli arkadaşlar iyi niyetli ve bilgili ise işler tıkır tıkır yürür. Aksi halde herkesi kontrol
etmek mecburiyetinde kalırsınız. Aksi halde bazı ihmal ve hataların telafisi zordur.
En heyecanlı muhtar adayları olur. Eğer bir de aday çoksa tamamdır… Birisi gelir
kapıya boynunu büker. Bu, girebilir miyim? demektir. Müsait olunca buyur edersiniz. Elinde
bir tomar aday listesi vardır. Oy verme yerine girerek eksilmişse ilave eder, sağı solu kolaçan
eder, çıkar. Tabi onun girişi diğer adayı işkillendirmiştir. O da aynı şekilde boynu bükük
içeriye girme müsaadesi bekler ve ilk fırsatta o da "teftişini!" yapar, çıkar…
Parti gözlemcileri de önemlidir. İlk hazırlık esnasında onlarla güven ortamı
oluşturmalısınız.. Tatlı ve ciddi bir tavır içinde olmalısınız. Gün boyu ufak tefek müdahaleler
olursa da ciddi ve kararlı, ancak kırıcı olmayan bir üslupla önlersiniz, Bir daha böyle
durumlar yaşanmaz…
Eskişehir'den Anadolu'muzun bir köyüne okul müdürü olarak atanmışım. Daha beş
yıllık öğretmenim. Hanım hamile! Özallı yıllar… Taşınma, köyde ev bulma, yerleşme başlı
başına macera da ben onlara girmeyeceğim. Köyde iki sülale var. Bu iki sülale ezelden
rakipmiş. Ama ne rakip!...Köye hangi öğretmen atanırsa ona sahiplenmeye çalışılıyor. Gerçi
iki sülalenin de misafirperverliklerine bir diyeceğim yok da iş bildiğiniz gibi değil. Niye?
derseniz; seçim o kadar ortada oluyormuş ki, kazanan bir, bilemedin iki oy farkıyla kazanıyor.
Yani atanan her öğretmen -ki başka da memur atanmaz- altın değerinde. İlk önce ilkokul
müdürüyle, dolayısıyla da eşiyle tanıştık. Allah rahmet eylesin, eşi köyün ebesiydi. O kadar
yardımcı oldular ki anlatamam. Doğuma kadar eşimin yanında adeta nöbet tuttu. Haliyle ister
istemez ya da karşı sülalenin mantığıyla bunların sülalesine "dahil" olmuş olduk. Üstelik de
iki oyumuz var!.. Seçim günü geldi. Ben sandık başkanıyım. Köyden sandık kurulu üyeleri
var. Köyde aylardır alabildiğince hızlı bir trafik…Gece yarılarına kadar evlerde toplanmalar,
istişareler…
İşin ciddiyetini biliyordum. Ne olursa olsun taviz vermemeliydim. Her gün abi,
emmi, dayı diye konuştuğumuz üyelere .. Bey şeklinde hitap ediyordum. İlk anlarda

yadırgasalar da zamanla alıştılar ve ciddiyetimi kavradılar. İki sülale olduğu için iki de aday
vardı. Kimin kime attığını o kadar net biliyorlardı ki sadece bizim gibi yeni gelen yabancı
öğretmenler belli değildi. Önceden gelmiş öğretmenler de "safını" seçmişti. Daha doğrusu
önceki seçimden kime oy verdikleri "tespit edilmişti!" Şimdi sıra bizdeydi!...
Allah'a şükür hiçbir kırgınlığa, tartışmaya mahal vermeden oy verme işini
bitirmiş, sayımlara geçmiştik. Aynı ciddiyetle sayımı ve tutanaklara geçirme işlemini de
tamamladık. "Rakip sülale" muhtar adayı seçilmişti! Diğer partilerle ilgili sonuç o kadar
önemli değildi. Ya da bana öyle gelmişti.
Hikâye burada bitmiyor. Tutanakları seçim torbasına koyup ağzını mühürleyip
bekliyoruz. Kimi? İlçe Seçim Kurulu'na götürecek olan arabayı. Sadece bizim için gelmiyor
ki. Aynı güzergâhtaki görevlileri de götürecek. Yani bekleme uzun sürebilir. Eh, illâki
gelecek. Bağrımıza bastığımız, gözümüz gibi baktığımız, "oy namustur!" denilen seçim
torbalarını ilçeye götürüyoruz. Tamam mı işimiz? Öyle yağma yok. Teslim edeceğin sipariş
paketi değil ki! Uzunca bir kuyruk var. Yakın çevreden gelenler sıraya girmişler. Öyle,"aha
bunlar!" deyip teslim edemezsiniz ki. Teker teker kontrol edilir. Sağlaması yapılır, öyle teslim
alınır, imza karşılığı. Diyelim birisi dalgınlıkla tutanakları yanlış geçirdi. Hadi bakalım o
yorgunlukla işin içinden çıkması gerekir. İş uzadıkça uzar. Yorgunluk zirve yapmıştır.
Hayalinizde, evde ayaklarınızı uzatıp dinlenmek varken sıra gelir. Sevinecek takatınız bile
kalmamıştır. Yine de teslim etmenin verdiği rahatlamayla, aynı araçla eve dönersiniz ki,
döndük çok şükür. Vakit gece yarısını geçmiş. Televizyonda - ki o zaman sadece TRT vardı-
seçim sonuçları verilmeye başlanmış. Siz yorgunluğu atmanın derdindesinizdir. Üzerinizi tatlı
bir huzur bürür. Uyuklamaya başlarsınız. Açsınızdır. Eşinizin çayıyla yorgunluğu ve uykuyu
dağıtmaya çalışırsınız…
Son kısmı genelleştirsem de sonuçta seçimi kazasız belasız tamamlamıştık. "Rakip
sülale" kazandığı için bize olumsuz bir tavır takınan olmadı. İçlerinden kızanlar da belli
etmediler. Zaten zafer sarhoşuydular.
Aradan zaman geçti. Şöyle bir şey duydum. Eğer bizim sülalenin adayı kazansaymış dışarıda
eli sopalı bir gurup bekliyormuş!.. Yok canım, şakadır… Şakadır, şaka!...Gerçekse de
üzerinde hiç durmadım. Bunun aslı var mıydı, yok muydu, bilmem. Hâlâ da bilmiyorum.
Bilmek de istemiyorum. Çünkü kırk yılı geçmesine rağmen o güzel insanlarla halâ
dostluğumuz sürüyor… O zamanlar su sadece sokak çeşmelerinde vardı. Öğrencilerimiz bize
hiç su taşıtmadılar. Hepsine selamlarımı, sevgileri, saygılarımı gönderiyorum.
Bir gün oralara gitsem, köylülere diyeceğim ki, "biz karar verdik; hanım bu sülaleden ben
diğer sülaledenim!..."
Seçimle, sayımla ilgili çok hatıralarım var. Birini paylaştım sizlerle…Yazıyı bir
dörtlükle bağlayalım.
SEÇİM ÜZERİNE
Onlar ki canlarımız; ana, baba, kardeş, yâr…
Canımızdan kıymetli vatan denilen diyar.
Seçimler gelir, geçer, kardeşlik baki kalır;
Kahraman Türk Milleti yaşar sonsuza kadar…

Fikret GÖRGÜN
Fikret GÖRGÜN / diğer yazıları
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--








logo

   E-posta: bilgi(@)eskisehirdenhaber.net
Tüm hakları Eskişehirden Haber adına saklıdır: ©2019-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr