Sevgili okurlarim.Bu yazımda da sizlere "DEDELER HAVA SOĞUKTA OLSA PARKLARDA NEDEN OTURUR BİLİRMİSİNİZ? Sorumuza dilim döndüğünce örnekler vererek cevap bulmaya çalışacağım:
Ya bir çoğunun eşi ölmüştür,
tek başına yemeğini yapacak, çayını demleyecek durumda değildir.
Gelininin ya da damadının yanına sığınmıştır.
Bedeni ve ruhu da gerilemeye başlamış,
uzuvları görevini yapamaz hale gelmiştir.
Dermansızdır... Çaresizdir... Mahsundur...
Çoğunun yüreği yumuşamıştır. Gözyaşları gözlerinin kenarında hazır bekler,gurbetten geleni görse o yaşı akıtır hemen!
Yemeğini elinde olmadan üzerine döker;takma dişi ağzından çıkar, dişleri gıcırdar.
Damadının, gelininin, oğlunun, kızının, torunların küçük her bir sözü güçlerine gider.
Üzülürler. Gözleri dolar, yutkunurlar!
Coğu acılarını İçine atar ; Çaresizdirler.
Sessizce,burkularak usulca ezilerek sofradan çekilirler .
-Baba niye kalktın, doymadın ki der, kızı, oğlu!Verdiği cevap:
_Doydum yavrum doydum, siz devam edin . Der demesini de yüreği hüzünle dolmuştur dedenin,ninenin!
-Allah'ım beni niye görmüyon, benim de canımı al! der.
Canının alınmasını Allah'tan istemek, yalvarmak duaların en son noktası değil midir?
Ve o dede yine de usulca kendini kapıdan dışarı atmanın hesabını yapar, inceden inceye, iç çeke çeke!
Karsisindakileri de kırmadan :
-Yavrum ezan vakti geliyor, ben yavaş yavaş dışarı çıkayım der, ve çıkar.
O dışarı çıkış yanan yüreğine soğuk su gibi gelir.
Ya Reşadiye Cami avlusuna ya da hamamyolu veya doktorlar caddesi banklara veya da parka gider,
tanımasa da sizi selam verip oturur diğer yaşlının yanına.
Gündüzleri camidir, onların sığınacağı ısınacağı yer. Yüreğine ferahlık bulacağı yer.
Emeklilik maaşı olan bir nebze iyidir ötekilerden.
Gelininin, damadının ihtiyacı da varsa, maaş hatırına ilgilenirler yine.
Ya yoksa?
Yeryüzünün en sevimsizi, en istenmeyeni siz olursunuz.
KISSADAN HİSSEM
Gençler!Dostlarım!
Eninde sonunda hepimizin varacağımız yer İhtiyarlık Durağı değil mi?
Aman ha, parkta oturan , otobüsteki yaşlıya siz siz olun yer verin!
Lutfen eleştirmeyin!
Bu saatte burada ne işin var demeyin!
O yaşlara gelecek bizlerde sınanacağız!
Unutmayin hep beraber imtihan halindeyiz, son nefesimize kadar!
Siz siz olun tanıdığınız yaşlı varsa bir selam verin, sohbet edin, durumuna göre bir çay, bir çorba içirin.Yakınlık gosterin.Lutfen ılımlı ve sevecen davranın.Ne diyor Mustafa Kemal ATATÜRK 'üm:"BİR MİLLETİN YAŞLI VATANDAŞLARINA VE EMEKLİLERİNE KARSI TUTUMU O MİLLETİN YAŞAMA KUDRETİNİN EN ÖNEMLİ KISTASIDIR. GEÇMİŞTE ÇOK KUDRETLİYKEN TÜM GÜCÜYLE ÇALIŞMIŞ OLANLARA KARŞI MİNNET HİSSİ DUYMAYAN BİR MİLLETİN GELECEĞE GÜVENLE BAKMAYA HAKKI YOKTUR."
Sevgili okurlarım
Her yeni güne yaşlanmak için değil ,sağlıklı yaşamak icin baslayabiliriz.
Yaşlılarımıza olan bağlılık duygularımızın sadece belirli tarihler ile sınırlanan"YAŞLILAR HAFTASI"
ile sınırlandırmayarak yılın her günü onlarla birlikte olduğumuzu onlara hissettirelim.