Bu aylık da sevgili okurlarım sizlerle umut ve mücadele üzerine söyleşelim.
Bir gün ,çiftçinin birinin eşeği derin bir kuyuya düşer.Adamcağız ne yapacağını şaşırmış bir halde umutsuzlukla çırpınmaya başlar.Adamcağız ne yapacağını düşünürken ,hayvan saatlerce acı acı anırır.
Saatler sonra umutsuzluğa kapılan çiftçi en sonunda ,hayvanın da yaşlı olduğunu ve eşeği çıkartmaya değmeyeceğini bu yüzden de kuyunun kapanması gerektiğini düşünür.
Bütün komşularını yardıma çağırır.Her biri birer kürek alarak kuyuya toprak atmaya başlarlar.
Hayvancağız ne olduğunu fark edince önce daha yüksek sesle acı acı bağırmaya başlar.Sonra ,herkesin şaşkınlığını görünce ,sesini keser.
Adamcağız birkaç kürek toprak daha attıktan sonra kuyuya bakar.Bakar ki gözlerine inanamaz.Hayvancağız ,sırtına düşen her kürek toprakla müthiş ve dahiyane şeyler yapmaya başlamıştır.Her atılan toprağı sırtından aşağıya silkelemektedir.Her silkelediği toprak hayvancağızın yukarı çıkmasını sağlamaktadır.
Bir süre sonra ,komşular toprak atmaya devam edince ,herkesin şaşkınlığı altında hayvancağız ,kuyunun kenarından dışarı bir adım atar ve hızla oradan uzaklaşır.
KISSADAN HİSSEM DOSTLARIM:
Hayat üzerimize her türlü pisliklerle dolu hep toprak atacaktır.Tüm bu pisliklerden kurtulup kuyudan çıkmanın sırrı hep bir adım yükselmektir.
Sıkıntılarımızın her biri, ileriye umutla atılacak bir adımdır.En derin kuyulardan bile yılmayarak,usanmayarak azimle çıkabiliriz.Yeter ki silkelenin.Kendinize güvenin.Ve biraz daha yukarı çıkın.Hayatta mutlu olmanın şu birkaç kuralını göz ardı etmeyin ve uygulayın.
*Düşünceni endişelerinden arındır.Çoğu zaten gerçekleşmez unutma!
*Basit yaşa ve elindekinin kıymetini bil!
*Kalbini nefretten arındır,affedici ol!
*Daha çok ver,daha az bekle!
*Hayatta yaşama umudunu kaybetme!
ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ MUHABBETLERİM-LXXII
Büyük İskender,hiçbir kusuru konusunda kendini uyarmayan vezirini yanına çağırır ve:
-Bugünden itibaren sana ihtiyacım kalmadı.Hemen bulunduğun yeri terk et ve git!
Bu olay karşısında şaşkına dönen vezir:
-Ama sevgili hükümdarım.Her konuda bana güvenir ve size sadık olduğumu söylerdiniz.Neden böyle bir şeye ihtiyaç duydunuz?
Bunun üzerine Büyük İskender gayet sert ve kararlı bir ses tonuyla:
-Çünkü ben bir beşerim.Sen bu kadar süre zarfında benim bir tek hatama bile rastlamadıysan cahil ve her şeyi göremeyensin demektir.Benim yaptığım hataları hep örtbas ettiysen o zaman da hainsin demektir.
KISSADAN HİSSEM DOSTLARIM
Evet sevgili dostlarım,
Etrafını her dediklerine evet diyen dalkavuklarla dolduranlar,fikrini dürüstçe söyleyen kişileri hain zanneder ve devamlı taciz ederler.
* En büyük yanlış,yanlışların farkında olmamaktır.
Carlyle
*Eleştiri belki güzel bir şey değildir ama gereklidir.Ağrı ile aynı işi görür;zira ağrı da vücutta bir arıza olduğunu haber verir.
Konfüçyus
*Kusurlarınızı söyleyebilecek arkadaş bulun.
Boileau
*Olgun bir adamı dost edinmek isterseniz tenkit edin.Basit bir adamı dost edinmek isterseniz takdir edin.
Murphy
*Yanında eleştirici bir dost varsa ,insan daha çabuk ilerler.
Cenap Şahabettin
ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ TADINDA MUHABBETLERİM –LXXIII-
Kendini yeterli zanneden konuşmacı, kalabalık bir öğrenci grubunun katıldığı panelde salonun en önünde oturan bir öğrenciyi kaldırır. Kendisine kaç böbreğimiz olduğunu sorar.Öğrenci:
-Dört,yanıtını verir.Aldığı yanıta panel yöneticisi alaylı bir şekilde güler:
-Dört mü,dalga mı geçiyorsun oğlum.Hiç dört olur mu?
Paneli yöneten moderatör -olmaması gerektiği halde-kişilerin hatalarını üstlenmekten ve onların moralini bozmaktan maalesef ki zevk alan biridir. Hemen salonda bulunan görevlilere ,gayet küstah ve laubali bir tavırla:
-Bir demet ot getirin,çünkü aramızda bir eşek var,diye talimat verir.
Kendisine böylesine alçaltıcı ve incitici bir tavırda bulunan yöneticiye öğrencinin verdiği yanıt gayet kesin ve tavırlıdır:
-Hatta bana da bir kahve getirin"
Paneli yöneten kişi ,öğrencinin bu hazır cevap tavrına sinirlenir ve onu salondan kovar.
Öğrenci salondan çıkarken öfkeli öğreticiyi düzeltme cüretini gösterir:
-Siz bana kaç böbreğim olduğunu sordunuz.Benimki iki ve sizinkiyle dört eder"."Bizim kaç böbreğimiz var" çoğul için kullanılan bir ifade değil mi?Siz de şimdi otların tadını çıkarın .
Salondan kovulan bu hazır cevap öğrenci ,sonradan büyük bir mizah yazarı olacak olan "Baron de İtarare"olarak bilinen mizah yazarı Aparıcıo Torelly Aporrelli'dir.(1895-1971)
KISSADAN HİSSEM DOSTLARIM
Evet Sevgili dostlarım,
Hayat bilgiden çok ,daha fazla anlayış gerektirir.Bazen insanlar,biraz daha fazla bilgiye sahip oldukları veya sahip olduklarına inandıkları için başkalarını hafife alma davranışı sergiler.İnsanları dinlemek yerine ön yargılı davranmayı seçer.
*Düşünmeden konuşmak,nişan almadan ateş etmeye benzer.
R.Digest
*Öyle horozlar vardır ki öttükleri için güneşin doğduğunu sanırlar.
Konfüçyus,
*Silginiz kaleminizden önce bitiyorsa yanlışınız çok demektir.
Liverpool Echo
Bu aylık da bu kadar .Sağlıkla ve sevgiyle kalınız sevgili dostlarım.
01.02.2024
Mustafa Uğur YÜCEL
Türk Dili ve Edebiyat Öğretmeni