Geçtiğimiz Cumartesi günü, Eskişehir'den Haber ve Köprübaşı Edebiyat
Dergisi'nin Köşe Yazarları Kahvaltısı, Eskişehir Öğretmenevi'nde
gerçekleştirildi. Bu etkinlik, basın ve edebiyat dünyasını bir araya getiren önemli
bir buluşma olarak hafızalarda yer etti.
Uzun süredir birlikte köşe yazarlığı yaptığımız meslektaşlarımızla aynı sofrada
kahvaltı etmek, bambaşka bir duyguya vesile oldu.
Çeyrek asrı aşan yazarlık tecrübelerine sahip birçok yazar, böyle bir etkinliğe ilk
kez davet ediliyordu. Eskişehir'den Haber ve Köprübaşı Edebiyat Dergisi'nin
yazarlarına verdiği değeri görmek hepimizi onurlandırdı.
Birbirinden değerli iş ve meslek hayatlarında sayısız başarıya imza atmış, edebiyat
dünyasına eserler kazandırmış, binlerce köşe yazısı yayımlanmış dostlarla bir
arada olmak tarifsiz bir kıymet taşıyordu.
Etkinliğe katılanlar arasında onlarca kitap yazarı, binlerce makale kaleme almış
üstatlar vardı. Edebiyatçı ve şair Ahmet Urfalı, besteleri TRT repertuarında yer
bulan Necibe Çetinkaya, uluslararası ödüllere layık görülmüş şair Fehmi Erdoğan,
toplumsal yazılarıyla etkileyici isimler Behçet Uyanık, Tülin Onar, Mahizer
Bilgetecan ve daha niceleri bu sofranın zenginliğini oluşturuyordu.
Yazarların her biri farklı bir dünyayı temsil ediyordu. Her birinin eserleri ve
fikirleri, toplumun çeşitli kesimlerine dokunan birer hazineydi.
Sohbetler, sıcak bir aile ortamında geçti. Zamanın nasıl aktığını anlamadan
fikirlerimizi paylaştık, edebiyatın ve basının gücüne dair değerli sohbetlerde
bulunduk.
Kahvaltının ilerleyen dakikalarında yazarlarımız tek tek kendilerini tanıttı. Her bir
yazar, kısa selamlama konuşmalarıyla duygu ve düşüncelerini paylaştı. Okunan
bir mısra, dile getirilen bir cümle adeta gönül telimize dokundu.
Henüz bir hafta önce babasını kaybetmiş olmanın derin acısını kalbine gömüp
kahvaltıya katılan usta yazar Necibe Çetinkaya'nın konuşması, içimizi derinden
etkiledi. Bu acının ağırlığına rağmen, yazarlık ve dostluk ruhuyla etkinliğe
katılma kararı, hepimiz için bir ders niteliğindeydi.
Etkinlikte akademisyen, doktor, öğretmen, bürokrat, yönetici ve emeklilerden
oluşan entelektüel bir grup vardı. Her görüşten yazarın bulunduğu bu topluluk,
seviyeli ve samimi bir atmosfer oluşturdu.
Konuşma sırası bana geldiğinde, basının tarafsız ve etik bir çizgide ilerlemesinin
önemine dikkat çektim. Kalemin kılıç gibi kullanılmaya başlandığı bir dönemde,
basın ahlak ve etik değerlerin ne kadar kıymetli olduğunu vurguladım.
Eskişehir'den Haber'in doğru, güvenilir ve objektif haber anlayışının alkışlanması
gerektiğini dile getirdim.
Ayrıca, Köprübaşı Edebiyat Dergisi ile olan iş birliğimizin, fikirlerin ve
kalemlerin bir araya gelmesi açısından örnek bir model olduğunu ifade ettim. Bu
birliktelik, sadece yerel düzeyde değil, ulusal ve uluslararası alanda da edebiyat
dünyasına yeni bir soluk getirmeyi hedefliyor.
Derginin Genel Yayın Yönetmeni Rukiye Özdemir de konuşmasında edebiyatın
birleştirici gücüne vurgu yaptı. Köprübaşı Edebiyatı'nın, sanata ve toplumsal
değerlere katkı sağlayan bir yayın organı olarak önemli bir misyon üstlendiğini
ifade etti. Yazarların özenle kaleme aldığı eserlerin, bu birlikteliğin temel
taşlarından biri olduğunu belirtti.
Bu etkinlik, sadece kahvaltı değildi. Aynı zamanda fikirlerin paylaşıldığı,
dostluğun pekiştirildiği, geleceğe dair umutların filizlendiği bir platformdu.
Basının ve medyanın toplumdaki yerini ve önemini bir kez daha görmüş olduk.
Emeğini ve zamanını topluma adayan, yazdıklarıyla ilminin zekâtını veren
kıymetli yazar dostlarımızın çabalarına minnettarız. Onların yazıları, toplumun
ışığı ve rehberidir.
Bu vesileyle, Eskişehir'den Haber ve Köprübaşı Edebiyat Dergisi'ne, böylesine
değerli bir buluşmaya ev sahipliği yaptıkları için teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Birlikte daha uzun yollar yürümek dileğiyle…