HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 06 MART 2025, PERŞEMBE

SÖZ GÜMÜŞSE SÜKUT ALTINDIR

25.02.2025 00:00
Birkaç gün önceydi. İki arkadaş arasında şahit olduğum bir konuşma, bu yazıyı yazmama sebep oldu. Çünkü topluma karşı sorumluluk sahibi yazarlar; gördüğü ve yaşadığı hadiselerden yola çıkarak toplumun gören gözü, işiten kulağı, yürüyen ayağı olmak durumundadır. En azından ben böyle düşünüyorum.
Bu konuşma katıksız gıybet doluydu. Nereden baksanız, hem ahlaki hem de dini açıdan sakıncalı bir sohbetti. Neyse…
Bazı sözler vardır ki, bir kez ağızdan çıktı mı, bir daha geri dönmez. Bıçak gibi keskin, zehir gibi sinsidir. Kahve sohbetlerinde, iş yerlerinde, dost meclislerinde sessizce yayılır. Hiç tanımadığımız ya da az tanıdığımız insanlar hakkında konuşurken farkına bile varmadan gıybetin karanlık kuyusuna düşeriz.
İnsanlar, arkadaşlarının gıybetini çoğunlukla içlerindeki gizli rekabet duygusu, kıskançlık ya da kendi eksikliklerini örtme çabasıyla yaparlar.
Bazen bir arkadaşın başarısı, mutluluğu ya da sahip olduğu bir özellik, diğerinde gizli bir kıskançlık uyandırabilir.
Kıskançlık, kimi zaman doğrudan dile getirilemeyen bir duygudur. Bunun yerine, dolaylı yoldan o kişiyi eleştirmek, kusurlarını öne çıkarmak daha kolay gelir.
Gıybet, bir insanın arkasından onun hoşlanmayacağı sözleri söylemektir. Bazen bir arkadaşın özel hayatı, bazen bir iş arkadaşının başarısı ya da hataları konu edilir. "Gerçekleri söylüyorum, yalan değil ki!" diyerek vicdan rahatlatılır.
Oysa unuttuğumuz şey şudur: Gerçek bile olsa, bir başkasının hoşlanmayacağı bir sözü onun arkasından söylemek gıybettir. Eğer söylediğimiz şey yalan ise bu, iftira gibi daha ağır bir günaha dönüşür. Eğer varsa bir rahatsızlık doğrudan ilgili kişiye gidip söylemek gerekir! Dedi kodu ve gıybet yaparak değil.
Gıybet, sadece bireysel bir hata değil, aynı zamanda toplumsal bir hastalıktır. İnsanlar arasındaki güveni sarsar, dostlukları bitirir, huzur ortamını bozar. Sürekli dedikodu yapılan bir ortamda kimse kendini güvende hissetmez. Bugün bir başkasının arkasından konuşan kişi, yarın sizin hakkınızda da aynı şeyleri söyleyecektir.
Ayrıca, gıybet edilen bir ortamda olumlu, yapıcı sohbetler yerine sürekli olumsuzluklar konuşulur. İnsanlar birbirini desteklemek, motive etmek yerine, yıkıcı eleştiriler ve dedikodularla birbirlerini tüketirler. Oysa sağlıklı bir toplum, insanlık değerlerini yüceltmekle gelişir; karalamalarla değil.
İslam dini, gıybeti kesin bir şekilde yasaklamış ve bu konudaki uyarıları net bir şekilde dile getirmiştir. Kur'an-ı Kerim'de Hucurat Suresi'nin 12. ayetinde gıybet, "ölmüş bir kardeşinin etini yemekle" eş değer tutulur:
"Ey iman edenler! Zannın çoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın ve hiçbiriniz, diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! O hâlde Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, tövbeleri çokça kabul edendir, çok merhamet edendir."
Ayrıca Peygamber Efendimiz (s.a.v) de bir hadisinde şöyle buyurmuştur:
"Gıybetin ne olduğunu biliyor musunuz?" Sahabe, "Allah ve Resûlü daha iyi bilir" dedi. Peygamberimiz, "Gıybet, din kardeşini hoşlanmayacağı bir şeyle anmandır" buyurdu. "Eğer söylediğim şey kardeşimde varsa?" diye sorulunca, "Eğer söylediğin onda varsa gıybet etmiş olursun, eğer yoksa ona iftira etmiş olursun" dedi. (Müslim, Birr, 70)
Bugün birine dair kötü konuşmadan önce bir an durup düşünelim: "Bunu onun yüzüne söyleyebilir miyim? Söylesem üzülür mü? Bu söz benim hakkımda söylense ne hissederdim?"
Eğer bu soruların cevabı olumsuzsa, susmak en güzel çözüm. Zira sessizlik, bazen en büyük fazilettir. Unutmamak gerekir ki, "Söz gümüşse, sükût altındır."


 
Hüseyin TURHAN / diğer yazıları
•TUT BENİ EY ORUÇ! 04 00:00:00.03.2025
•SÖZ GÜMÜŞSE SÜKUT ALTINDIR 25 00:00:00.02.2025
•Sarıcakayalı Ali Aydın 18 00:00:00.02.2025
•Porsuk ile Harşit’in Dostluğu 11 00:00:00.02.2025
•SANAT DOLU BİR GÜNDÜ 04 00:00:00.02.2025
•İhmaller Zinciri Paçalardan Akıyor 28 00:00:00.01.2025
•Gençler İçin Yarıyıl Tatili Tavsiyeleri ve Dijital Tehlikeler 21 00:00:00.01.2025
•Şehirlerdeki Birlik ve Beraberliğin Mühürleri 14 00:00:00.01.2025
•KALEMLERİN BULUŞTUĞU SOFRA 07 00:00:00.01.2025
•2024 PANORAMASI 31 00:00:00.12.2024
•ZEYTİN FİDANI DAĞITIM TÖRENİ 24 00:00:00.12.2024
•SURİYE'NİN ÇÖKÜŞÜ VE TÜRKİYE'NİN GELECEĞİ 17 00:00:00.12.2024
•Babamın Ardından...11 Yıllık Özlem 12 00:00:00.12.2024
•ÖNCE LİBYA SONRA IRAK, ŞİMDİ SURİYE! SIRADA Kİ? 10 00:00:00.12.2024
•Sosyal Belediyeciliğin Lezzetli ve Ekonomik Yüzü 03 00:00:00.12.2024
•Çürümenin Son Örneği:  Yenidoğan Çetesi 26 00:00:00.11.2024
•Yoksulluk Çizgisinin Altında Bir Geçim Mücadelesi 19 00:00:00.11.2024
•Bir Milletin Küllerinden Doğan Ölümsüz Lider 12 00:00:00.11.2024
•Kasım Ayının Derin Hüznü 05 00:00:00.11.2024
•FETÖ ÜZERİNDEN CUMHURİYETİ YAZI+YORUM 29 00:00:00.10.2024
•Gelen Bir Kargo ve Abla Gerçeği! 22 00:00:00.10.2024
•Köftesini Yiyelim Ama Yusuf’u Yedirmeyelim! 15 00:00:00.10.2024
•GAFLETİ UZUN OLANIN DEVLETİ YOK OLUR 08 00:00:00.10.2024
•EMİRDAĞ PROGRAMINDA GURBET-SILA DÜŞÜNCELERİ 01 00:00:00.10.2024
•AKLINIZDAN DAHİ GEÇİRMEYİN! 24 00:00:00.09.2024
•Masum yüzlü Narin! 17 00:00:00.09.2024
•Yeni Eğitim-Öğretim Yılında Beklentiler ve Fırsatlar 10 00:00:00.09.2024
•Güzün Sessiz Büyüsü: Yaprakların Dansı ve Sonbahar 03 00:00:00.09.2024
•Sarıcakaya’nın Yeşil Altını: Zeytin Üreticileri Birliği Kuruluyor 27 00:00:00.08.2024
•Eskişehir Örneğinde Gençliği Tehdit Eden Dijital Tehlikeler 20 00:00:00.08.2024
•Eskişehir’in Altın Yarası: Alpagut ve Atalan’ın Mücadelesi 13 00:00:00.08.2024
•Eskişehir ve Gümüşhane: İki Kadim Şehrin Ortak Kaderi 06 00:00:00.08.2024
•Sokak Hayvanları: Merhamet ve Güvenlik  Arasında Bir Denge 30 00:00:00.07.2024
•RAKAMLARLA YKS 2024’ÜN İÇLER ACISI HALİ 23 00:00:00.07.2024
•15 Temmuz: Milli Birlik ve Beraberliğimizin Zaferi 16 00:00:00.07.2024
•GENÇLER SİZE GÜVENİYORUZ 09 00:00:00.07.2024
•BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 02 00:00:00.07.2024
•Milli Takımımızın Avrupa Serüveni ve Gurur Dolu Anlar 25 00:00:00.06.2024
•KURBAN VE BARIŞ KESKİN 18 00:00:00.06.2024
•Kurban Bayramını Yazı+yorum 11 00:00:00.06.2024
•ESVAK 04 00:00:00.06.2024
•PAZAR GÜNÜ LGS VAR 28 00:00:00.05.2024
•ZEYTİNYAĞLI YİYEMEM AMAN! 21 00:00:00.05.2024
•Dün Doktorlardı Bugün Öğretmenler! 14 00:00:00.05.2024
•AHMET ATAÇ’I ZİYARET 07 00:00:00.05.2024
•TELEVİZYONLARDAKİ PEMBE DİZİLER 30 00:00:00.04.2024
•YÜRÜYEN KÖŞK 23 00:00:00.04.2024
•RAMAZAN BAYRAMI İZLENİMLERİ 16 00:00:00.04.2024
•GEÇMİŞTEN BUGÜNE “AYŞE ÜNLÜCE” 09 00:00:00.04.2024
•HAVA SOĞUKTA OLSA PARKLARDA OTURABİLİRMİSİNİZ? 02 00:00:00.04.2024
•YEREL SEÇİMLER ÜZERİNE BİR ANKETİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ 26 00:00:00.03.2024
•ŞU HEKİMLER VAR YA! 19 00:00:00.03.2024
•RAMAZANIN GETİRDİĞİ BİR DEMET GÜZELLİKLER 12 00:00:00.03.2024
•BOYU KADAR YERİN ALTINDA OLANLAR 05 00:00:00.03.2024
•106 YIL SONRA ESKİŞEHİR’DE… 27 00:00:00.02.2024
•EMEKLİLER KERVANININ YENİ ÜYESİ 20 00:00:00.02.2024
•Perşembe Akşamı İzlenimlerim! 14 00:00:00.02.2024
Yorumlar
Oktay Özçelik
Eline yüreğine sağlık kardeşim.

👍👍👍👍👍
Yorumlarınızı paylaşın

--






logo

   E-posta: bilgi(@)eskisehirdenhaber.net
Tüm hakları Eskişehirden Haber adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr