Dünyanın her tarafında bütün eğitim sistemlerinin en temel unsuru öğretmenlerdir. Bu nedenle
eğitim meselesi, öncelikle bir öğretmen meselesidir. Evet, teknolojik gelişmeler hızla ilerliyor, bilgiye
ulaşma yolları, bilgi kaynakları çeşitleniyor…Ancak eğitimde halen en etkin eleman öğretmendir.
Eğitimin ruhu, özü, belkemiğidir öğretmen…
Okullarımızı fiziki yönden ne kadar güzelleştirsek, teknolojik olarak ne kadar iyi düzeyde donatsak
da, kendini öğrencilerine, görevine, mesleğine adamış, idealist öğretmenler yetiştiremezsek, eğitimde
istediğimiz başarıya ulaşamayız.
Yapılan emekler boşa gider…Sık sık sistem değişikliği yapmak zorunda kalırız. Hatta yenisini
uygulamadan, bir sonrakine geçeriz. Sürekli yeni kararlar alırız. Karar alıp değişiklik yapmaktan,
uygulamaya zaman kalmaz. Bu durumda, öğretmen, öğrenci, veli gibi eğitimin önemli unsurları uyum
sorunu yaşar.
Aslında ''nasıl bir eğitim?'' sorusunun cevabı Anayasamızda ve Milli Eğitim Temel Kanununda var.
Yeter ki biz doğru uygulayalım…
Atatürk ise eğitim anlayışının temel esaslarını şöyle ifade etmiştir:
''Eğitim; milli, bilime dayalı, işe yarar ve üretici,
Yeni kuşakların fazilet, düzen ve disiplin duygularını geliştirici,
Toplumu cehaletten kurtarıcı, onun bilgi ve ahlak düzeyini yükseltici,
Yeteneklerini ortaya çıkarıcı ve geliştirici nitelikte olmalı.''
Bizler doğru dürüst uygulayamadığımız veya uygulamadığımız için yeni arayışlar peşindeyiz. Oysa
nicelik olarak belli mesafeler kat etsek de, nitelik/kaliteli eğitim konusunda bir takım sıkıntılarımız
olduğu açık…
Hem ulaşmak istediğimiz hedeflerimiz, hem de çözüm önerilerimiz, akla, bilime, etik ve insani
değerlere, öğrencilerimizin, toplumun ilgi ve ihtiyaçlarına uygun olmalı…
Örneğin şu anda uygulanmakta olan test sitemi çocuklarımıza öğrenirken keyif, zevk vermiyor.
Onları stres ve sıkıntıya sokuyor.
Yeterli ilgi ve istek olmadan, sadece yaşamını devam ettirebileceği bir meslek sahibi olmak için,
zorunluluktan eğitim alıyorlar gibi…Halbuki çocuklarımıza, gençlerimize eğitimi, okumayı, yazmayı,
okulu, üniversiteyi sevdirmek için gerekli düzenlemeleri, ortamları hazırlamalıyız.
Çünkü, ülkeleri, toplumları ayakta tutan, geliştiren, kalkındıran, yeniden ayağa kaldıran okullar,
üniversiteler, öğretmenlerdir.
''İkinci Dünya Savaşı olmuş, Almanya yerle bir. Taş üstünde taş kalmamış. Amerikalı general Alman
generale der ki, ''Artık siz bir daha sırtınızı doğrultamazsınız. ''Alman generalin cevabı şu olur;
''Taş üstünde taş kalmadı, doğru, ama Üniversitelerimiz ayakta.''
Tabi bunun için de en başta değer verdiğimiz, iyi yetiştirilmiş/yetişmiş öğretmenlere ihtiyacımız
var. Öğretmene değer vermeden eğitime değer veremeyiz. Onların ekonomik, sosyal, akademik
düzeylerini iyileştirmeliyiz.
M. Kemal Atatürk, yokluk yoksulluk içerisinde İstiklal savaşımız devam ederken ülkenin dört bir
yanından katılan öğretmenlerle Ankara'da Maarif Kongresini toplamıştır. Savaşın tam ortasında,
1921'de Maarif Kongresi toplamak, eğitim/öğretmen olmadan savaş meydanlarında kazanılan zaferin
yeterli olmadığına işaret ediyor. Yeni Türkiye'nin inşası için öğretmenlerin önemine vurgu yapıyor.
Öyle ise;
En yetenekli, zeki, çalışkan sınavlarda yüksek puanlar almış öğrencilerimizin, öğretmenlik mesleğini
seçmelerini sağlamalıyız. Böylece kaliteli öğretmenlerimiz tarafından yetiştirilen, sorunlarımızın
çözümüne katkıda bulunacak, kaliteli ekonomistlerimiz, hekimlerimiz, mühendislerimiz,
öğretmenlerimiz olur.
Soran, sorgulayan, zihni açık vatandaşlarımız olur…
Demek ki, iyi eğitim için, iyi öğretmen gereklidir. Tarihin tüm toplumlarında böyle olmuştur.
Öğretmen toplumun her bakımdan örnek ve önderidir. Bu özellikleriyle yeniden gündelik
yaşamımızda yer almalıdır öğretmenler… Gelişmemize, kalkınmamıza, etik değerlerimize öncülük
edecek liderler olarak…
Çalışkan ve idealist öğretmenlere ihtiyacımız var. Çünkü Baş Öğretmen Atatürk'ün ifadesiyle;
''Çalışmadan, öğrenmeden, yorulmadan, rahat yaşamanın yollarını aramayı alışkanlık haline getirmiş
milletler, evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini, daha sonra da istikballerini kaybetmeye
mahkumdurlar.''
Çünkü eğitimin temel ilkelerinden biri de;
''Ne ekersen onu biçersin.'' ''Emek olmadan yemek olmaz.''
İlim, irfan yolunun ışığı tüm öğretmenlerimizin ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN!