TÜRK OCAĞINDA BAŞKAN NEDİM ÜNAL GÜVEN TAZELEDİ

Yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi: "Türk Ocağı Üyelerinin çoğunluğunun katılımıyla başlayan Kongrede Divan başkan Başkanlığına Mustafa TEZEL, Divan Kâtipliklerine Ferdi BOZKURT ve Temel GÜNDOĞDU seçildiler. Saygı duruşu ve İstiklal Marşına takiben Eskişehir Türk Ocağı'nın 19. Kongresi'nde yeniden şube başkanı seçilen Prof. Dr. Nedim Ünal, kongrenin açılış konuşmasında önemli değerlendirmelerde bulundu.

Konuşmasında özetle " 40 yıldır Türk Ocağı'ndaki dostluk, kardeşlik ve sürekliliği vurgulayan Ünal, 1923'ten sonra 1988'de ikinci kez Türk Ocağı'nı canlandıran kuruculara rahmet dileyerek, bu ruhun onların sayesinde ayakta durduğunu ifade etti. Yahya Kemal Beyatlı'nın, "Biz yerin üstündekilerle olduğu kadar yerin altındakilerle de beraberiz" sözünü hatırlatan Ünal, geçmişe sahip çıkmayan bir kişinin veya milletin geleceğinin de olamayacağını belirtti.Türk Ocağı'nın kuruluş sürecine değinen Ünal, 190 tıbbiyelinin 1911 yılında yazdığı bir mektupla bu milli ateşi harladığını belirtti. O mektupta eğitimin milletin hayatında başat bir rol oynadığının altını çizen Ünal, Türk Ocağı'nı gençlerin kurduğunu ve yine gençlerin bu misyonu devam ettireceğini ifade etti.

Türkiye'deki üniversitelerin sayısının fazla olmasına rağmen arzu edilen bireylerin yetiştirilemediğini, birçok diplomaya rağmen nitelikli insan gücünün yetersiz olduğunu dile getirdi. Türk Ocağı'nın bu eğitim eksikliğini fark ederek "Milli Mefkûre Mektebi" gibi eğitim programlarıyla bu boşluğu doldurmaya çalıştığını, üç yıl süren yaklaşık 100 ders ile gençlere milli ve manevi değerler kazandırıldığını ifade etti. Ancak günümüzde insanların değerlerinden uzaklaşarak dünyevileştiğini, bunun kültürümüzü koruma noktasında kaygı verici olduğunu da vurguladı.

Türk düşüncesi ve Türk dünyasına katkılar

Türk Ocağı'nın bir diğer önemli görevinin Türk düşünce hayatına katkıda bulunmak olduğunu belirten Ünal, Türk düşünce dünyasının bugün "kurak bir arazi" gibi olduğunu ve bunun yeniden yeşertilmesi gerektiğini söyledi.300 milyonluk Türk dünyası ile yakından ilgilenilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Ünal, Doğu Türkistan, Tataristan, Irak ve Kırım Türklüğü gibi bölgelerdeki sorunlara dikkat çekti. Bu bölgelerde yaşayan Türklerin özgürlüklerine kavuşmasını temenni ederek, "Oralar ne kadar bizim vatanımızsa buralar da onların vatanıdır" dedi.

Suriye ve Türkiye'nin tarihsel rolü

Şam'da Baas rejiminin çökmesiyle gündeme gelen Suriye meselesine de değinen Ünal, Türkiye'nin 2016'dan bu yana yürüttüğü operasyonlarla bölgede önemli bir noktaya geldiğini belirtti. Suriye Milli Ordusu'nun kurulmasında Türkiye'nin öncülüğünü vurgulayan Ünal, bölgenin bin yıldır Türklerin hâkimiyetinde olduğunu ve Türkiye'nin tarihsel rolüyle bölgenin barışına katkı sunmaya devam edeceğini ifade etti.

Türkiyenin Nüfus ve Demografik yapısının ciddi tahribatlar aldığını TÜİK verilerine göre doğum hızının 1,51 olduğunu bu şekilde giderse Türkiye'nin 2030 yılında 90 milyon olarak planlanan nüfus artışının imkânsız hale gelecektir. Türkiye'nin genç nüfusunun azalması ve gittikçe yaşlılaşmasına da vurgu yapan Ünal, Yetkililerin bu konuda hassasiyet göstermelerini ifade etti.

Konuşmalarının sonunda Türk Devletler Teşkilatının Önümüzdeki günlerde Türk Devletler birliğine dönebileceğini ve muhtemel bir "Türk Devrine" hazırlıklı olmamız gerektiğini belirterek ve Türk milletinin mutlu yarınları için temennilerde bulundu.
Daha sonra Genel Kurul Üyelerimiz tarafından oy birliği ile aşağıdaki Prof. Dr. Nedim ÜNAL Başkanlığında yeni kurul üyeleri seçildi.