HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 15 OCAK 2025, ÇARŞAMBA

GELECEĞİN DÜNYASINA ŞEKİL VERECEĞİNİ DÜŞÜNDÜĞÜM BİR MESLEK

15.01.2025 00:00
Bill Gates'in tahminine göre yapay zekâ devrimi karşısında yalnızca 3 sektörün sağlam kalacağı öne sürülüyor: Enerji, Biyoloji (Yaşam Bilim) ve Sistem Programlama.
Değerli okurlarım; sizlere daha önceki yazılarımda enerjinin dönüşümünü ve ülkelerin enerji sektöründeki rollerini, yapay zekâ alanında dijital okuryazarlık ve programlama dillerini öğrenmemiz gerektiğinden bahsetmiştim.
Bu yazımda da biyolojik bilimler, özellikle genetik ve biyoteknoloji gibi alanlarda derinlemesine inceleme ve analiz geliştirmemiz gerektiğinden bahsedeceğim.
Moleküler Biyoloji ve Genetik; yaşamı oluşturan moleküllerin temel özelliklerini, yapılarını, işlevlerini ve birbirleriyle olan etkileşimlerini araştıran, yaşamı anlamaya ve anlamlandırmaya dayanan, kapsamı oldukça geniş ve sürekli gelişim halinde olan disiplinler arası bir bilim dalıdır.
Yapılan araştırmalar sonucu elde edilen bilgiler ve ürünler; sağlık, gıda, tarım, hayvancılık ve endüstriyel alanlarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Moleküler biyoloji ve genetik, geçmiş ve geleceğe yönelik sırları kendi bünyesinde barındırmasından dolayı günümüzdeki en önemli bilim dallarından biridir.
Üniversitelerde bu bölümün amacı, öğrencileri araştırma alanında umut verici bir geleceğe hazırlamaktır ve bunun sonucunda mezunların büyük bir yüzdesi yurt içinde ve yurt dışında lisansüstü eğitime devam etmektedir. Lisansın ilk iki yılında zorunlu dersler (matematik, fizik, kimya, biyolojiye giriş) güçlü bir bilimsel altyapı sağlar. Üçüncü ve dördüncü yıllarda öğrenciler biyokimya, mikrobiyoloji, hücre biyolojisi, genetik ve laboratuvar teknikleri alanlarındaki zorunlu dersleri, gelişim biyolojisi, bitki genetiği, insan genetiği ve immünoloji gibi uzmanlık konularındaki seçmeli derslerle birleştirirler.
Genetik mühendisliği ise, canlıların kalıtsal özelliklerini değiştirerek, onlara yeni işlevler kazandırılmasına yönelik araştırmalar yapan bilim alanıdır.
Bu uygulamalarla uğraşan bilim insanlarına "genetik mühendisi" denir. Genetik mühendisleri, genlerin yalıtılması, çoğaltılması, farklı canlıların genlerinin birleştirilmesi ya da genlerin bir canlıdan başka bir canlıya aktarılması gibi çalışmalarla uğraşırlar. Genetik mühendisliği için, rekombinant DNA teknolojisi, gen klonlaması, DNA klonlaması, genetik maniplasyon/modifikasyon veya gen ekleme (splays) birçok bilim insanınca eş anlamlı olarak kullanılabilmektedir.
Genetik araştırmaların hızlanması, immünoterapinin gelişimi ve yapay zekâ destekli erken teşhis sistemleri ile bir zamanlar tedavi edilemez olarak kabul edilen hastalık türlerinin korkutucu gücünü kırmaya başlamış ve bugün umut dolu tedavi protokolleriyle şifâ bulunmasına vesile olmaktadır.
Örneğin; kanser birçok kişi için bir yargı, bir ölüm fermanı gibi algılanırdı; ancak bu algı, bilim insanlarının derin ve hedefli tedavi yöntemleri ile değişiyor.
Genetik mühendisliğinin uygulama alanlarının başında aynı zamanda endüstri gelmektedir. Çeşitli endüstriyel ürünlerin (ilaç, besin vb.) istenilen nitelikte ve miktarda elde eldilmesi için yapılan çalışmalar bu teknolojinin daha da gelişmesine neden olmuştur. Tıpta özellikle kalıtsal hastalıklarının tanısının yapılmasında, tarım ve hayvancılıkta istenilen özelliklerdeki ürünlerin eldesinde, çevre kirliliğin önlenmesi, madencilik gibi pek çok alanda yine genetik mühendisliği kullanılmaktadır.
Günümüzde büyük bir hızla gelişen bu teknoloji, özellikle gelişmiş ülkelerde bir yarış halini almıştır. Hemen hemen tüm çevreler 21. yüzyılın "BİYOLOJİ ÇAĞI" olacağı görüşünü, büyük ölçüde moleküler düzeyde ve biyoteknoloji de genetik mühendisliği tekniklerindeki gelişmeler ile ilişkilendirmektedir.


1.Genetic Engineering". www.genome.gov (İngilizce). 23 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ocak 2024.
2.Gregor Mendel: the 'father of genetics'". John Innes Centre (İngilizce). 29 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ocak 2024.
3 D. M.; Dubois-Dauphin, M. (15 Temmuz 2006). "Genetic engineering of embryonic stem cells". Swiss Medical Weekly (İngilizce). 136 (2728): 413-413. doi:10.4414/smw.2006.11406. ISSN 1424-3997. 29 Eylül 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ocak 2024.

 
Dr.Sena Nur CAN / diğer yazıları
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--







logo

   E-posta: bilgi(@)eskisehirdenhaber.net
Tüm hakları Eskişehirden Haber adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr