HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 21 KASIM 2024, PERŞEMBE

YAPAY ZEKÂDA ÜÇ NOKTA…

06.07.2024 00:00
Bu yazımızda herkesin dilinde olan, kimimizin umut bağladığı kimimizin ürktüğü ve gelecekten endişe duymamıza sebebiyet veren ''YAPAY ZEKÂDAN'' bahsedeceğiz. Dünya bilim adamları neler demiş onlara bakacağız, yapay zekalı dünya nereye doğru gider basitçe değineceğiz.
Yapay zekâ, bilgisayarlar aracılığıyla insan zekasını taklit eden ve hatta aşan bir sistem olarak günümüzde hayatımızın her alanına nüfuz etmektedir. Ancak, bu ilerleme beraberinde derin düşünceye ve felsefi bir bakış açısına olan ihtiyacı da arttırmaktadır.
Yapay zekâ insanlar tarafından insanlarla ilişkili şeyleri (Özellikle insanların geliştirdikleri akıllı davranışları) yapabilen bilgisayarların veya makinaların geliştirilmesini amaçlayan bilgisayar bilimi alt alanıdır.
Dünyanın en önemli fütüristi Ray Kurzweil'e göre; ''Bugün doğan çocuklar anaokuluna gittiğinde, yapay zekâ muhtemelen bilimden yaratıcılığa kadar tüm bilişsel görevlerde insanları geride bırakmış olacaktır.''
Bill Gates, Ray Kurzweil'ı " yapay zekânın geleceğini tahmin etmede tanıdığı en iyi kişi" diye nitelendiriyor.

Yapay zekânın, sadece dijital dünyada devrim yaratmaktan ziyade fiziksel dünyayı da dönüştürmeye doğru üç alanda özellikle derin etkileri var: ENERJİ, ÜRETİM VE TIP.
Enerji kaynakları uygarlığın en temel kaynakları arasında yer alıyor. İki yüzyıl boyunca dünya kirli, yenilenemeyen fosil yakıtlara ihtiyaç duydu. Oysa dünyanın aldığı güneş ışığının sadece % 0.01'inin toplanması, insanoğlunun tüm enerji tüketimini karşılayacaktır.
Enerjinin çok pahalı olması dünya savaşlarının alt yapısını oluştururken,
 Peki neden hâlâ güneş enerjisi hâkim değil?
Bunun pek çok cevabı olmasına rağmen en kısa cevabını şimdi verip başka bir yazımda detaylarını açıklamayı düşünüyorum; büyük miktarlarda enerji ihtiyaç duyulana kadar depolanması gerekiyor ve günümüzün batarya teknolojisi yeterince uygun değil gibi duruyor.
Yapay zekâ tarafından uçtan uca tasarlanan ve üretilen ilk ilaç, bir akciğer hastalığı olan idiyopatik pulmoner fibrozisin tedavisi için faz-2 denemelerine girdi. Yapay zekâ tarafından tasarlanan düzinelerce başka ilaç da şu anda denemelere giriyor.
Simülasyonlar yapay zekânın mümkün kıldığı son derece zengin verileri içerdiğinden hem ilaç keşfi hem de deneme süreçleri daha da güçlenecektir.
Dijital denemeler, ilaçları her bir hastaya göre uyarlamamızı sağlayacaktır. Bu nefes kesici bir potansiyel anlamına geliyor. Sadece kanser ve alzheimer gibi hastalıkları değil, yaşlanmanın zararlı etkilerini de tedavi etmek mümkün olabilir.
Biyolojiyi simüle etmek için gereken devasa bilgi işlem gücünü inşa ettikçe, yapay zekânın üçüncü fiziksel devriminin kilidini açacağız: Tıp.
200 yıllık dramatik ilerlemeye rağmen, insan vücudu hakkındaki anlayışımız hâlâ çoğu hasta için çoğunlukla doğru olan, ancak muhtemelen sizin için tamamen doğru olmayan dağınık yaklaşımlar üzerine inşa edilmiştir. Her yıl on binlerce kişi, araştırmaların kendilerine yardımcı olması gerektiğini söylediği ilaçlara verdikleri tepkiler nedeniyle ölüyor.
Yapay zekâ bize hücresel biyoloji üzerinde tam hakimiyet sağladığında, bu kazanımlar keskin bir şekilde hızlanacaktır. Bu noktada yaşlanma yıllık ölüm risklerini artırmayacak. Ve bilgi işlemdeki üstel fiyat-performans gelişimi sayesinde, ilk başta pahalı olan yapay zekâ odaklı tedaviler hızla yaygın olarak kullanılabilir hale gelecektir.
Kısacası yapay zekâlı dünya günümüz dünyasından çok farklı olacaktır…
Yapay zekânın insan zekâsını geride bırakması durumunda, deneme-yanılma yöntemlerinden daha hızlı öğrenerek ve büyük veri setleri üzerinden analiz yaparak kararlar alabilecektir. Bu durum, teknolojinin kontrolsüz bir şekilde kullanılmasıyla oluşabilecek potansiyel riskleri de beraberinde getiriyor. Bu yüzden, bilgisayar mühendislerinin ve teknoloji uzmanlarının yanı sıra, düşünürlerin ve filozofların da katkıları hayati önem taşıyor.
Örneğin, tarım ve gıda mühendisliğinde yapay zekâ kullanımı, verimliliği artırabilir ve gıda güvenliğini iyileştirebilir. Ancak bu süreçte doğal dengeyi koruma ve etik sorunları göz ardı etmemek gerekiyor. Zira, teknolojinin ilerlemesiyle birlikte ortaya çıkabilecek yeni etik sorunlar ve sosyal düzenlemeler de düşünülmelidir.
Sonuç olarak, yapay zekâ gibi güçlü bir teknolojinin insanlığın yararına nasıl kullanılacağına dair sorular sadece mühendislerin değil, aynı zamanda düşünürlerin ve filozofların da katkılarını gerektiriyor. Teknolojiyle entegre edilmiş bir insanlık vizyonu oluşturabilmek için bu farklı disiplinlerin (Tabiat bilimciler, ziraat, gıda ve genetik mühendisleriyle birlikte) bir araya gelerek çalışması ve etkileşimi sağlanmalıdır. Yapay zekânın sağlayabileceği potansiyel faydaları en üst düzeye çıkarırken, olası riskleri minimize etmek için bilinçli bir yaklaşım sergilemek zorundayız.

Bilgisayar bilimcisi, mucit ve "Akıllı Makineler Çağı" (1990), "Ruhani Makineler Çağı" (1999) ve "Tekillik Yakın" (2005) gibi kitapları. Yeni kitabı "Tekillik Daha Yakın: Yapay Zekâ ile Birleştiğimizde"

 
Dr.Sena Nur CAN / diğer yazıları
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--











logo

   E-posta: bilgi(@)eskisehirdenhaber.net
Tüm hakları Eskişehirden Haber adına saklıdır: ©2019-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr