SONSUZLUK DUYGUSU
Su gibi çağlayan o uzun yıllar
Her mevsim beni maziye yollar
İçimden bir ses haykırır gel der
Eski anılarım yolumu bekler
İrkilir kalırım bu içten sesle
Baharda yağmurla soğukta sisle
Kapanır uzakta gecenin ufku
Sararken gönlümü hafif bir uyku
Bir ağırlık çöker de gözlerime
Zamanı sessizce dinlerim yine
Özledikçe geçen o günlerimi
Rüzgara tutarım hep ellerimi
Açılır göklere bu yorgun kollar
Esen yelle gelir güzel kokular
Ağaçlar uzarken hep gölgesinden
Her bahar mazidir bulutla gelen
Beni meşgul eden bu kaygı nedir
Ruhumun acısı yelden bellidir
Her yağmurla akar incecik bir su
Bahçeler Tanrı'nın doğa tablosu
Zirvede dumanlı o yüce dağlar
Anılar dikendir bağrıma batar
Acılar ölsem de kalbimde gider
Çünkü sıralarını saklar ölüler
Sonsuzluk zamanın o efendisi
Taşınır toprağa insan kendisi
Ruhuyla o uzak mesafelere