MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP 14. Olağan Büyük Kurultayı'nda, 1295 delegenin tamamının oyunu alarak yeniden genel başkanlığa seçildi.
MHP'nin 14. Olağan Büyük Kurultayı, Ankara Spor Salonu'nda toplandı.
Bahçeli'nin kurultay konuşmasından başlıklar şöyle;
Kurultayda konuşan MHP Genel Başkanı Bahçeli, 81 ili temsilen bazı illerin isimlerini okuyarak sembolik yoklama yaptı. Bahçeli'ye, salondaki partililer, "Burada" diyerek karşılık verdi.
Bahçeli, "Ülkümüzden dönersek, döneklere güvenirsek gök girsin, kızıl çıksın. Yeni yüzyıla Türkiye'nin damgasını vurmazsak, Türk ve Türkiye sevdamızdan vazgeçersek, haktan, halktan, hakikatten milim ayrılırsak, gök girsin, kızıl çıksın." diye konuştu.
Hayat yolculuğunda tomurcuk kaygısı taşımayan bir ağacın odun olmaktan başka seçeneği bulunmadığını söyleyen Bahçeli, şöyle devam etti:
"Milliyetçi, ülkücü hareketin serdengeçti yüreklerinin, 55 yıl önce yola çıkarken mutlak suretle tomurcuk derdi vardı. Lakin yeşillenen yapraklarımız kimi zaman sararıp düştü. Kuruyup sararan bu yaprakların akıbetini rüzgarlar tayin etti. Bazıları kapıyı sert çekip gittiğinden, dönmeye yüzleri kalmadı. Bazıları meçhule açtıkları yelkenler yırtılınca ıssızlığa mahkum oldu. Kimi zaman da sapı gövdemizden ayrılan baltaların darbesine maruz kaldık ancak geldiğimiz bu aşamada tıpkı bir çınar gibi Türk milletinin vicdanında kök salmasını hamdolsun başardık."
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Çanakkale Savaşı sonucunda kazanılan zaferin, bölgesel ve küresel dengeleri değiştirdiğini, bunun da Türkiye Cumhuriyeti'nin yol haritasını çizdiğini vurguladı.
Çanakkale'yi geçemeyenlerin bu defa Türkiye'yi topyekun geçmek için çırpındığını belirten Bahçeli, "topla tüfekle sonuç alamayanların, demlenmiş ve devşirilmiş işbirlikçilerinin taşeron kılavuzu ile bir kez daha operasyon çekmekle uğraştığını" kaydetti. Devlet Bahçeli, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100 yıllık mirasını yağmalayan habis güruhun, 100 yılı karanlığa itmek, yaşanmaz hale getirmek, milleti mağlup etmek için yanıp tutuştuğunu ifade etti.
Muhalefet partilerinin, devletin dayandığı kurucu ilke ve esasları, milletin mukavemet zırhı olan milli birlik ve dayanışma hisarlarını yıkmak için adeta yarıştıklarını savunan Bahçeli, 2023'teki Cumhurbaşkanı ve Milletvekilliği Genel Seçimleri'nde hayal kırıklığına uğrayan muhalefetin, birbirini yiyip tükettiğini, sakat ve sancılı bir irade eşliğinde 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Genel Seçimleri'ne kara propaganda ile hazırlandıklarını öne sürdü.
"CHP'nin, terör örgütü PKK'nın siyasallaşmasını misyon edindiğini, demlenerek rotasını kaybettiğini, bu suretle bölücü korsanlar tarafından rehin alındığını" ifade eden Bahçeli, "DEM, CHP'yi maalesef dönüştürmekle kalmamış, tarihinden ve istikametinden koparmıştır." dedi.
Devlet Bahçeli, CHP'de kimin fiilen genel başkan olduğunun belli olmadığını da savunarak, "Her gün yeşeren çıkar kavgaları, insanımızı rahatsız eden gürültü kirliliği, patlak veren krizler, CHP'nin güvenilmez siyasetini açığa vurmuş, teşhir etmiştir." değerlendirmesini yaptı.
CHP'lilerin, DEM Parti ile ilgili yaptığı açıklamaları eleştiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "İstanbul Çekmeköy'de seccade, Ataşehir'de zikirmatik dağıtan, insanımızın ekonomik durumunu sömürürken ofislerde utanmadan, sıkılmadan balya balya para sayan CHP yönetimi, ne yapsa beyhudedir. Zira DEM'lenip PKK ile kent ittifakı maskesi altında organik bağ kurmasının bedelini 14 gün sonra sandıkta ödeyecektir." şeklinde konuştu.
Hiçbir milliyetçinin bu kifayetsizlere oy vermeyeceğini söyleyen Bahçeli, "Dünyanın en büyük Türk kentinin yıllarını çalan, bu kenti Ermenilerin sayan, Türk'ün adını anmayan, büyükşehir belediyesini sıçrama tahtası gören, vaatlerini unutan, CHP'yi Saraçhane'den yöneten malum zat için veda vakti gelip çatmıştır." dedi.
CHP içindeki kaos ve karmaşanın ülkenin geneline yayılma ve sıçrama ihtimalinin korkunç olduğunu dile getiren Bahçeli, "Kendi evinde düzeni temin edemeyenlerin yerel yönetimlerde başarısızlığı kaçınılmaz hayat ve siyaset gerçeğidir. Bu gerçeği görmek için kahin olmaya gerek yoktur. Partilerini yönetemeyenlerin, asgari ilkelerde anlaşıp uzlaşamayanların, birbirlerine hürmet beslemeyenlerin, yerel yönetimlerde millete hizmet etmelerini düşünmek abesle direniş demektir." ifadelerini kullandı.