BELÇİKA İZLENİMLERİ 2

03.12.2024 00:00

   (Geçtiğimiz aydan devam...) 2023 yılı sonlarında bir grup dostumuzla 2024'te yapacağımız etkinlikleri görüşme toplantısı yaparken ''Belçika'ya Göçün 60.Yılı''nın mutlaka gündeme alınması gerektiği konusunda mutabakata vardık. Türkiye ve Belçika'da ayrı ayrı iki çalışma grubu ihdas edip etkinlik konularını tespit ettik. Konuyu, paydaş dernek ve kuruluşlarla değerlendirerek belirlenen etkinlikleri 2024 yılını kapsayacak şekilde planladık. Bu cümleden hareketle Belçika etkinliklerini gerçekleştirmek üzere Belçika'nın yolunu tuttuk.
   Belçika; yemyeşil ovalar, düzenli tertipli şehirleri köyler, refah ve zenginliğini yansıtan binalar, yollar… Ve zihnimde beliren zor sorular. Yeraltı ve yerüstü zenginliklerimiz bizde daha çok iken gelişmişlik neden buralarda daha fazla? Sorunun cevabını dış güçlere bağlamak, ne kadar ucuz ve boş bir mazeret… Sorular ve cevaplar zihnimde yol boyunca dönüp duruyor.
Belçika çalışma grubumuzdan Nerkiz Şahin ile Kamil Sayın'ın Brüksel Havaalanında bizi hoşça ve dostça karşılamalarından sonra Abdil Göktekin ile Birgül Kapaklıkaya Eryürük'le buluşuyoruz. Sait Köse kardeşimizin kahvaltı davetinden sonra Emirdağlı hemşehrimiz Çetin Kavak'ın sahibi olduğu Hotel Meribel'e yerleşiyoruz. Bu arada Brüksel'de kaldığımız süre içerisinde yakın ilgi ve alakasını gördüğümüz Çetin Bey'e teşekkür etmeyi bir borç bilirim.         Çalışma grubumuzla etkinlik akışımızı değerlendirdikten sonra dostlarımızla akşam yemeğine çıkıyoruz. Yemekten sonra etkinlik yapacağımız mekânları geziyoruz.
    Belçika'ya Emek Yolculuğunun 60.Yılı Brüksel Etkinlikleri; konferans, fotoğraf sergisi ve şiir dinletisi olmak üzere üç programla gerçekleştirecektik.
    Brüksel Diyanet Vakfı Konferans salonunda yapılan resepsiyonun ardından''Göçün Şifreleri'' başlıklı bir konferans verdik. Konferans, sanatçı dostlarımız ve hemşehrilerimiz tarafından yoğun ilgiyle karşılandı. Aynı mekânda İlahiyatçı Abdil Karakuş , Uygulamalı Psikolog Birgül Kapaklıkaya Eryürük, Halk Şairi Kamil Sayın ve Şair Abdil Göktekin uzmanlık alanlarıyla ilgili göç konulu konuşmalar yaptılar. Etkinliğimizi Nerkiz Şahin sundu. Bu programda, ''Gurbeti Vatan Yapanlar'' adlı 30 yazar ve şair tarafından hazırlanan kitap tanıtıldı. Kitapta yer alan sanatçılara teşekkür belgeleri tarafımızdan takdim edildi.
     Bu etkinliğin bitiminden sonra EYAD (Emirdağ Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği)
salonuna geçildi. Burada, Turkisch Lady Derneği Başkanı Derya Alıç ve arkadaşları tarafından hazırlanan ikramlar yenildikten sonra Göç Fotoğrafları Sergisinin açılışı yapıldı. İnan Arslan ve Sevda Demir ikilisinden göç/gurbet türküleri dinledik. Şair dostlarımız göç temalı şiirler okudu. Yazarlarımız 60 yılın muhasebesi üzerine değerlendirmeler yaptılar. Geç saatlere kadar süren etkinlikte hüzünler ve sevinçler bir arada yaşandı. Etkinliklerimizin moderatörlüğü Nerkiz Şahin'in samimi ve duygulu sunumuyla yapıldı.
   Nerkiz Şahin, Birgül Kapaklıkaya Eryürük ile Belemtürk Tv Genel Yayın Yönetmeni Cihan Çöl'ün canlı yayın konuğu olduk. Programda, genel anlamda göç ve 60.Yıl Projesi hakkında konuştuk. Aktif TV Genel Yayın Yönetmeni Necdet Karataşlı ile canlı yayında iki defa göçle ilgili söyleşi yaptık. Beltürk Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Şükrü Sağlam'a röportaj verdik. Bunların yanı sıra Belçika bütün Türk medyası etkinliklerimizin haberlerini servis ettiler. Cafer Yıldırımer Yenivatan Gazetesinde , Bilgin Özçiftçi Avrupapress'te, Kadir Duran Brükselkorner'de etkinlik haberlerimizi geniş yer vererek yayınladılar.
   Etkinliklerimizi bitirdikten sonra Kamil Sayın üstadımızın evine konuk olduk. Yakın ilgi ve alakalarına teşekkür ederim. Kendisiyle gün boyunca Brüksel'i gezdik. Ertesi sabah Kamil Sayın ile Nerkiz Şahin bizi konaklama yerimizden alarak havaalanına doğru yöneldik. Güzel dostlarımızın konukseverliklerine teşekkür ederek vedalaştık.
Uçağa binerken başlayan güvenlik tedbirleri, üst baş aramaları, kontrollere bir de asık yüzlü görevlilerin davranışları eklenince ister istemez insanda bir gerginlik meydana getiriyor. Ardından pilot ve hosteslerin güvenlikle ilgili uyarıcı konuşmaları gerginliği şüphe ve tereddüte dönüştürüyor. Duaya sığınmak insanda oluşan vesvesiyi gidermeye, anında etki eden bir ilaç gibi yetişiyor.
Yükseldikçe; küçülen yeryüzü şekilleri ve büyüyen gökyüzü boşluğu insanda nedensiz bir ürküntü uyandırıyor. Her seferinde bu duyguyu yaşamak, Yaradan'ın büyüklüğünü bir kez daha anarak inancın yenilenmesine de vesile oluyor.
      Şimdi beyaz bulutların üzerinde kanat çırpan bir hüma kuşu olup hayallerin peşinden koşmak geçiyor içimden. Fütuhat için Batı'ya sefere çıkan akıncı cedlerimin ruh hâlini bilmek ve öğrenmek isteğimi, geri bırakılmış bir güzel ülkenin asırlar sonra ekmek parası için gurbete çıkması engelliyor. Ama acizâne gurbete çıkmanın mistik tarafının çekim alanına giriyorum. Ahmet Yesevi hazretlerinin gurbete çıkmayı öven ve teşvik eden sözleri hatırıma geliyor: ''Doğduğum yer o mübarek Türkistan'dan; Bağrıma taşlar vurup geldim işte.'', ''Gurbet değdi Mustafa gibi erenlere'', ''Gurbet değse, pişkin kılar çok hamları…''
   Zihnimde cevaplamakta güçlük sorular çoğalıyor.
İnsan, ya yol olmalıdır veya yolcu… Dünya bir eğleşme yeri değildir. Sen ya yolcusun veya konuk. Gelen geçer, konan göçer. Hayat sürekli bir göçtür .