HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 07 NİSAN 2025, PAZARTESİ


KAHRAMANLIK RUHU (Emirdağ'ın Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 102.Yıl dönümü Kutlu Olsun))

20.09.2024 00:00
   Mete Han'ın ordusundan bugüne kadar 2500 yıldır ordu, milletin ordusudur, Çin kaynakları Göktürkler hakkında şunları kaydetmiştir; " savaşta ölmeyi şeref sayarlar, hastalanarak ölmeyi istemezler, bu şekilde ölmekten utanırlar." Macar Türkoğlu Rasony Türklerin çok mükemmel ordu teşkilatına sahip olduklarını söylerken özelliklerini vurgular; Dayanıklılığı kanaatkârlılığı, savaş araçlarını kullanmaktaki maharette ve üstün yetenekleri buluşları çok eski çağlardan itibaren batılı komşuları arasında ün salmıştır.
  Milletlerin tarihlerine şan ve şeref örnekleri veren kahramanlık için çeşitli düşünce ve yorumlar vardır. Bu düşüncelerde çok kere cesaret ile kahramanlık karıştırılmış ve karıştırılmaktadır. Cesaret, insanda sadece manevi bir kuvvet, kahramanlık ise fazilettir.
    Kahramanlık ruhu ferde ırkından intikal eder. Bir millet yapısı itibariyle kahraman değilse, içinden çıkacak birkaç yiğitle dünya üzerinde özgür yaşamak imkânını bulamaz veya özgürlüğü her savaşta tehlikeye girer.
  Buna karşı bir milletin cephede savaşan evlatları dünyayı hayretler içinde bırakan kahramanlıklar yaratmışsa hiç şüphe yok ki o milletin yalnız cephede savaşan erleri değil, beşik sallayan anaları, okul çağındaki evlatları ve ak saçlı ihtiyarları, sonuç olarak bütünü kahramandır.
   Türk ordusunun kahraman askerine verilen unvan olarak "Mehmetçik" simgesi, kökenini İslamiyet öncesi Türk medeniyetine kadar uzanmaktadır. Atalarımız daha Orta Asya'dayken belirli eşyaları, cisimleri ve şekilleri belirli manalara simge yapmışlardır. Meselâ, "ok" Tanrı'ya bağlılığın, "yay" da bu bağlılığın cihana yayılmasının simgesiydi. Keza davulun, tuğun devlet şeklinde değişik anlamları vardı.
    Doğal olarak Türk ordusu içerisinde görev yapan askerler için de bir simge geliştirilmişti. Bu dönemde Türk ordusu içerisinde görev yapan askerlere "alp , alp er", "alperen" vs. gibi unvanlar verilmekte idi. Bu unvanların verilmesinin temel nedeni askeri kişiliğin bir kişiye ait olmaması, tüm ulusu temsil etmesi nedeniyle olmuştur.
   İslâmiyet sonrası Türk ulusunun oluşturduğu devletler içerisindeki ordularda görev alan askerlere "Mehmetçik" unvanının verilmesi görülmeye başlanmıştır. Bu durumun gerekçesi ise şu şekilde ortaya konmaktadır: İslam dini benimsendikten sonra uluslar üzerinde özellikle bu dinin peygamberi olan Hz. Muhammed'e karşı bir hayranlık oluşmuştu. Oluşan bu hayranlık üzerine insanlar doğan erkek çocuklarının birçoğuna "Mehemmed" ismini vermişlerdir. Bu isim daha sonra "Mehmet" şekline dönüşecektir.
    Mehmet isminin kullanımı günümüzde de yaygın şekilde görülmektedir. İnsanlarımızın birçoğu doğan erkek çocuklarına "Mehmet" ismini koymaktadırlar. "Mehmet" isminin kullanım alanının bu kadar geniş olması sonucunda zamanla askere giden erkek evlatlar için söylenen bir deyim haline dönüşmüştür. Tüm Türkiye'de bu şekilde anılan askerlerimizin bu adı alması zaten cesaret ve kahramanlığının sonucu olmuştur.
    Bütünü kahraman olan bir milletin fertlerini ismen ayırt etmek, kahramanlıklarını sayabilmek ise imkânsızdır. İşte onların hepsini bir tek adla bağrına basmak için Türk milleti, adları ayırt edilemeyen evlatlarının hepsine birden bir sevgi, kendisini savaş alanlarında tanıyan düşmanları ise bir saygı nişanesi olarak "MEHMETÇİK" demiştir.
   Mehmetçik bütün Türk ordusunun simgesidir. Mehmetçik bir isim değil bir fikirdir, bir amaçtır.  
   Mehmet Kaplan, Mehmetçik'e seslenir ; '' Bir kardeşin uzakta şehit düşerken sen beride, diri, dimdik durur, etrafa sakin ve gösterişsiz bakardın. Kayalar ortasında terk edilmiş Mehmetçik, hayatına karışmış, kaya gibi sağlam vücutlu, sağlam ruhlu insan, seni ancak kayaların dili ile anlatmak mümkün.''
    Ey kahraman Mehmetçik,  son sözü hep sen söylersin, herkes susar.

 
Ahmet URFALI / diğer yazıları
• ÖĞRENİLEMEYEN DEĞERLER 07 00:00:00.04.2025
•ŞİİR BİRLEŞTİRİR 21 00:00:00.03.2025
•DOSTLUK ÜZERİNE 07 00:00:00.03.2025
•ANADOLU TÜRK AYDINLIĞI 05 00:00:00.02.2025
•ERDEMLİ İNSAN ERDEMLİ TOPLUM 16 00:00:00.01.2025
•RECEP CANSU’NUN “TULPAR”I ÜZERİNE 09 00:00:00.01.2025
•TAKVİMLER, YILBAŞI VE NOEL… 31 00:00:00.12.2024
•BELÇİKA İZLENİMLERİ 2 03 00:00:00.12.2024
•ÖĞRETMEN: GELECEĞİ KURAN İNSAN 23 00:00:00.11.2024
•BELÇİKA İZLENİMLERİ 1 03 00:00:00.11.2024
•BAŞARIYA ULAŞMANIN YOLU 10 00:00:00.10.2024
•KAHRAMANLIK RUHU (Emirdağ'ın Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 102.Yıl dönümü Kutlu Olsun)) 20 00:00:00.09.2024
•Gönüller Fethetmek 03 00:00:00.09.2024
•AĞUSTOS: TÜRK’ÜN ZAFER AYI 30 00:00:00.08.2024
•ESKİŞEHİR KENT ESTEĞİ 03 00:00:00.07.2024
•KURBAN KÜLTÜRÜ 16 00:00:00.06.2024
•ANAYURDU DEMİR AĞLARLA ÖRMEK 03 00:00:00.06.2024
•ONDOKUZ MAYIS’IN ANLAMI 18 00:00:00.05.2024
•DİLİMİZ KİMLİĞİMİZDİR  13 00:00:00.05.2024
•HIDIRELLEZ KUTLAMALARI 06 00:00:00.05.2024
•23 NİSAN:YETİMLER BAYRAMI 22 00:00:00.04.2024
• BELÇİKA’DA GÜR BİR TÜRK SESİ: MEHMET SADIK KARANFİL 18 00:00:00.04.2024
•Türk Töresi 04 00:00:00.04.2024
•Yol Odur Ki Doğru Vara 27 00:00:00.03.2024
•RAMAZAN KÜLTÜRÜ 11 00:00:00.03.2024
•ESKİŞEHİR- EMİRDAĞ İLİŞKİLERİ 6 05 00:00:00.03.2024
•ESKİŞEHİR - EMİRDAĞ İLİŞKİLERİ 4 15 00:00:00.02.2024
•ESKİŞEHİR-EMİRDAĞ İZLENİMLERİ 13 00:00:00.02.2024
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--





logo

   E-posta: bilgi(@)eskisehirdenhaber.net
Tüm hakları Eskişehirden Haber adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr