"Her diken, sabrın rahmetle buluştuğu yerde güle dönüşür."
Her gülün bir dikeni vardır; fakat çoğu insan bilir ki, o diken sadece koruma değil, aynı zamanda saklı bir hikmettir. Hayatta karşılaştığımız zorluklar da böyledir. İlk temas acı verir, fakat içindeki sırra erenler bilir ki, her acının ardında bir rahmet, her dikenin ardında bir gül vardır.
Diken, sabrı öğretir. Sabır olmadan gül kokusu duyulmaz, sabır olmadan Cennet'in kapıları aralanmaz. Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'de, "Sabredenlere mükâfatları hesapsız verilecektir." (Zümer, 10) buyurur. Hayatın dikenleri, sabırla yoğrulmuş bir kalbin süsüdür.
Diken, insanın gururunu kırar. Küçücük bir diken bile, "Ben güçlüyüm" diyenin elini titretir. Böylece kul, Rabbine olan muhtaçlığını hatırlar. Diken, gülü koruduğu gibi, iman da insanı korur.
Diken, güzelliğe giden yolda imtihanın simgesidir. Allah bazen gülü dikenin arasına saklar ki, onu ancak sabredenler bulsun. Aceleci eller incinir, sabırlı eller ise güzelliğe kavuşur. Tıpkı hayat gibi… Acılar, bizi yaralamak için değil; bizi olgunlaştırmak için vardır.
Şunu unutma ki, en sert kalpler bile iman suyuyla sulandığında çiçek açar. Hayatın dikenleri, bize kırılmayı öğretirken, yeniden yeşermenin ne kadar kıymetli olduğunu da hatırlatır.
Bir Dua
"Allah'ım, hayatın dikenlerini bize sabırla taşıt, onların ardındaki güzellikleri görmeyi nasip et. Kalplerimizi iman suyuyla sulayıp en sert yanlarımızı bile çiçeklendirenlerden eyle. Âmin."
Şerife Gündoğdu
11.08.2025
Şiir:
GÖNÜL TELİ
Dikenlerin arasında kalmışım;
Ne aradın, ne de sordun yâr beni.
Günden güne hüzünlere dalmışım;
Pare pare yaptı ah-u zâr beni.
Ne aradın, ne de sordun yâr beni.
Acı poyraz gibi yel olup estin;
Unutamam derken selâmı kestin.
Gönlümü kırarken, ne idi kastın?
Mansur gibi kıldı naçar dar beni.
Ne aradın, ne de sordun yâr beni.
Coşkun çaylar gibi çağladım, doldum;
Kimleri kınadım, kimlere güldüm.
Şu garip halime şaşırdım, kaldım;
Perişan eyledi bir nazâr beni.
Ne aradın, ne de sordun yâr beni.
Kader ağlarına takıldım, kaldım;
Ne bir gün gördüm yâr, ne murat aldım.
Hicran ateşiyle sarardım, soldum;
Gökte uçan turnalara sor beni.
Ne aradın, ne de sordun yâr beni.
Gönlümü bağladım gönül teline;
Gözümü dikmişim seher yeline.
Ömrümü veririm ey yâr yoluna;
Ya bir selâm gönder, ya da vur beni!
Ne aradın, ne de sordun yâr beni.
Şerife Gündoğdu