HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 21 KASIM 2024, PERŞEMBE

YETER Kİ İSTEYİN 

05.09.2024 00:00
 Yaş ilerledikçe daha sakin tatilleri tercih eder oldum. Gürültülü, müzikli mekanlar yerine sessiz sakin salaş mekanlar favorim oldu .Hele bir de böyle mekanlar deniz  kenarında olursa değmesinler keyfime .
Denizin dalga sesleri , en güzel nağmelerdir bana ,sizi bilmem.
 Deniz'e, baloya gider gibi makyajla gitmem . Düğünlere gider gibi takıları takmak ise bana göre değil. Açıkçası hoşuma da gitmez .
Doğallığı severim .
Dikkat çekmek için avam olmak gibi çabamda yok .Hele hele kırmızı topuklu rugan ayakkabı giyip sahilde nargile içmem , jakuziler içinde .
Pahalı gösterişli ingilizce isimli beachlere  gidip kendimi markalı , pahalı elit kadın izlenimi de yaratmaya ihtiyaç duymam . Bunları yapanlara da şaşırmadan edemiyorum .Bu sebeple olduğum gibi davranırım bu da beni ben yapan en güzel , en özel özeliğimdir  .
Tatil denilince de artık 5 yıldızlı otellere tıkılıp ,önüme geleni bilir bilmez yemek yemiyorum , eskisi gibi .Muğla'nın Ula ilçesine bağlı olan Akyaka'yı kendime favori tatil yeri ilan ettim .
Azmak nehrinin buz gibi suyunda sandalyemi derenin içine koyup termosta getirdiğim çayımı içmenin daha sonrada da  azmak nehrinde ördeklerle yüzmenin zevkini hiç bir şeye değişmem .
Nehrin kenarında ki balık lokantaları  ise sessiz , sakin huzur  içinde , sohbet edip konuştuğunu anlayarak , yediğin yemeğin tadına vararak ,içtiğin içkinin keyfini çıkardığın yerler .
Nehirde tekne ile gezmek bin bir çeşit balık ve bitkilileri akvaryum şeklinde izlerken rahmetli Barış Manço'nun nehrin kenarına yaptırdığı evi görünce hayran hayran bakmıyorum dersem yalan olur .
Yolu bu  tarafa gelen  herkesede  mutlaka tavsiye ederim .Yemekli, büyük tekne turları ise ayrı bir güzel .Deniz ve ormanın bir arada olduğu Akyaka'da nem oranın olmayışı ise en sevdiğim yanı .
Küfür küfür rüzgarı bol buranın sıcaktan etkilenilmiyor böyle olunca .Rüzgarına "Deli Memet " derlermiş hiç tanık olmadım , olmada geldi mi gitmez en az üç gün diyorlar 
Küçük bir sahil kasabası olan buranın kötü yanı ise sivrisinekleri  kurutamamışlar, nehirden dolayı ne diyeyim koruyun kendinizi kanı kıymetli olanlar özellikle sinek kovucular ile geziyorlar. 
Akyaka'yı Akyaka yapan ise Ulalı ressam ve sanatçı Nail Çakırhan'mış .Ula'nın eski evlerini örnek alarak Akyaka evlerinin ekolünü oluşturmuş .Mavi ve yeşilin arasında Begoviller ile süslü Akyaka evleri Osmanlı Konak'ları tarzında ki mimarisi ile ahşabın güzelliği ile bence ülkemizde görülebilecek en güzel tatil beldelerinden bir yer.
Bodrum ve Marmaris gibi kalabalık ve pahalı değil .
Antalya gibi sıcak ve nemli de değil .
Alaçatı da deniz  yok olan kısmı ise oteller ve mekanlar kaplamış ve oldukça da  pahalı .
Çeşmenin içinden geçilmiş durumda .Binalar  yüzünden bir tek halk plajı kalmış . Şezlonglar kafelerin içinde ,üstü kapalı aptalca bir şey olmuş .
Ayvalık çok güzel ama denizi soğuk sezonu kısa .Bozcada ,Asos keza aynı .
Bozcaada da en çok garipsediğim olay ise ; Rum mahallesi bakımlı güzel ve turist çekerken , Türk Mahallesi bakımsız gezilecek yerinin olmayışı .Yahu sizde yapın da güzelleşsin , mahallenizde sizin mahallede öneme sahip olsun ,turist çeksin .
Çocukluğumun geçtiği Kumlayı  çok severim ama denizde sınıfta kalıyor .Sahili ,yakınlığı ,ucuzluğu ,çarşı pazarı güzel sezonu kısa, alışkanlık burası da bana .
Alanya'nın dalgalı ve hamam suyu gibi denizi ,turistlere hitap eden esnafı hatta bazı yerde Türk'lere kapalı eğlence mekanını da duyunca iyice gıcık oldum .
Fethiye harika özellikle ölü deniz ama  her seferinde plaja girişte  para vermek bana aptalca geldi .
Dalyan'da güzel , İngiliz'ler tıpkı Didim'de olduğu gibi burada da mahalle kurmuşlar kendilerine ,mezarlıkları bile var fiyatlar ise paund  olmuş .Türk'lerin yüzüne bakan da yok!
Kendi ülkemde paran yoksa ikinci sınıfsın açıkçası, burada aleni görülüyor .
Datça ve koyları da mükemmel. Can Yücel burayı kendine mesken edindiği kadar var .Kaş ,Kalkan kayaların  tepesinde denizi tepeden seyredersiniz .Hele adı büyük bence hiç güzel olmayan " kaputaj  plajı "aman aman sakın gitmeyin .Engelli ve ayak sorunuz varsa zaten inemez ve çıkamazsınız o merdivenlerden işkencenin alâsını  sıcakta yaşarsınız .187 basamak inmesi iyi de çıkmasını siz düşünün ?  
Patara plajına giriş ise ücretli tıpkı Sedir Ada'sına giriş gibi .Müze kartında olsa 65 yaş üstüde olsan ödeyeceksin 250 lirayı . Müze kartın yoksa 480 lirayı hazırlayın .Oysa Deniz'ler ve Ada'lar ücretsiz olup 30  metreye kadar da hiç bir vatandaştan ücret alınmaz  bunlar herkesindir. 
Ama burası ve bazı yerler ne yazık ki işletmelere göz yumulmuş , devlet baba 6 tane bu şekilde yerleri kendine pay etmiş  . İşletmelerde  şezlong ve içerecek paraları ile vatandaşın üstünden geçiyorlar . 
Göcek ,yatların merkezi .Yatınız yoksa boşuna gitmeyin .
Köyceğiz'in merkezinde denize girebilecek alan yok .Arabanız yoksa ancak seyredesiniz .
Didim ve Kuşadası ' nın denizi güzel .Şehir olarak , beni cezbetmedi buraları da çok kalabalık tatil yeri özelliğinden çıkmış durumda .
Muğla'nın hemen hemen tüm ilçeleri hatta köyleri ,koyları  muazzam güzellikte ve de zengin .Sit alanı olduğu için bir çok yer bakir kalmış bozulmamış allahtan .
Bizim ise sadece şehrimiz güzel .İlçelerimiz ne yazık ki sınıfta kaldı , benim gözümde .İlçelerimiz de turist çeker duruma gelir mi bilmem ,ama istenilir ve gayret gösterip çalışırlarsa temeli  olan ilçelerimizde birer turizm beldesi elbette olabilir .
Örneğin ; Çifteler'deki Sakarıbaşı 'na yüzme ve dalış alanları yapılsa profesyonelce sosyal tesisler kurulsa , modern binalar yapılsa ,ayrıca kapatılan köy entsitüsü tekrar canlandırılıp projeler üretilse  bu  bölgede .Ford ,Woswogen  ve Mercedes Akyakada  sörf okulu açmış , oldukça da müşterisi var ? Hemde ülkenin her yerinden gelinip saatine 70-80 Euro veriliyor. Kafeterya ,restorant ve satış hizmet alanları ayrı  ve klas şekilde .Bizdede arıcılık ,ahşap ,tarım okulları ....vs yapılsa fena mı olur ? Örneklerini İsrail kendi ülkesinde yaptı ,bakınız araştırın derim .
Ak deniz ikliminin hakim olduğu Sarıcakaya ilçesinde ki basit hamamlar şifalı sular , kaliteli termal tesise çevrilip içinden geçen sakarya nehri  sadece tarım sulama alanı değil  de şehrin içine  raftingler yapılsa ve turist çekecek projeler uygulansa .
Dünyanın  en önemli elementi   " bor madeni " uzay sanayisinde bile kullanılırken dünya da ki çıkış yeri ise tek  eski ilçe , yeni mahalle Kırka gelişmemiş bir köy şeklinde .
Oysa çok güzel projeler ile dünyanın her yerinden turist gelir .O bölge kazanç sağlar.
Yarış atlarının ne kadar pahalı ve değerli olduğunu bilen bilir .At yarışları  ise bir hastalık gibidir ,tutkudur .Mahmudiye'de at yarışları  yapılsa ona keza oteller , çarşılar ,sokaklar düzenlense köy yaşamından  çıkıp dünyaya açılsa fena mı olurdu ?   Haraların varlığı ile övünmek boşuna .Öyle bir geliştir ki şehri ,dünya övsün sizi .
Mihalıçık ilçesinden İngiltere kraliçesine kirazlar gönderildiğini duydum .Kiraz festivalini büyütüp en iyi olma yarışına katılsalar  . Sadece kaval havası ya da malıçıklı demek ya da Eskişehir de dernekler açıp hiç bir şey yapmadan oturmakla çay kahve içmek  ile olunmaz ! 
Sivrihisar'ı taktir ediyorum .Sucuk festivali tarihi dokusuna sahip çıkmaya çalışması ,film setlerinin kurulması o bölgenin vizyonunu fazlası ile genişletiyor .Amerikadan bile festivale gelindiğine tanık oldum .Halkı ,Başkan'ları ile birlikte el ele emek veriyor üstelik Eskişehir'e oldukça uzak mesafede olmasına rağmen .
Günyüzü'ne  bir kere gittim .Hamam Karahisar da basit ,döküntü  bir hamamı var buna nazaran buranın suyu oldukça şifalıymış ama bakımsızlıktan sınıfta kalan bir yer olmuş yazık üzüldüm .Eskişehir halkı gelmiyor ki turist gelse buraya .
Han ilçemiz tarihi dokusuna nazaran bir türlü gelişemedi.Oysa Kapadokya gibi balonlar gelse ,otantik binalar yapılsa atv ler ile gezilse ,at turları düzenlense eminim Kapadokya'yı geçer .
Yeter  ki istemek ve çalışmak gerek gerisi kendisi gelir .Hoş en başta lüle taşımız ,çiğ böreğimiz var bunlarında festivali düzenlense.Portakal çiçeği ,ot festivali oluyorsa bunlar daha da güzel olur .At gözlüğü çerçevesinde bakmayı bırakıp şehri , mahalleyi ,köyü güzelleştirmenin yoluna bakalım .Yarışmalar yapalım .En güzel ilçe ,en temiz sokak ,en hoş mahalle ,en şahane park ,en leziz ürünlerin olduğu pazar ,panayır vs vs....
 Bunlar yapılınca turist gelir ,turist gelince para gelir ,para gelince de ekonomi canlanır herkeste rahat eder ...
Hayaller iyi ki bedava bunlarda benimkiler kim bilir ,  belki bir gün gerçek oluverir .Saygılarımla...
Tülin ONAR / diğer yazıları
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--











logo

   E-posta: bilgi(@)eskisehirdenhaber.net
Tüm hakları Eskişehirden Haber adına saklıdır: ©2019-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr