SURİYENİN ÇIKMAZI: PYD-YPG 

Recep CANSU

Deyrizor- Rakka-Haseke Suriye'nin kuzeyi ve doğusu. Suriye'de petrolün merkezi. Yaşayan halkın büyük çoğunluğu Arap aşireti. Yönetimi PKK'nın Suriye kolu olan PYD-YPG'nin elinde.
Açık kaynaklarda geçen eleman sayıları iki yüz bin civarında. Askeri araç, gereç, silah, teçhizat ve mühimmat yönünden Amerika Birleşik Devletleri tarafından destekleniyor ve besleniyor. Eğitimleri ABD'li askerler tarafından yaptırılıyor. Petrolün kontrolü tamamen bu örgütün elinde.
Dolayısıyla Suriye petrolü Amerika Birleşik Devletlerinin elinde. PYD-YPG 2003 yılında  Suriye'de PKK'nın alt kolu olarak kuruldu. 2015 yılı itibariyle sadece adını değiştirerek Suriye Demokratik Güçleri adını alarak DEAŞ ile mücadele ettiklerini öne sürerek sözde PKK ile bağlarının olmadığını beyan ettiler.
Türkiye'ye yutturmak için her ne kadar PKK ile bağlarının olmadığını açıklasalarda PKK terör örgütünün Suriye kolu olduğu herkes tarafından net bir şekilde bilinmekte. Terörsüz Türkiye sürecinde PKK'lılar sınırlarımız içinden tamamen çekildiğini açıkladı. Silah bırakması beklenen iki binin üzerinde PKK'lının Suriye tarafına geçerek PYD-YPG saflarına katıldığı basına yansıdı. Sözde DEAŞ'la mücadele eden ve kendilerini Suriye Demokratik Güçleri olarak tanımlayan PKK'nın Suriye kolu PYD-YPG, Suriye'nin yeni yönetiminin başındaki Ahmet El Şara ile 10 Martta anlaşarak Suriye ordusuna katılması gerekirken bu henüz gerçekleşmedi.
Türkiye tarafından net olarak PYD-YPG'nin dağılması veya Suriye ordusuna katılması istenmekte. Ancak PYD-YPG eski tas eski hamam faaliyetlerine aynen devam etmekte. ABD Ulusal Terörle Mücadele Merkezi Direktörü Joe Kent, PYD-YPG'nin başındaki hain Mazlum Abdi ile geçenlerde görüştüğünü ve PYD-YPG'nin sözde terörle mücadele ortakları olduğunu açıkladı. 

Ahmet El Şara, Beyaz Saray'da Trump'la görüştü. Bu görüşmenin ardından ABD, Türkiye ve Suriye Dışişleri Bakanları görüşmelerini gerçekleştirdiler. Suriye Dışişleri Bakanlığının yaptığı açıklamaya göre PYD-YPG'nin Suriye ordusuna entegre edilmesi adımının atılacağı açıklandı. Bu güne kadar Türkiye'nin istediği ve her ortamda dile getirdiği dağılma veya entegrasyon gerçekleşmedi. Bundan sonrada gerçekleşmesi zor gözüküyor.
Asker, polis, öğretmen, vatandaş, bebek katili, eli kanlı hain PKK terör örgütünün yöneticisi Abdullah Öcalan'ın  koşulsuz şartsız PKK terör örgütünü tasfiye etmesi beklenirken; PYD-YPG, Mazlum Abdi yönetiminde ve ABD güdümünde faaliyetlerine devam ediyor. Kurduğu silahlı terör örgütü PKK'yı, aldığı kararlar ve verdiği emir ve talimatlarla sevk ve idare ederek , devletin hakimiyeti altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya matuf eylemleri gerçekleştirdiği sabit görüldüğünden, eylemine uyan TCK'nun 125. maddesine göre ÖLÜM CEZASI ile cezalandırılmasına karar verilen, Avrupa Konseyinin idam cezasını tamamen kaldırmasıyla ve Türkiyenin bu karara uymak zorunda kalmasıyla asılmaktan kurtulan Abdullah Öcalan; anlaşılan manevi oğlu Mazlum Abdi'ye söz geçiremiyor. (Mazlum Abdi; 1990-1996 yıllarında Abdullah Öcalan'ın yanında yer almış, 1996 yılında Hakkari/Şemdinli kırsalında, 1997-2003 yılları arasında da örgütün Avrupa yapılanmasında faaliyet göstermiştir.2003-2004 döneminde Mahmur'da, 2005 yılında PKK üst yönetiminde yürütme kurulu üyesi olarak görev yapan Mazlum Abdi, 2009-2012 yılları arasında da HPG Özel Kuvvetler komutanlığına getirilmiştir.)
Terörist başı Abdullah Öcalan koşulsuz 'Terörsüz Türkiye' sözü verdi. Ancak askerimizi, polisimiz, Kürt vatandaşlarımızı, öğretmenlerimizi ve beşikteki bebekleri şehit ede, ede mağaralarda yaşlanan PKK terör örgütünün elebaşlarının açıklamalarından Türkiye ile pazarlık masası kurmak istedikleri anlaşılmakta. Bu süreçte PKK'nın Suriye kolu PYD-YPG, ABD'nin gözetim,denetim ve desteğinde özerk bir Kürt bölgesi oluşturmak için çaba sarf etmekte.
ABD'nin Türkiye büyükelçisi Tom Barrack'ın ülke ülke gezerek Türkiye ve Ortadoğu ile ilgili açıklamalarından da PYD-YPG'nin dağılması veya Suriye ordusuna entegre olmasını beklemek hayal gibi gözüküyor. Saddamın devrilmesiyle komşumuz Irak'ın kuzeyinde oynanan oyunun tekrarı Suriye'de oynanmakta. Türkiye'nin başından beri söylediği gibi PKK'nın Suriye kolu PYD-YPG'nin tamamen ortadan kaldırılması gerekiyor. 

ABD'ye rağmen Suriye'de PYD-YPG yok edilebilir mi? Nasıl 2016'da Fırat Kalkanı Harekatı, 2017'de İdlip Operasyonu, 2018'de Zeytin Dalı Harekatı, 2019'da Barış Pınarı Harekatı ve 2020'de Bahar Kalkanı Harekatı yapılmışsa, hem de ABD'ye rağmen yapılmışsa yine yapılabilir dostlar. Savunma sanayiinde gelinen noktayla daha da güçlenen, tarihi şanlı zaferlerle dolu Türk Ordusu PYD-YPG'nin başını ezebilir.
Bir gece ansızın Suriye'nin kuzey ve doğusuna girerek bu katiller sürüsü hain PKK'lı PYD-YPG'liler temizlenebilir. Yoksa bunlar Türkiye'nin geleceği için açık tehdit oluşturmaya devam ederler.
Adım adım Irakın kuzeyinde olduğu gibi Suriye'nin de kuzey ve doğusunda özerk bir Kürt yönetimi oluşturmaya doğru yol alırlar.