"Hayatımızın her anında gölgesini hissettiğimiz, güçlü duruşlarıyla bize güven veren, sessiz
ama yeri geldiğinde en gür sesle konuşan babalarımızın Babalar Günü'nü yürekten
kutluyorum. Bir çocuğun ilk kahramanı, bir ailenin çınarı olan babalar; sadece evlatlarına
değil, topluma da yön veren, değer katan birer rehberdir. Onların emeği, fedakârlığı ve
sevgisi, hayatımızın temel taşlarını oluşturur. Her zaman omuz başımızda duran, sevgisini
çoğu zaman kelimelere dökmeden gösteren babalarımıza ne kadar teşekkür etsek azdır.
Bugün hayatta olmayan, ama hatıralarımızda ve kalbimizde yaşayan tüm babaları da saygı,
minnet ve özlemle anıyorum. Ancak bu Babalar Günü, ne yazık ki buruk geçiyor.
Demokrasiye, seçme-seçilme hakkına ve halk iradesine darbe anlamına gelen gelişmelerin
gölgesinde yaşıyoruz. Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem
İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından yapılan operasyonlarla birçok bürokrat ve belediye
başkanının haksız yere cezaevine konulması, yalnızca kendilerini değil, ailelerini, özellikle de
çocuklarını derinden etkiledi. Bu ülkede artık çocuklar, babalarının yokluğunda büyüyor;
babalar ise evlatlarının sesini sadece telefon tellerinden duymaya çalışıyor. Bu tablo, hiçbir
Babalar Günü mesajına sığmaz. Siyasetin adaleti bastırdığı, hukukun değil gücün belirleyici
olduğu bu dönemde, en büyük zararı yine masumlar, çocuklar ve aileler görüyor. İşte bu
yüzden, bu anlamlı günde sadece kutlamakla kalmıyor; adaletin, vicdanın ve özgürlüğün
egemen olduğu bir Türkiye umuduyla mücadele eden tüm babaların da yanında olduğumu
ifade etmek istiyorum. Çocuklarından ayrı düşen, sesini duyuramayan, ama onuruyla direnen
tüm babaların ellerinden öpüyorum.
Her şeye rağmen; evladına daha güzel bir gelecek bırakmak için çabalayan tüm babaların
Babalar Günü'nü kutluyor, özgür, adil, huzurlu bir Türkiye'de, sağlık ve mutluluk dolu nice
yıllar diliyorum."